Hipergerçeklik ve Gerçeğin Çölü

Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Fransız düşünür Jean Baudrillard gerçeğin, herhangi bir kökenden veya arketipten bağının kopmuş olarak modeller aracılığıyla üretilmesini “hipergerçeklik” kavramıyla açıklar. “Gerçeğin Çölü” ifadesi Matrix filmi ve sonrasında Zizek’in kitabıyla ün kazansa da aslında; Baudrillard’ın, Borges’in bir hikayesindeki alegorisinden yola çıkarak, gerçek ile simulasyon kavramlarının birbiri içine girmesini tanımlamak için ifade edilir. Baudrillard’a göre dördüncü düzeyde bir simulasyonda, artık imgelerin gerçekle hiçbir ilgisi yoktur ve kendilerinin birer simulasyonlarına dönüşmüştür. Diğer bir ifadeyle görüntü veya modelin gerçekle herhangi bir bağlantısı kalmamıştır.

Piyasaların, ekonomileri yansıttığı ve tüm bilgi ve riskleri doğru fiyatladığı kendiliğinden doğru kabul edilen varsayımlardan biridir. Bu varsayımlar zaman zaman gerçeğe yeterince yakındır. Bazı zamanlar ise model ve gerçek arasındaki fark çok açık hale gelir. Piyasalarda büyük risk ve/veya fırsatların oluştuğu şartlar genelde bunlardır.

ABD'nin Kasım Süleymani'yi öldürmesi, çok büyük olasılıkla İran'dan misilleme getirecek. Son zamanlarda Çin ile olan ticaret ateşkesi, piyasalarda jeostratejik kaygıları hafifletse de jeopolitik risklerin dış ticaretle sınırlı olmadığını piyasa hatırlamış oldu. Ayrıca ABD seçim yılında, jeostratejik riskler düşük tutulur varsayımı da doğrulanmamış oldu.

Orta Doğu'da tam ölçekli bir savaş olmayacağını umuyoruz ama küresel petrol altyapısında önemli arz bozulmalarına sebep olabilecek misilleme riskinin arttığını düşünüyoruz.

Bu saldırı öncesi dahi ana görüşümüz; 2020 yılı küresel ekonomi için stagflasyondu. Son saldırı bu ihtimalin olasılığını artırdı. Petrol fiyatlarındaki şokların stagflasyonist etkileri olabileceği bilinen bir gerçek. ABD’deki son altı durgunluktan beşinin öncesinde petrol fiyatlarında keskin bir artış olmuştu.

ABD ekonomisi, petrol üreticisi haline gelmiş durumda ve tüketici harcama yapısı olarak da petrol şoklarına karşı daha dirençli hale geldi. Daha da önemlisi petrol şokunun enflasyonist etkisi yerine büyüme üzerindeki olumsuz etkiye odaklanacaktır. Bu küresel petrol şokunun hem büyüme, hem de enflasyon için bir risk olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Hatta merkez bankalarının bu şoka cevap vermeme ihtimalleri bizce, özellikle altın ve belli oranda diğer emtialar için uygun bir konjonktür anlamına geliyor.

Altın ve diğer emtialar için 2018 sonundan beri olumlu düşünüyoruz. Altın, o dönemden bu yana TL cinsi yüzde 50’ye yakın yükseldi. 2020’nin de özellikle altın için iyi bir sene olmasını bekliyoruz.

Tüm yazılarını göster