Yaşlı bankacı şehrin en yüksek plazasının en üst katında, yanında bulunan 8 yaşındaki torunu ile birlikte gece karanlığında ışıl ışıl parlayan şehri seyrediyordu.
Torununa sordu: Önündeki binalarda ne görüyorsun?
Torun, “Her yerde ışık görüyorum dedeciğim” dedi.
Yaşlı bankacı, “Sence o ışıkların açık olduğu yerlerde ne oluyor?” diye tekrar sordu.
Torun, “Bilmiyorum dedeciğim” diye cevap verdi.
Yaşlı bankacı, “O ışıkları yanan yerlerde çalışanlar evlerine ekmek götürmek ve kredilerini geri ödemek için çalışıyorlar” dedi.
Kredi her yerde… Hepimiz kullanıyoruz…
Merhaba, ben Kaan Kiziroğlu. 28 yıllık yatırım bankacısıyım. Benim işim büyüyen şirketlere yatırım yapmak, şirketlere kredi bulmak, ortak bulmak ve operasyonel/finansal yeniden yapılandırma yapmak. Bu köşede Türkiye’de ve dünyada finansman tarafında neler oluyor, dünyada ve Türkiye’deki en son gelişmeler ve temalar ne, bir iş kurmak, işi yürütmek, işi büyütmek için finansmanda nasıl imkanlar ve hangi fırsatlar var, banka kredileri harici finansman imkanları nelerdir, KOBİ’ler için uygun maliyetli finansmana erişim sağlamanın yolları, firma ya da şahsi olarak krediye başvururken dikkat edilmesi gereken konular nedir gibi konularda yazılar yazıp, sizlerle olacağım.
Elimden geldiğince dünyadaki olayları da köşeme taşıyacağım. Sizlerden gelen ve tüm okuyuculara hitap edecek soruları da yerim kaldıkça yanıtlayacağım. Yazmamı istediğiniz konularla da ilgili istekleriniz olursa değerlendireceğim.
Finansa erişim, hayatımızın tam ortasında çok güçlü bir şekilde yer alıyor. Ticari ya da bireysel krediler ve hatta kredi kartı kullanımıyla Kredi, iş ve özel hayatlarımızın olmazsa olmaz bir parçası. Büyümek ve mal sahibi olmak finansmana erişimle hızlanıyor
Herkes, hepimiz … İş insanı, memur, işçi, öğrenci, esnaf, tüccar, asker, öğretmen, profesör, hemşire, ev hanımı … bir şekilde ya işimizi büyütmek, işletme sermayesi ihtiyaçlarımızı karşılamak, ya da arabamızı yenilemek, ev sahibi olmak için kredi kullanmış veya kullanmayı planlıyor durumdayız.
Kredi, Hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası. Hangi iş insanının karşısındaki fırsatları değerlendirip zengin olacağına, hangi yatırımın yapılarak insanlara iş, evlere aş sağlanacağına, hangi ailenin yeni ev veya yeni araba alacağının kararı, bankalara yapılan başvuruları değerlendirenler tarafından veriliyor. Bankalar, insanların yaşam şartlarını iyileştirme gücünün, ülkelerin büyümesinin ve yeni yatırım yapılmasının anahtarı konumunda.
Ülkeler de aynı durumda; savunma harcamalarını ve altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek, bütçesi tutmadığında eksik kalan kısmı tamamlamak için finansmana ihtiyaç duyuyor. Bir dip not, ülkeler bireysel ve tüzel kişilerden farklı olarak aldıkları borçları genellikle vadesi geldiğinde döndürüyor ve sadece faizini ödüyor.
Bankalarda mevduat krediden hızlı büyüdü
Bankacılık sektörümüzün kredi büyüklüğü, 19 Mayıs haftası itibarı ile 463 milyar dolar düzeyinde. Türkiye’de tüm kredilerin beşte birinden biraz fazlası bireysel ve tüketici kredileri, geri kalanı ülkedeki yatırımların finansmanı için kullanılıyor. Yine 19 Mayıs haftası itibarı ile bankalardaki mevduat toplamı, 562 milyar dolar mevduat var. Yani bankalar paraları toplamış, ama topladıkları paraların hepsini kredi olarak vermemiş, verememiş ya da vermeyi tercih etmemiş.
Bu durumda, 562 milyar dolar mevduat toplayan bankalarımızın kredi büyüklüğü neden 463 milyar dolar seviyesinde kalıyor?
Finansman ve kredide sıkışık durumdayız. Bankalarımız son 1,5 aydır kredi vermeyi çok yavaşlattı. Seçim belirsizliği ve her hafta bankalara gelen yeni kurallar bankaların kredi verme iştahını neredeyse sıfırladı. Bankalar kredi vermek yerine likit kalmayı tercih ettiler. Esasen doğru da yaptılar. Bir Silicon Valley Bank vakası Türkiye’de olmasın diye önlem alıyorlar. Şu anda likiditeleri sağlam ve eğer ola ki mudiler bankalardan paralarını çekmek isterlerse mevduatları geri ödeyebilecek durumdalar.
Türkiye’deki kredilerin dünya ölçeğinde büyüklüğü
Halen bankacılık sektörümüzün kredi büyüklüğü ekonomimize göre düşük durumda. Sadece Amerikalı JP Morgan’ın 2022 senesi sonu itibariyle vermiş olduğu kredi miktarı, tüm Türkiye bankalarının vermiş olduğu kredi miktarının 2,5 katı. Garanti Bankasının ana ortağı İspanyol BBVA’in tek başına vermiş olduğu kredi miktarı ise, Türkiye’de tüm bankaların vermiş olduğunun yüzde 87’si düzeyinde
Bankalar ülkelerin büyümesinin ve yeni yatırım yapılmasının anahtarı. Bankalarına iyi bakan, hukuksal olarak koruyup kollayan ülkelerde yatırım daha fazla yapılıyor ve bankalar daha fazla yatırımları finanse ediyor.
Hukuk, adalet, istikrar, güven, girişimcilik, büyüme, talep, nüfus, birikim hepsi birlikte olduğunda bankacılık sistemi tüm ekonomiyi ucuz finanse edebilir ve ülke kalkınır.
Peki finansman, sadece bankalarla mı olur? Tabi ki hayır. Önümüzdeki yazılarda bu konuları hem dünya genelinde hem de ülkemiz özelinde daha detaylı bilgilerle ele alacağım. Yazımın başında dediğim gibi bu köşede finansmana erişim, özellikle de KOBİ’lerin finansmana erişimiyle ilgili bilgiler ve bu konularla ilgili sorularınıza yanıtlar yer alacak
Görüşmek üzere.