Latin Amerika’da Panama, Uzak Doğu’da Singapur ve Hong Kong, Ortadoğu’da Dubai ve Avrupa’da Hollanda Re-Export / transit ihracatı en başarılı şekilde gerçekleştiren, bölgelerinin “hub”ı konumunda olan ülkeler. Hollanda ve Hong Kong saydığım diğer ülkelerden farklı olarak sadece kendi bölgesine değil, artık dünyanın farklı bölgelerine de ürünlerini ihraç edebiliyor. Kendi sektörümde Hollanda’nın en büyük ithalatçısı olan Koopman isimli firmanın ürünlerini son zamanlarda ziyaret ettiğim Kazakistan, Arjantin, Kolombiya, Fas ve Güney Afrika gibi farklı ülkelerde görme fırsatı buldum. Çok klasik bir söylem ama evet Hollandalı tüccarlar bizden ve tüm dünyadaki üreticilerden mal tedarik ederek yine tüm dünyadaki zincirlere kendi markaları ile ihraç ediyorlar.
Yüzyıllardır süre gelen ticaret geleneği, Avrupa’nın ana limanı ve lojistik merkezi konumu, lojistik performansı ve lojistik maliyetleri Hollanda’yı bölgenin “hub”ı konumuna getirmiş. Dünyanın farklı bölgelerinden ithal ettiği ürünleri, üretici kimliği olmadan bu bölgelere bir tüccar olarak ihraç etmeyi büyük bir başarı olarak gördüğümü ayrıca belirtmek isterim.
Yukarıda da söylediğim üzere Hollanda ihracatın önemli bir kısmı (%40’ı) transit ihracattan oluşmakta ve devamlı dış ticaret fazlası vermekte. Hollanda’ya ithal edilen ürünlerin büyük bir bölümü, hiçbir işlemden geçirilmeden veya basit bir işlemden geçirildikten sonra ihraç edilmekte. Bu nedenle, Hollanda’nın başlıca ithal ve ihraç ürünleri incelendiğinde, aynı ürünlerin hem ithalat hem de ihracatta başlıca ürünler arasında yer aldıkları ve değerlerinin ihracat lehine küçük farklarla birbirine yakın olduğunu görebilirsiniz.
2021 rakamlarına göre Hollanda’nın toplam ihracatı 694 milyar dolar, ithalatı ise 623 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Kabaca 71 milyar dolarlık bir ticaret fazlası bulunan Hollanda’nın başlıca ihraç kalemleri makinalar, mineral yakıtlar ve elektrikli ürünler. Hollanda’nın sadece 2021 yılı eczacılık ürünleri ihracatı 37 milyar dolar seviyesinde. Türkiye olarak Hollanda’dan 7.4 milyar dolarlık ithalatımıza karşın 5.2 milyar dolarlık bir ihracatımız bulunuyor ve Hollanda’nın toplam ithalatındaki payımız sadece %0,8.
Lojistik olmadan bırakın ihracatı, üretim bile olmuyor. Lojistik imkân ve kabiliyetler, hukuksal altyapı re-export yapabilmek için önemli unsurlar. Çin lojistik imkân ve kabiliyetini artırmak ve enerji kaynaklarına ulaşmak için ilk 2013 yılında duyurduğu, 2017 yılında da devlet programına aldığı kuşak yol projesi için 40 trilyon Amerikan Doları harcama planlıyor. Afrika ülkelerinde borçlandırma stratejisi ile o ülkelerin limanlarını ve bankalarını alıyor. İşte lojistik bu kadar önemli ve orta-uzun vadeli düşünülmesi gereken bir strateji. Bu nedenle 58 ülkeye 4 saatlik uçuş mesafesi olan ve 50’den fazla ülkeye kara nakliye imkânı olan ülkemizin de re-export konusunda yol haritasının olması çok önemli.
Halen birçok uluslararası firma lojistik kabiliyetleri ve maliyetleri nedeniyle, Hollanda’yı bir pazarlama üssü olarak seçmiş durumda. İmalat sanayi ise Hollanda’da, Almanya, Fransa ve İtalya gibi diğer Avrupa ülkelerinde olduğundan daha az baskın durumda. Sanayi kolunda çok aktif olmamasına rağmen, yüzyıllardır sürdürdüğü ticaret kabiliyeti, deniz ve liman üstünlükleri, lojistik kabiliyeti hizmet sektörlerinin gelişime katkıda bulunmuş. Hizmetler işkolu, öncelikle ulaşım, lojistik ve dağıtım, finansal alanlar, yazılım geliştirme ve yaratıcı endüstrilerde ulusal gelirin yarısından fazlasını oluşturmakta.
Ren, Maas ve Shelde nehirlerinin deltasında kurulmuş olan Hollanda’da tarım, ülke ekonomisi için önemli bir rol oynuyor. Toprakların %32 si tarım için kullanılmakta ve Holstein (Hoştayn) inekleriyle bilinen ülkede özellikle süt ve süt ürünlerin üretimi de oldukça ileri seviyelerde. Patates, şeker pancarı, buğday ve tahıllar Hollanda tarım ürünleri arasında en çok ihraç edilen kalemler. Ülke içinde yolculuk yaptığınızda kilometrelerce seraları göreceksiniz. Bahçecilik ve seracılık son derece gelişkin ve önemli bir dış gelir kaynağı. Hollanda dünyanın en büyük kesme çiçek ihracatçısı ülkelerinin arasında ve ABD’den sonra dünyanın en büyük ikinci tarım ürünleri ihracatçısı konumunda.
Nüfus yoğunluğu km2 başına 491 olan Hollanda, dünyadaki nüfus yoğunluğu en yüksek olan ülkelerden biri. Ülkede yaklaşık 8 milyonu bulan işgücünün %1,2’si tarım, %17,2’si sanayi ve % 81,6’sı hizmetler sektöründe çalışmakta.
Bildiğiniz gibi bugünlerde dünyada ve özellikle Avrupa’da en önemli sorunların başında enerji geliyor. Hollanda hem topraklarında hem de Kuzey Denizi’nde olmak üzere zengin doğalgaz rezervlerine sahip. Yıllar boyunca Rusya ile birlikte Batı Avrupa için en önemli doğalgaz tedarikçilerinin başında gelen Hollanda, Rusya, Norveç, ABD, Kanada, İran ve Endonezya’dan sonra dünyadaki en büyük doğalgaz üretici ve ihracatçısı. Enerji ihtiyacının yaklaşık yarısını kendi doğalgaz kaynakları ile karşılayabilen Hollanda’nın doğalgaz rezervleri, AB'deki tüm doğal gaz rezervlerinin de %25'inden fazlasını oluşturmakta.
Hollanda, sağlıklı ve çevreci nitelikteki ürünlerin öncelikle tercih edildiği bir pazar. Sürdürülebilirlik, çevre, çocuk işçi kullanılmaması, geri dönüşüm, organik içerik gibi unsurlar son derece önemli. Anlaşılacağı üzere halkın bilinç ve hassasiyeti yüksek. Özellikle büyük şehirlerde sürdürülebilirlik ve çevresel hassasiyetlerin yansıması olarak ikinci el mağazalarını da sıklıkla görebilirsiniz.
Hollanda dünyada en fazla ihracat gerçekleştiren ilk on ülkeden biri. Tarım, hizmet, Re-Export gibi konularda başarılı oldukları tüm dünyanın gözünün önünde. Hollandalılar ekonomideki başarının sırrını “altın üçgen” olarak anlatıyorlar. Yöneticiler (ülkeyi yönetenler), iş dünyası (STK’lar) ve üniversitelerin birlikte çalışma kabiliyeti. Bizdeki sorunların başında da bu üçgenin birlikte çalışma kabiliyetinin olmaması olabilir mi?
Hollanda’ya iş seyahati yapacaksanız size tavsiyem en az bir ay önceden randevularınızı almanız. Hollandalılar çok planlı ve programlarını çok önceden belirledikleri için son dakika randevu almanız çok zor. Görüşme saatlerine muhakkak riayet etmelisiniz, bu konuda hassas bir millet. Bunun yanında uzaktan çalışmanın ve part-time çalışmanın da çok yaygın olduğunu belirtmekte fayda var.
1- Ticaret Bakanlığı’nda yetkili bürokratlarının, iş dünyası sivil toplum örgütü başkanlarının, ilgili akademisyenlerin dünyadaki hub bölgeleri ziyareti ve re-export felsefesini çözümleyebilmeleri önemli bir süreç olacaktır. Hollanda ile birlikte Panama ve Singapur’u unutmayarak.
2- Lojistik maliyetleri, imkan ve kabiliyetleri üzerine nitelikli bir strateji hem üretim hem de ihracatımızın geleceği açısında önemli olacaktır.
3- Tüm diğer pazarlarda olduğu gibi İhracatçı birlikleri Hollanda özelinde alt sektörleri de kapsayan nitelikli sektörel raporlar hazırlamalı ve üyeleri ile paylaşmalıdır.
4- Benelux ülkelerine heyet ve URGE programları yapmak ciddiyet ister. Konvansiyonel heyetler yerine iyi hazırlanılmış ve çok profesyonel organizasyonlar yapılmalı.
5- Firmalarımız bireysel bazda bu ülkeleri ziyaret etmeli ve bireysel bazda çalışmalarını sürdürmeli.
6- TİM ve ihracatçı birlikleri özel nitelikli satın alma programlarıyla özellikle büyük alıcıları ülkemize getirip, ihracatçımız ile buluşturmalıdır.