Her ihtiyaç duyduğumuzda icat çıkarmışız

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Eğer elinizdekiler, günlük ihtiyaçları karşılamaya yetmiyorsa ya da mevcut alışkanlıklarınız kullanışsız hale gelmişse, icat çıkarma zamanınız gelmiş demektir. Buna ister Ar-Ge deyin, ister inovasyon, netice değişmez; ihtiyaçlarınız size icat çıkarmanız gerektiğini haykırmaya başlar.

Ataların sözüdür; “durduk yerde icat çıkarma.” Biz bunu yalnızca “icat çıkarma” diye kısaltmış, inovasyon eksiğimize “kültürel mazeret” yapmışız. Oysa bu çetin coğrafyada başı her sıkıştığında, “ihtiyaç duyduğunda” icat çıkara gelmiş, problemlere çözüm üreterek var olabilmişiz.

Bana göre sorun; icada ihtiyaç duyma noktasındaki idrak gecikmesidir. Nitekim yıllardır yazar dururum; bizde kaynak değil idrak sorunu var diye...

2009’da Küresel Kriz Avrupa'yı vurunca ihracatçı, eksen kaydırmayı icat etti ve dünyanın sadece Batı’dan ibaret olmadığını keşfetti. Yetmedi, katma değer olmayınca ihracatın hamalı olduğunu fark etti, inovasyon ihtiyacını keşfetti.

Yıllardır AR-GE’ye milyarlarca dolar para akıtan bizlerin, arzulanan başarıya neden ulaşamadığımızı sorguluyorum. Yasa sorunu vardı, çözdük, kaynak sorunu vardı, hallettik, teşvik sorunu vardı ziyadesiyle verdik.

Peki, neden AR’aştırdığımız kadar GE’liştiremiyoruz? Kaçımız bu açmazın farkında bilmiyorum ancak emin olduğum şudur ki idrak gecikmesi var bizde.

İnovasyon, “eski köye yeni adet” getirmek ise köyün; kendi eskimiş seçenekleri dışında, “yeni” alternatifleri üretmeye izin vermesi gerekir.

İHTİYAÇ AVCILIĞI BAŞARININ ANAHTARI

Değer üretmeyen süreçleri tespit, yeni ihtiyaçları tanımlamak ve küresel akımları gözleyerek geleceğe dair sorunlar envanteri oluşturmalı. Bunu bir kez idrak edince; pekâlâ icat çıkarır, dünya prömiyerindeki hiçbir yarıştan geri kalmayız.

Eğer idrak gecikmesi sorununu aşarsak, ihtiyaçları daha erken fark edecek, bunun doğal neticesinde gereken icatları çıkarabileceğiz.

Tüm yazılarını göster