Hızlı kargo ile yurt dışından bireysel alışverişin sonuna mı geliyoruz?

Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası

Ekonomik sıkılaşmanın olduğu bir konjonktürden geçiyoruz. Bir taraftan para politikası diğer taraftan maliye politikası kapsamında yapılan düzenlemelerle enflasyonla mücadele edilmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz. Bu kapsamda neredeyse her güne Hazine gelirlerini arttırmaya yönelik yeni bir regülasyonla uyanıyoruz dersek galiba yanlış olmaz. Geçtiğimiz hafta bunun bir başka örneğini bireysel olarak posta ve hızlı kargo yoluyla yurda ithal edilebilecek eşya hakkındaki  06 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karar özelinde gördük.

Yeni düzenleme neyi değiştirdi?

06 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 8787 sayılı Karar ile  ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen posta veya hızlı kargo yoluyla gelen eşyaya uygulanacak vergi oranları ciddi oranda arttırılırken eşya kıymetine ilişkin limitler de düşürüldü. Yeni düzenlemeye göre posta veya hızlı kargo yoluyla bir gerçek kişiye gelen ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen, kıymeti 30 Avro’yu geçmeyen eşya için bundan böyle;

a)    Eşyanın AB ülkelerinden gelmesi halinde % 30,

b)    Diğer ülkelerden gelmesi halinde % 60,

c)     Söz konusu eşyanın Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki IV sayılı listede bulunması halinde yukarıdaki oranlara ilave olarak ayrıca % 20 oranında tek ve maktu bir vergi tahsil edilecek.

Peki daha önceden ne idi diye sorabilirsiniz. Öncelikle sınır 150 Avro gibi görece ekonomik olarak daha anlamlı bir tutardı. Ayrıca vergi olarak ise eşyanın Avrupa Birliği ülkelerinden gelmesi halinde % 20 oranında vergi alınırken, diğer ülkeler için bu oran % 30 olarak uygulanıyordu. Hatta AB ülkelerinden gelen ürünler için alınan tek ve maktu % 20’lik verginin fikri olarak mantığı da sadece KDV olarak zihinlerde rasyonelleştirilebiliniyordu. Ancak yeni regülasyon hem oranları arttırdı hem de limitleri epeyce düşürdü.

Yeni düzenlemenin gerekçeleri ve amacı ne?

Şüphesiz çağımızda artık ticaret geleneksek kanalların dışında şekilleniyor. Özellikle yaşadığımız pandemi sürecinden sonra hepimizin tüketim ve alışveriş kalıplarımızın değiştiği bir gerçek. Bu noktada online olarak pazar yerlerinden yapılan alışverişlerin boyutu da son beş yılda oldukça artış sergiledi. Bu perspektifte tüketicilerin büyük çoğunluğu da yurt dışında ülkemizdeki fiyatlara göre daha ucuz buldukları ürünleri bu mekanizma vasıtasıyla global online pazar yerleri sayesinde sipariş edebiliyor ve hatta kapısında teslim alabiliyordu.

Yeni gelen düzenlemenin vergi oranlarını epeyce arttırmasından bu uygulamadan daha fazla vergi tahsilatının amaçlandığı ileri sürülebilir. Ama bu kapsamdaki ticaret hacmi daralırsa Hazine bakımından gelir arttırıcı amaç ne ölçüde gerçekleşir, onunla ilgili bu aşamada tahmin yapmak çok zor gibi geliyor bana. Bunu biraz da tüketicilerin davranışları belirleyecek. Böyle bir düzenleme yapılmasının arkasındaki gerekçelerden bir diğeri de bu kapsamdaki ticaret hacminin son dönemde oldukça artması sebebiyle ülkemizde ticaret yapan bazı tacirlerin bu durumdan hoşnut olması. En azından böyle olduğunu Ticaret Bakanlığı’nın konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamalardan anlamak mümkün.

Sonuç

Dünya genelindeki sektör uygulamalarından bildiğim kadarıyla zaten bu tarzdaki ticarete konu olan eşya kıymetlerinin büyük bir kısmı, 500 USD ve altındaki kıymetleri kapsıyor. Dolayısıyla daha önce uygulanan 150 Avro’luk limit bile bu tarzdaki ürünlerin ticaretinde (e-ticaret) mevcut olan ortalama değerlerin oldukça altında idi. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki muafiyet sınırı 800 USD. Yani Amerika’ya gönderilen ve değeri 800 doları aşmayan ürünler bırakın tek ve maktu vergiye tabi olmayı gümrük vergisinden dahi muaf tutuluyor. Yeni düzenleme ile 30 Avro olarak belirlenen yeni limitin bu kapsamdaki ticaretin sadece çok küçük bir kısmını kapsayacağını söylemek lazım.

Aslında yapılan tüm bu düzenlemelerden şu sonucu çıkarmak gerek bence: “Yurt dışından bireysel ölçekte farklı online pazar yerlerinden yapılan ürün siparişleri tüketiciler için maliyet yönünden artık eskisi kadar avantajlı olmayacak.”

Tüm yazılarını göster