H&M, hazır giyim sektöründe sürdürülebilirliği bir iş modeli olarak benimseyen şirketlerden biri. Bu alanda, tüm sektöre ilham verecek adımlar atıyor ve iddialı hedeflerkoyuyor.
H&M Türkiye Ülke Müdürü Müge Arpacıoğlu’nun ifade ettiği gibi, dünyada kullanılan tekstil ürünlerinin sadece yüzde 20’si geri dönüştürülüyor veya yeniden kullanıyor. Oysa bu kıyafetlerin yüzde 95’e yakını kullanılabilir, giyilebilir durumda. H&M’in temel hedeflerinden biri de, modanın çevresel etkisini azaltmak ve döngüsel moda sistemine geçiş yapmak. “Çünkü günümüzde kıyafetlerin önemi her geçen gün artıyor ama kullanılan kaynaklar yenilenmiyor” diyor Müge Arpacıoğlu.
2020 itibarıyla bugün, H&M’de kullanılan pamuğun yüzde 100’ü organik, geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde ediliyor.
Şirketin sürdürülebilirlik vizyonu, “H&M için Yüz 100 Döngüsel ve Yenilenebilir, yüzde 100 Adil ve Eşit, yüzde 100 Değişime Öncü” olmak üzere üç önemli odak üzerine kuruluyor. Arpacıoğlu, H&M’in döngüsel moda sistemine geçiş yolculuğunu şöyle anlatıyor:
Türkiye’de 2013’ten bu yana 106 bin ton kıyafet topladık
“Döngüsel düşünce yapısıyla moda, kaynakların süresiz olarak kapalı bir döngüde kullanıldığı ve tekrar kullanıldığı şekilde tasarlanabilir, üretilebilir, satılabilir, kullanılabilir, tekrar kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir. H&M bununla ilgili önemli projeler yürütüyor. Bunlardan biri de Kıyafet Toplama Girişimi. H&M, döngüsel modanın öncüsünü olma gayesiyle 2013 yılında globaldeki ilk Kıyafet Toplama Girişimini başlattı. Kıyafetlerin yeniden giyilmesi, tekrar kullanılması veya geri dönüştürülmesi için müşteriler tarafında kullanılmayan kıyafetler mağazalarda bulunan kutulara bırakılıyor. Bu sayede daha fazla tekstil ürününün çöpe gitmesi engelleniyor. Bu proje ile beraber doğaya katkı sağlamak ve geri dönüştürmek üzere Türkiye’de 2013’ten beri yaklaşık 106 bin ton kıyafet topladık. Bu 500 milyon tişörte denk geliyor. Bu proje ile hem üretim modellerini döngüsel bir noktaya, hem de malzeme kullanımını sürdürülebilir bir hale getiriyoruz. Ekolojik & doğa dostu materyallerle üretilen ürünlerin tüketimi her geçen artıyor ve artmaya da devam edecek. Müşterilerimizi ve çalışanlarımızı sürdürülebilir moda konusunda bilinçlendirmeye devam ediyoruz.”
Müşterilerimizle kendi koşullarında buluşmamız gerekiyor
“Gezegenin sınırlı kaynakları ve iklim krizi nedeniyle modayı üretme ve tüketme şeklimizin değişmesi gerekiyor. Pandemi ile bunun önemi iyice ortaya çıktı. Global bir moda perakendecisi olarak, biz ve bizim gibi büyük ölçekli markalara büyük iş düşüyor. Bu yüzden tüm iş akışımızı tamamen döngüsel ve iklim pozitif olmaya yönelik dönüştürdük. COVID-19 durumu, pandemi başlamadan önce görmeye başladığımız dijitalleşmeyi iyice hızlandırdı. Dünya, yeni tüketici davranışları, artan sürdürülebilirlik beklentileri, dijitalleşme ve güçlü rekabetle beraber hızla değişiyor. H&M olarak, müşterilerimizle kendi koşullarında buluşmamız gerekiyor. Bugün müşterilerimizin sorunsuz ve kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimine sadakat gösterdiklerini gözlemliyoruz. Bu da, en iyi OMNI modeline ulaşmamız; mağaza, online ve sosyal medyaya kadar tüm kanallarımızı daha entegre hale getirmemiz ve müşterilerimizin tüm kanallarımız arasında sorunsuz ilerlemesini sağlamamız gerektiğini gösteriyor.”
Hedef, “iklim pozitif” ürünler
H&M Türkiye Ülke Müdürü Müge Arpacıoğlu H&M’in temel hedeflerini şöyle sıralıyor:
►2025 itibarıyla tüm ambalajlarımızın, geri dönüştürülebilir, tekrar kullanılabilir ya da doğada çözülebilir olmasını hedefliyoruz.
►2030 itibarıyla tüm ürünlerimizin geri dönüştürülmüş veya diğer sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyallerden üretilmiş olmasını hedefliyoruz. Şu anda, kullanılan materyallerin yüzde 57’si sürdürülebilir kaynaklı.
►2040 yılına kadar tüm ürünlerimizin baştan sona iklim pozitif olmasını hedefliyoruz. Bu da ürettiğimiz sera gazı emisyonlarından daha çoğunu ortadan kaldırmamız anlamına geliyor.