Efendioğlu Mermer ortaklarından Ergün Efendioğlu’nun sponsorluğunda ve Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erol Hatırlı’nın teknik destekleriyle haftada bir günü ayırarak yaygın “saha gözlemleri” yaptık.
Orhangazi’de yaşayanların, yaşadıkları yörenin dünü, bugünü ve yarına ilişkin çok değişik konulardaki algıları, anlayışları ve beklentilerini kapsayan bir deneme yakında kitap halinde yayımlanacak.
İvedi sorunlardan birinin İznik Gölü’nde yaşanan suların çekilmesi olduğunu düşündüğümüz için, İznik Gölü ve Havza ölçeğinde saptamaları DÜNYA Gazetesi aracılığıyla da kamuoyuyla paylaşacağız.
Okuyucunun sabrına sığınarak 6 yazıda İznik Gölü’ne ilişkin değerlendirmelerimiz yer alacak:1)Herkesin değeri: İznik Gölü, 2)İznik Gölü’nü ne kadar tanıyoruz? 3) Orhangazi’de yaşayanların İznik Gölü algısı, 4) İznik gölü ve diğer etkileşim alanları, 5)İznik Gölü ve yerel yönetimlerden beklentiler, 6) İznik Gölü’nü koruma projeleri
Su ve yaşam
İnsanlık çok uzun süre avcı-toplayıcı yaşam sürdü. Tohumu toprağa atmayı öğrendiği zaman geçim örgütlenmesi değişti; tohum, toprak ve sulama önem kazandı.
Yerleşik düzene geçiş, insanlarla denizler, göller ve akarsular arasındaki bağları güçlendirdi. Yerleşim yerleri canlıların temel ihtiyacı olan su kaynaklarına yakın yerlerde yoğunlaşmaya başladı. Büyük uygarlıkların beşiği olan kentlerin çoğunun su kıyılarında oluşması bir rastlantı değil; ihtiyaçların yarattığı bir sonuçtu.
Özellikle buharlı makinelerin, elektrikli ve içten patlamalı motorların insanın kol gücünü artırması, taşıma sisteminin rüzgâra bağımlı olmaksızın belli bir hız kazanması, alışveriş alanlarını genişletti, denizyolu ulaşımının sağladığı kolaylıklar kıyılardaki yerleşimleri cazip hale getirdi.
Sanayi devrimine neden olan teknolojik gelişmeler, kıyı kentlerini hızla büyüttü. Ülkemizdeki ilginç örneklerden biri Samsun’dur. Orta Karadeniz’de Tokat, organik enerji döneminde çok önemli kentlerden biridir; Tokat’taki bedesten İstanbul, Edirne ve Bursa’daki bedestenlerle boy ölçüşecek ölçektedir. Taşhan’dan Deveci Han’a, Yazmacı Hanı’ndan diğerlerine, sayıları bir düzineye erişen hanlar, kentin ticaret merkezi olduğunun kanıtlarıdır.
Teknoloji, yelkenli gemilerin rüzgâr bağımlılığını ortadan kaldırınca, kıyı kentleri yeni toplanma yerleri, alışveriş merkezleri, kültür üretme odakları haline geldi. Kıyı kentleri toplumsal yaşamın önemli merkezlerini oluşturdu; küçük bir yerleşim yeri olan Samsun, kısa zamanda Karadeniz Bölgesi’nin ticaret merkezi oldu.
Denizler, doğal ve yapay göller ve ırmaklar gibi akarsu kıyılarındaki kentler, savunma açısından da elverişli konumlar yaratabiliyordu. Çok uzak geçmişi olmasa da, turizmin gelişmesi de kıyı kentlerin cazibesini artırdı. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisi kıyılarda yaşıyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarında dünya nüfusunun dörtte üçünün kıyılarda yaşayacağı tahmin ediliyor.
İznik Gölü ve yaşam kalitesi
Besin maddesi ve güvenlik ortamı sağlayan kıyıların tercih edilmesi, imalat, ticaret, turizm bakımından yarattığı kolaylık nedeniyle kıyı yerleşimleri için söylenebilecek bütün gerekçeler İznik Gölü Havzası için de geçerlidir: Göl, yaşam cazibesini artıran doğal güzellikler yaratmaktadır. Ayrıca önemli geçiş yollarının üzerinde olması nedeniyle, tarih boyunca önemli sosyoekonomik, politik ve kültürel hareketlere tanıklık etmiştir. Körfezlere ve deniz kıyılarına geçiş imkânları yaratması nedeniyle Marmara Bölgesi’nde büyük yerleşim yerlerinin bağlantısıdır.
Orhangazi Durum Değerlendirmesi çalışmasında, İznik Gölü Havzası’nın “ortak değer” olarak algılandığı gözlenmiştir. Orhangazi’nin maddi ve kültürel zenginliğini artırmak, refah düzeyini yükseltmek, insanların yaşamını kolaylaştırmak için tasarlanacak bütün projelerin “İznik Gölü Etkeni”ni göz ardı etmemesi gerekir.
İznik Gölü ve Havzası, Orhangazi, İznik, Gemlik ve yakın çevrede yaşayanlar kadar, ülke genelinin de ilgi alanındadır.
Haftaya: İznik Gölü’nün özellikleri