Hıfzı Topuz, 98 yaşında

Bugün 90’lı yaşlarında üretmeye aralıksız devam eden Hıfzı Topuz’un kitapları, Remzi Kitabevi’nden yayınlanıyor. Doğum gününüz kutlu olsun Hıfzı Bey, yeni kitaplarınızı dört gözle bekliyoruz…

Basın ve edebiyatımızın çınarlarından Cumhuriyet’imizle yaşıt Hıfzı Topuz, 25 Ocak’ta 98 yaşına bastı. Hıfzı Topuz, Cumhuriyet döneminin önemli bir tanığı ve tarihi, yayınladığı kitaplarıyla herkese sevdiriyor. Çünkü, konularını halk diliyle anlatıyor. Yıllar önce kendisiyle yaptığım bir söyleşide şöyle diyor usta:

“Vulgarizasyon diye bir şey var. Bir konuyu halk diline çevirmek, bütün ayrıntılarından kurtarmak, ağdalı anlatımları arı hale getirmek... Benim yaptığım bu. Bir kişiyi ele alıyorum onun içinde en sivri taraflarını seçiyorum halk diline çeviriyorum. Kitaplarımda İngilizce, Fransızca, Osmanlıca sözcükler kullanmam. Mutlaka Türkçelerini kullanırım. Bugünkü Türkçe ile padişahı anlatmak kolay değil, gülünç olur. Bazen mecbur oluyorum ama yine bugün kullanılan sözcüklere yer vermeye çalışıyorum.”

Kurgusunu yaratırken gerçekleri de yansıtıyor. Bu nedenle hemen her kitabı belgesel bir tat da taşıyor:

"Romanlarımdaki insanlar tanınmış insanlarsa onlara bir şey eklemiyorum, konuşmalarından, mektuplarından, yazılarından alıyorum, seçmeler yapıyorum. Romanlarımda ikincil insanlar oluyor, onları ya kendim uydurmuş oluyorum -aslında yok öyle bir şey- ya birilerinin sentezi oluyorlar ya da ben... Kendimi ikinci şahıs olarak koyuyorum romana. O kadın ilişkileri falan ya kendilerinin yaşadığı şeyler, ikinci insanların kadın ilişkileri de çoğunlukla benim hikâyelerim oluyor. Bunlarda gerçek payı var, gerçeklerden ayrılmıyorum sadece bazen isimlerini gizliyorum."

Böylelikle de hem edebi lezzet taşıyan, hem tarihi gerçekleri anlatan kitapları çok seviliyor, çok okunuyor:

“Daha çok öğretmenler ilgi duyuyorlar, öğrencilere kitaplarımı veriyorlar. Sık sık beni okullara çağırıyorlar. Öğrenciler kitapları okumuş oluyorlar, bana sorular soruyorlar. Tarih öğretmenleri ‘Bize tarihi sevdirdiniz’ diyorlar. Beni mutlu eden şey, okuyuculardan aldığım tepki. İmza günlerinde yahut okuma gruplarında bunu görüyorum. İstanbul’da on beş okuma grubu var. Buradakilerden çoğu kadın. 15-20 kişiden oluşuyorlar, içlerinde üç ya da dört erkek oluyor, olmuyor. Ama onlar da okuyorlar, yazarları buluyorlar, davet ediyorlar. Belki sen de biliyorsundur bunları, benim hoşuma gidiyor. Okuyucunun tepkisini öğrenmiş oluyorsun. Bu da ilerisi için motivasyon oluyor. Bunu kopartmamaya çalışıyorum, ayaklarım yerden kesilmiyor. Toplumdan uzaklaşmamaya, onların düzeyinde olmaya çalışıyorum. Onlardan belki bir adım ilerde oluyorum, ama kopmuyorum.”

Bu sohbetlerde Hıfzı Bey dinleyicilerinin ilgisini bir an olsun kaybetmiyor, keyifle dinleniyor:

“Senin düzenlediğin ‘Ustalara Saygı’larda da öyle olmadı mı? Ben, dinleyicinin düzeyinde olmaya, ukalâlık etmemeye, kopmamaya çalışırım. Yani Bedri (Rahmi Eyüboğlu) hakkında anlatacak neler var, ama ben herkesi ilgilendirecek şeyler bulmaya çalışıyorum. Bu da benim kendime göre seçtiğim bir taktik, bir teknik. İşte böyle…”

Paris’te UNESCO’da 24 yıl boyunca Genel Merkez’de Özgür Haber Dolaşımı şefi olarak çalışıyor. Uluslararası gazetecilik örgütleri arasında mesleksel işbirliği, basın ahlâkı, gazetecilik eğitimi ve gazetecilerin korunması projelerini yönetiyor. O yılları “bir roman dünyasında yaşadım” diye betimliyor ve devam ediyor:

“Birçok yabancı ahbabım vardı İtalyan, İsviçreli, Fransız, onları da çağırıyordum toplantılarıma, onlar da çok zevk alıyorlardı. Sonra Türkiye’ye de geldiler. Onlara Türk aydınını tanıtmaya, Atatürkçü aydın nedir tanıtmaya çalıştım.”

Topuz, Afrika ülkelerinde, Hindistan’da, Filipinler’de gazetecilik eğitimi seminerleri düzenliyor. Afrika'da kırsal basın projesini oluşturuyor. Neredeyse çeyrek asırlık emeğinin sonucunda “UNESCO’dan ayrıldıktan sonra da fırsat buldukça kendi hesabıma tatil için Afrika’ya gittim. Afrikalı dostlarım var. Bir öğrencim vardı, evlendi çocuğu oldu, adını Hıfzı koydu. Şimdi Afrika’daki Hıfzı liseyi bitiriyor. Böyle bir yakınlığım var Afrika ile. Şimdi Afrika ne halde!? Bu çok üzüyor beni. Kopmadım Afrika’dan. Demek ki yaşam boyu etkiledi beni. 25 sene içinde bu kadar çok Afrika’ya gidip gelmem bunun göstergesidir” diyor.

Bugün 90’lı yaşlarında üretmeye aralıksız devam eden Hıfzı Topuz’un kitapları, Remzi Kitabevi’nden yayınlanıyor. Doğum gününüz kutlu olsun Hıfzı Bey, yeni kitaplarınızı dört gözle bekliyoruz…

Tüm yazılarını göster