Geçmiş enflasyon deneyimlerinin öğrettiği bir gerçektir: Enflasyon herkesi etkiler ama en fazla düşük ve orta gelirliler hisseder.
Tüketim alışkanlıkları ve kalıpları gelir düzeyi ile yakından ilgilidir. Mesela düşük gelir grupları ya da yoksullar bütçelerinin “oransal” olarak büyük bir kısmını gıda ve konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, gelir düzeyi arttıkça bu tip temel ihtiyaçların oranı azalır; giyim, ayakkabı, kültür, mobilya, eğlence gibi harcamaların payı artar. Bu açıdan farklı tüketici gruplarının hissettikleri fiyat değişiklikleri çok farklı çok daha ağır olabiliyor.
Türkiye’de tüketici fiyat (TÜFE) enflasyonu haziran sonunda yüzde 80’e yaklaşarak yeni bir zirve yaptı. Ancak herkesin enflasyonu bu değil. TÜFE Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından takip edilen temsili bir sepet. İçinde fiyatları düzenli olarak izlenen mal ve hizmetler var. Tüm illerden, binlerce işyerinden toplanan yüzbinlerce fiyat üzerinden hesaplanıyor. Bu anlamda TÜİK’in her ayın başında açıkladığı enflasyon rakamları sabit bir mal ve hizmet sepetinin maliyetindeki değişikliği ölçüyor ama yaşam maliyetini ölçmüyor.
Merkez Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzun yıllar önemli görevlerde de bulunan ekonomist Zafer Yükseler’in hazırladığı Yaşam Maliyet Endeksi’ne göre ise Haziran’da yaşam maliyeti bir önceki aya göre yüzde 5.03 ve bir yıl öncesine göre ise yüzde 88.66 artmış. Oysa manşet enflasyon, yani TÜFE, Haziran ayında yüzde 4.93 ve son bir yılda ise yüzde 78.62 artmıştı. Yani yaşam maliyeti zaten yüksek olan enflasyonun da üzerinde artıyor.
Yaşam Maliyet Endeksi “tüketilme olasılığı olmayan dayanıklı ve yarı dayanıklı mallar” dışlanarak hesaplanıyor. Diğer bir deyişle, haneler tarafından her ay ve her yıl tüketilme özelliğini yüksek olan kalemler hesaplamada dikkate alınıyor. Bu kalemlerin özellikleri arasında temel ihtiyaç maddesi olması; tasarruflar ya da kredi kullanımı ile değil, hanenin sürekli ve düzenli geliri finanse edilmesi var. Bu kalemler hane halkı tarafından yatırım harcaması olarak görülmüyor. Bu şekilde kriterler dikkate alınarak, TÜİK tarafından açıklanan 144 madde grubunun 86’sı Yaşam Maliyet Endeksi’ne dahil edilmiş. Mobilya, buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinası, gibi dayanıklı tüketim malları; otomobil ve bisiklet gibi araçlar, mücevher ya da alkollü içecekler gibi TÜİK sepetinde yer alan kalemler dahil edilmemiş.
Herkesin tüketim kalıbı farklı olduğu için herkesin TÜFE’si farklıdır. Zengin ile yoksulun enflasyonu aynı değildir. Genellikle düşük gelirliler enflasyonunu daha şiddetli hissederler. Yaşam Maliyet Endeksi de içeriği ve hesaplama şekli itibariyle hissedilen enflasyon konusunda bizlere çok daha iyi bir fikir veriyor. Ve diyor ki; toplumun önemli bir kesimi enflasyonu ölçülenden daha ağır hissediyor.