Çok güzel bir özdeyişimiz vardır: “Kargadan başka kuş tanımamak…”
TDK göre anlamı şu: “Bildiğinden veya öğrendiğinden kesinlikle şaşmamak”.
Örneğin aynı kıyafeti hep giymek, aynı yemeği yapmak ve yemek, aynı yolu bellemek ve değiştirmemek… Bunların hepsi bir alışkanlığı, kolaycılığı benimsemek anlamına geliyor.
Konuyu Hükümetin ekonomi politikasına getirerek açıklamaya çalışalım. 20 yılını geride bırakan AK Parti Hükümeti’nin en çok öne çıkan kalkınma hamlesi inşaat sektörü oldu. Gerçekten de istatistikler, Türkiye’de inşaat sektörünün her geçen yıl ekonomide önemli bir pay aldığını ve ekonomiye damga vurduğunu gösteriyor. Yani ekonomideki kıt kaynaklar cömertçe ve hatta pervasızca inşaat sektörüne akıyor. Zaten Körfez ülkeleri ve Orta Asya Cumhuriyetleri gibi göğe doğru yükselen gökdelenler bunu gösteriyor. Hatta az gelişmişlik refleksi olarak bu bizim yüz akımız oluyor.
İnşaata yönelmenin işaretleri…
Hükümetin 20 yıllık karnesine baktığımızda, her dönemde inşaat sektörüne yönelmenin ve yönlendirmenin işaretlerini görüyoruz.
İşte bu yönelişin işaretleri…
-
Kentsel dönüşüm gerekçesi: Hükümetin ada ve hatta parsel bazında kentsel dönüşümün hukuki zeminini yarattığını biliyoruz. Hatta özellikle kat mülkiyeti mevzuatında yapılan kolaylıkların da bu yolu hızla açtığın görüyoruz. Başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin tüm illerinde kentsel dönüşüm adımlarının atıldığını ve dolayısıyla kaynakların betona gömüldüğünü izliyoruz.
-
İstanbul Belediye seçimleri: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul benim sevdam!” dediğini ve onun zirvelere kadar yükselmesinde İstanbul’un ayrı bir yerinin olduğunu biliyoruz. Özellikle 2019 yerel seçimlerinde, AK Parti’nin elindeki İstanbul’un çeyrek yüzyıldan sonra kaybedilmesinin bir türlü hazmedilemediğini de biliyoruz.
Nitekim 31 Mart 2024 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için özel bir kampanya başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul genelinde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında "Yarısı Bizden" isimli kentsel dönüşüm kampanyasıyla 350 bin konutun dönüşeceğini ve 1,5 milyon TL'lik destek verileceğini söyledi. Buna göre “Yarısı Bizden” kampanyası ile 350 bin konut yenilenecek, rezerv alanlarda 400 bin konut yapılacak ve şehre 100 bin yeni sosyal konut kazandırılacak.
-
6 Şubat 2023 depremi sonrası bölgenin yeniden imarı: Ülkemizin yaşadığı asrın büyük felaketi sonucunda güney doğu bölgemizdeki 11 ilimizin hemen tamamının ve özellikle bazı yerleşim yerlerinin yerle bir olduğunu biliyoruz. Bu coğrafyanın yeniden imarı, evsiz insanları, ahırsız hayvanları yerleştirecek barınma yerleri yapılacak. Rakamlar değişmekle beraber 2024 yılında 1 trilyon liranın üzerinde bir harcama söz konusu olacak. Yaklaşık 850 bin yeni konut yapılacak. Yani 2024 yılı inşaat yılı olacak. Elbette buna söyleyecek sözümüz yok.
-
Kamu yatırımlarına devam… Bütçeye baktığımızda hemen her yıl “Sermaye Giderleri” adı altında özellikle TCK ve DSİ’nin yol ve kanal yatırımlarının, tüm kısıtlara rağmen, tam gaz sürdürüldüğünü görüyoruz. Daha geçtiğimiz günlerde kaşla göz arasında yapılan ve malum (!) firmalara dağıtılan otoyol ve yol ihalelerini hatırlıyoruz. Dolayısıyla 2024 yılında bu harcamanın 800 milyar lira sınırına dayandığına şahit oluyoruz. Kıt kaynakları yine betona gömüyoruz.
-
Yeni yılda özel inşaat işlerinde ivme beklentisi: Malum, bir süreden beri özellikle inşaat sektörüne kredi verilmediği için özel inşaatların durduğunu biliyoruz. Bir yandan da konut ihtiyacının arttığını gözlemliyoruz. Şimdi özellikle yerel seçimler ve ekonomide normale dönüş adımları sonrası özel inşaatlara ciddi kaynak yaratılacağını anlıyoruz.
Yukarıda sıraladığımız konular, betona yatırım yapılması anlamına geliyor. Aslında bu yatırımların bir kısmının çok da gerekli ve önemli olduğu biliniyor. Ancak Türk ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntılar ve sınırlı kaynaklar nedeniyle önceliklerin bu olmaması gerektiği üzerinde duruluyor. Kaldı ki iktisat teorisi, özellikle konut ve benzeri yatırımların üretime katkısı olmayan verimsiz ve plasman niteliğinde olduğunu söylüyor.
Ancak betona yapılan harcamaların çok ciddi bir oy sağladığı da sonuçlarıyla ortada. Böyle bakınca da söylenecek fazla bir söz kalmıyor.