Türkiye’de dijital girişim fikirleriyle öne çıkan Hitay Holding, Endonezya’da jeotermal enerjide aldığı 7 lisansına ülkenin çıkaracağı regülasyon kararını bekliyor. 7 lisans 1000 megavatlık bir güce işaret ediyor.
Hitay Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay, 2008-2013 yılları arası Endonezya Cumhuriyeti'nin İstanbul Fahrikonsolosu olarak görev yapmış. Endonezya’nın 2014’te İstanbul Konsolosluğu açılınca fahrikonsolosluğunun devam etmesi için ondan Antalya Fahrikonsolosu olmasını istemişler. Emin Hitay, dört yıl da bu görevi yapmış ve 2018’de görevi bırakmış. Bu süre içinde Endonezya ile güzel yatırımlar için adımlar atan Emin Hitay, COVID-19 salgının hafiflemesinin ardından bu sahalardan enerji üretmek için harekete geçeceklerini söylüyor. Hitay, “Endonezya bir depremler ve volkanlar ülkesi. Jeotermal kaynaklar depremlerin ve volkan faaliyetlerinin olduğu yerlerde zengin oluyor. Orada yaşayan insanlar için bazen çile olsa da Endonezya’yı jeotermal açıdan zengin bir ülke haline getiriyor. Lisansını aldığımız 7 sahadan toplam 1000 megavatın üzerinde güce erişebileceğimizi düşünüyoruz” diyor.
Hitay, hayatın her açıdan Endonezya’da yavaş aktığına da dikkat çekiyor ve “Ülkede jeotermal kaynaklar için regülasyona ihtiyaç var. Ancak bu da ağır yürüyor. Sumatra ve Java adalarının muhtelif yerlerinde toplam yedi sahamız mevcuttur. Proje portföyümüzü oluşturduk, artık sahalarımıza konsantre olup COVID-19 sonrası dönemde yatırımlarımıza devam etmeyi planlıyoruz. Son on yılda Güneydoğu Asya ülkeleri çok önemli gelişme gösterdi. Büyüyen pazarlarda var olmaya devam edeceğiz. Türkiye’de de jeotermal için girişimlerde bulunmuştuk ancak burayı bıraktık” şeklinde konuşuyor.
Holdingin bünyesinde sistem entegrasyon ve saha hizmetleri veren Teknoser, online pazar araştırma şirketi DORinsight, online araştırma platformu Napolyon.com, perakende sektöründe hizmet sunan 2Nokta, güvenlik teknolojileri konusunda çözüm sunan Exim ve Türkiye'nin ilk ve lider yasal online spor ve şans oyunları platformu Bilyoner bulunduğunu kaydediyor Hitay ve “2019 yılında 416 milyon TL konsolide ciro gerçekleştirdik. Pandemi nedeniyle küresel ölçekte belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçiyoruz. 2021 yılında dijital dönüşüm sonrası yeni hizmetlere odaklanacağımız bir sene olacak. Müşteri deneyimi ön planda olmaya devam edecek” diyor.
Sanatçı gençler için vakıf kurdu
Hitay aynı zamanda bir sanat koleksiyoneri… 2019’da Hitay Vakfı’nı kurduğunu anımsatıyor Hitay ve şunları söylüyor: “Bir koleksiyoner olarak, çağdaş sanat alanındaki ihtiyaçlarla da temas içerisindeyim. Bu temasımın bir faydaya dönüşmesi, sanatın ve sanatçının desteklenmesi benim için önemli. Gençleri Art Basel ve Venedik Bianeli’ne yollayan 5 kişilik jüriden birisiyim. Şimdi desteklerimizi vakıf bünyesinde yapacağız.”
Yeni Zelanda müteahhitler için cazip
EMİN HİTAY, aynı zamanda DEİK Yeni Zelanda İş Konseyi Başkanı. Hitay’ın bu uzak diyarda Türk müteahhitler için önemli fırsatlar olduğu yönünde bir tespiti var. Hitay, “İki ülke arasında tarım, teknoloji, yenilenebilir enerji ve altyapı alanlarında önemli iş birlikleri olabilir. Örneğin inşaat sektörü Türkiye için önemli. Yeni Zelanda’da altyapı çalışmaları devam ediyor. Ekonomiyi canlandırmak için 12 milyar dolarlık bir dönüşüme tabi olacaklar. Ülkede ciddi bir konut sıkıntısı var. 20 bin kişi ev bekliyor. Her sene 2 bin 500 kişiye konut sağlanabiliyor. Türkiye’den inşaat şirketleri bu projelere katılabilir” diyor. Hitay, bu ülkenin zor geçen 2020’de tüm dünyaya örnek olacak işler yaptığını da belirtiyor. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in hem cami saldırısında Müslümanlarla dayanışmasının hem de pandemiyi çok iyi yönetmesinin önemli olduğunu kaydediyor Hitay ve şunları söylüyor: “Ayrıca tarımda Fonterra Kooperatifleri var. Türkiye’ye örnek olacak kooperatifçilik yapıyorlar.”
Sebat edin ve network'ünüzü geliştirin
GİRİŞİMCİLİĞİN 40’ıncı yılını geride bıraktığını anlatan Emin Hitay, dijital ürünlerin olmadığı bir dönemde dijital işlere yatırım yapmaya başladığını belirtti. Hitay, şunları söyledi: “Gençler projeleri konusunda sebat etsinler, network'lerini geliştirsinler. 22 yaşında girişimcilik kariyerine başlayan biri olarak, bugün gelinen noktayı çok değerli buluyorum. Borsa İstanbul’da Türk girişimlerinin büyüklüğü 2,3 milyar dolar. Peak Games’in Zynga’ya 1,8 milyar dolar karşılığında satılması umutlarımızı perçinliyor.”
3 büyük grupla yarıştık, Fujitsu’yu kazandık
HOLDİNGİMİZİN sistem entegratör ve saha hizmetleri odaklı çalışmalar yürüten firması Teknoser, kasım başında Fujitsu Technology Solutions’ın Türkiye’deki iştiraki Fujitsu Technology Solutions Bilişim Limited’i satın aldı. Bu satın almayla Fujitsu Technology Solutions’ın yerel servis sağlayıcısı ve Türkiye pazarındaki tek Tier 1 kanal ortağı olduk. Öncelikle Fujitsu küresel bir reorganizasyon kararı aldı ve bu değişiklik birçok Avrupa ülkesi gibi Türkiye’yi de kapsadı. Bu kararın sonunda Fujitsu, 18 aya yakın zamandır yurtdışı ilişkisinin kesilmesi ile ilgili bir süreç yönetiyor. Bu süreçte Türkiye’nin önde gelen bazı büyük grupları da Fujitsu ile ilgilendi, 3 büyük grupla belli aşamalara kadar gelindi. Ama bu küresel bir karardı ve biz de resme en son giren, ama en hızlı kararları alabilen grup olarak mutlu sona ulaştık. Fujitsu ile bizim şu anda üç anlaşmamız var. Birincisi; Hitay, Fujitsu Türkiye’nin hisselerini satın aldı. Fujitsu Türkiye çatısı altında operasyonel olarak çalışanların devri, Fujitsu Türkiye’nin doğrudan anlaşma yaptığı kontratların devri gibi adımlar söz konusu. İkincisi; biz Fujitsu ile Tier-1 kanal anlaşması yaptık. Çünkü Fuitsu Türkiye de eskiden Almanya’nın Tier-1'ıydı, yani mal Almanya’dan geliyordu ve arada distribütör yoktu. Yani zincirde bir halka eksikti. Üçüncüsü ise bugüne kadar ülkede satılmış birçok Fujitsu ürünü, bunların hem garanti süresince hem garanti sonrasında bakımı var. Yetkili hizmet partneri olarak hem orijinal garantisini veren hem bakım garanti süresi bittikten sonra da bakım desteğini veren şirket haline geldik. Tüketici ürünleriyle ilgilenmek istemedik çünkü organizasyonumuzun buna uygun değildi, B2B çalışma tercihimizi belirttik. Amacımız yapıyı değiştirmek değil, var olan mimari ve ekosistemi daha da geliştirerek ilerlemek.