Honeywell, havacılık ve inşaat sektörleri başta olmak üzere, hizmet verdiği tüm sektörlerde iklim değişikliğiyle mücadele eden ürünler ve çözümler geliştiriyor. Honeywell Türkiye ve Orta Asya, Hızlı Büyüyen Bölgeler Başkanı Uygar Doyuran, Honeywell’i, “Şirketlerin operasyonel verilerini eyleme geçirilebilir içgörülere dönüştürmesini sağlayan ileri teknolojiler konusunda bir dünya lideri” olarak tanımlıyor.
Doyuran, Türkiye’deki faaliyetleri ile ülkemizin dijital dönüşümüne hız kazandırmayı hedeflediklerini ifade ediyor. Honeywell, faaliyetlerinde ve tesislerinde 2035 yılına kadar karbon nötr olma hedefi belirledi. “Endüstriyel yazılım şirketi olarak dijitalleşme ve sürdürülebilirlik arasındaki bağlantıyı net bir şekilde anlayabiliyoruz” diyen Uygar Doyuran, şirketin sürdürülebilirlik anlamında global ve Türkiye vizyonunu anlattı:
Ar-Ge’nin yüzde 50’si sürdürülebilirlik çalışmalarına
Honeywell olarak Nisan 2021’de, 2035’e kadar faaliyetlerimizde ve tesislerimizde karbon nötr olmayı taahhüt ettik. Bunu, enerji tasarrufu projelerine yapılan yeni yatırımlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüşüm, Honeywell tesislerinde büyük çaplı iyileştirme projelerinin tamamlanması, şirketin araç filosunun dönüşümü ve gerekirse güvenilir karbon kredileri kullanmak gibi çeşitli yöntemlerle başaracağız. Sürdürülebilirlik programımıza 2004’te başladık ve o zamandan bu yana sera gazı yoğunluğumuzu yüzde 90’dan fazla azalttık; yüzde 70 civarında enerji verimliliği iyileştirmesi sağladık.
2010’dan bu yana, tesislerimizde 5 bin 700’den fazla verimlilik projesi uygulayarak yıllık 100 milyon dolar tasarruf sağladık. Bu çözümlerin birçoğu kendi teknoloji portföyümüzde de bulunuyor ve hatta geliştirdiğimiz ürünlerde inovasyona yardımcı olması için kendi karbon nötrlük programımızı bir laboratuvar olarak kullanıyoruz. Yeni ürünlere yönelik araştırma ve geliştirme harcamalarımızın yaklaşık yüzde 50’si, sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefiyle yürüttüğümüz sosyal ve çevresel sonuçların iyileştirilmesi için harcanıyor. Türkiye gibi büyüyen pazarların, sanayi ve altyapı projelerini en başından verimliliği göz önünde bulundurarak tasarlama avantajına sahip olması çok önemli bir fırsat.”
Bir yılda 42 milyon otomobilin trafikten kaldırılmasına eşdeğer fayda sağladık
“Honeywell mühendisleri ve bilim insanları, hem havacılık ve inşaat sektörlerindeki hem de diğer sektörlerdeki müşterilerimiz için iklim değişikliğiyle mücadele eden ürünler ve çözümler geliştiriyor. Örneğin, inşaat sektöründe düşük küresel ısınma potansiyeline sahip soğutucular, itici gazlar ve çözücülerden oluşan Solstice serimiz öne çıkıyor. Sadece bu ürün grubu, bizim ve müşterilerimizin atmosfere salacağı 200 milyon tondan fazla karbondioksit eşdeğeri potansiyel emisyondan kaçınmamıza yardımcı oldu. Bu ürün grubuyla, bir yılda 42 milyon otomobilin trafikten kaldırılmasına eşdeğer bir fayda sağladık.”
Geri dönüştürülebilen küresel plastik atık miktarı yüzde 90’a çıkacak
“Plastikler, gıdaların raf ömrünü uzatmaktan emisyonları azaltmak için araçları daha hafif hale getirmeye kadar geniş bir alana etki ederek tüm dünyada önemli bir rol oynuyor. Ne yazık ki, bugün plastiklerin yalnızca küçük bir kısmını başarıyla geri dönüştürebiliyoruz. Honeywell’in UpCycle Proses Teknolojisi, geri dönüştürülebilen plastik türlerini genişleten ve daha düşük karbon ayak izine sahip geri dönüştürülmüş plastikler yapmak için kullanılan hammaddeleri üretebilen devrim niteliğinde yeni bir teknoloji. Böylece, plastikler için döngüsel bir ekonomi sağlamak amacıyla yüzlerce geri dönüşüm döngüsü mümkün hale gelirken, işlenmemiş plastiklerin üretim sürecinde fosil yakıtlara olan ihtiyaç da azalıyor. Honeywell’in UpCycle Proses Teknolojisi toplama ve ayırmadaki iyileştirmelerin yanı sıra diğer kimyasal ve mekanik geri dönüşüm süreçleriyle birlikte kullanıldığında, geri dönüştürülebilen küresel plastik atık miktarını yüzde 90’a çıkarma potansiyeline sahip. AMI International tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre UpCycle Proses Teknolojisi gibi gelişmiş geri dönüşüm teknolojileriyle işlenen atık plastikler sayesinde, 2030 yılına kadar yılda 5 ila 15 milyon ton ek plastik atık geri dönüştürülebilecek.”
●Ulaşımda hidrojen kullanımı önemli bir fırsat
“Havacılık için şu anda çok dikkat çeken bir alan, sürdürülebilir havacılık yakıtı veya ‘SAF’. Bu yılın Eylül ayında Honeywell olarak United Airlines iş birliğiyle, yüksek miktarda biyokütleyi dönüştürerek büyük ölçekte sürdürülebilir havacılık yakıtı üretmek amacıyla temiz teknoloji şirketi Alder Fuels'e milyonlarca dolarlık ortak bir yatırım yaptığımızı duyurduk. Bu teknolojiyle orman ve ekin atıkları, havacılık yakıtı üretmek için kullanılabilecek düşük karbonlu yakıta dönüştürülüyor. Alder teknolojileri, yakıt yaşam döngüsü boyunca birlikte kullanıldığında, Honeywell’in Ecofining süreciyle birlikte petrol jet yakıtı yerine geçebilecek yüzde 100 yedekli bir yakıt üretmeyi amaçlıyor. Yaygın olarak tartışılan bir başka çözüm de hidrojen ve ulaşımda oynayabileceği rol. Küçük, hafif uçaklarla kentsel hava hareketliliğinin sürdürülmesi gibi alanlarda yakıt olarak hidrojen kullanımının bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bugün, insansız hava araçlarının pillerle veya benzinli motorlarla çalışanlardan üç kata kadar daha uzun görevleri gerçekleştirmesine yardımcı olabilecek hidrojen yakıt hücrelerine sahibiz. Ayrıca geleneksel uçuşları daha sürdürülebilir hale getirmemizi sağlayan teknolojilerimiz de var. Örneğin aviyonik ve mekanik sistemlerimiz, havayollarının daha verimli rota oluşturmasına ve daha az yakıt kullanmasına yardımcı oluyor. İnşaat ve havacılık gibi sektörleri bir gecede dönüştürecek tek bir çözüm ne yazık ki yok, ancak bu sektörlerin daha sürdürülebilir bir geleceğe geçişini desteklemek amacıyla birden fazla teknolojinin şu an için kritik rol oynadığını görüyoruz