Yargı kararlarına rağmen zeytin sahalarının madenciliğe açılması için 20 yılda 10 kez Zeytincilik Yasası’nı delme girişiminde bulunuldu. Bu kez Torba Yasa teklifi ile zeytin katliamının yolu açılmak isteniyor.
Zeytinlik sahalarda madenciliğe izin veren Torba Yasa Teklifi, 10 Aralık’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.
“Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Düzce Milletvekili Fahri Çakır ve 28 milletvekilinin imzası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu.
Torba Yasa Teklifi’nin 1. maddesi zeytin sahalarının madenciliğe açılmasını öngörüyor. Madde şöyle:
MADDE 1- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 45 - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi veya rödövansçı olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının izin verilecek maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir. Zeytin sahasının taşınmasından kaynaklanan tüm masraf ve taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumludur. Zeytin sahasının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise, ilgili sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilmesi için iznin öncesinde aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alınan görüşler doğrultusunda Bakanlıkça belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eşdeğer büyüklükte izin verilecek maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik verilmek suretiyle zeytin bahçesi tesis edilmesi zorunludur. Bu fıkra kapsamında zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlarda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için, bu sahaların çevre ile uyum çalışmalarını temin etmek üzere ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar ayrıca tahsilat yapılır. Bu sahalar madencilik faaliyetlerinin öncesinde sahada bulunan zeytin ağacı sayısı ile aynı sayıda zeytin ağacı dikilerek çevre ile uyumlu hale getirilir. Zeytin sahasının taşınması ile zeytin bahçesi tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.”
Aynı düzenleme 9 ay önce getirildi yargı “dur” dedi
Enerji Bakanlığı, 1 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikle Madencilik Yönetmeliği’ne bir madde ekleyerek zeytin sahalarının madenciliğe açılmasını istedi. Önce Danıştay 8. Dairesi, Enerji Bakanlığı’nın itirazı üzerine Danıştay 8. ve 10. Dairesi ortak karar ile yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
Enerji Bakanlığı, zeytin sahalarının madenciliğe açılmasını enerjinin yerli kaynaklardan ve kamu yararı gözetilerek üretileceği gerekçesini gösterdi. Danıştay 8. ve 10. Dairesi asıl kamu yararının zeytincilikte olduğunu ayrıca bir yönetmelik maddesi ile yasanın değiştirilemeyeceğini vurgulayarak yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
Danıştay’ın geçen ay yürütmesini durdurduğu bir düzenleme bu kez Torba Yasa ile getiriliyor.
Hükümet, 20 yılda 10 kez zeytin yasasını değiştirmek istedi
AK Parti iktidara geldikten sonra zeytincilik yasasını değiştirmek için 10 kez girişimde bulundu.
Hükümet ilk olarak 2003 yılında, yani iktidara geldikten çok kısa bir süre sonra gündeme getirdi.
Daha sonra 17 Ocak 2006’da, 15 Temmuz 2008’de, 3 Temmuz 2009’da, 21 Nisan 2010’da, 20 Şubat 2013’te, 16 Haziran 2014’te, 17 Mayıs 2017’de, 1 Mart 2022’de ve 10 Aralık 2022’de olmak üzere bu güne kadar tam 10 kez zeytin sahaları ile ilgili yasal düzenleme girişiminde bulundu.
Bugüne kadar bu düzenlemelerin 9’u ya yargıdan döndü veya TBMM’de muhalefet ve iktidar mensubu duyarlı milletvekillerinin çabası ve desteği ile reddedildi, geri püskürtüldü.
Zeytin üretiminde 2,9 milyon ton üretimle rekor kırılan 2022’de, yargı kararına rağmen, zeytin katliamına neden olacak bir düzenlemenin tekrar gündeme getirilmesi kabul edilebilir bir durum değil.