Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Hazine nakit dengesi temmuz ayında 30,8 milyar lira açık verirken, son 12 aylık açık toplamı da 197 milyar liraya ulaştı. Ocak-temmuz dönemindeki nakit açığı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 90 artarak 140 milyar lirayı aşarken, 2019’un tamamındaki açığın da yaklaşık 10 milyar lira üzerinde gerçekleşti. İlk 7 aylık dönemde Hazine nakit gelirlerindeki yüzde 8’lik artışa karşın, giderlerdeki artış yüzde 19 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde faiz ödemeleri yüzde 25 artışla 71,3 milyar liraya, faiz dışı giderler ise yüzde 18 artışla 622,1 milyar liraya yükseldi. Bu dönemde net borçlanma ise geçen yıla göre yüzde 116 artarak 211,5 milyar liraya ulaştı. Nakit dengesi verileri, önümüzdeki hafta açıklanacak merkezi yönetim bütçe açığının 140 milyar dolar civarında gerçekleşeceğine işaret ediyor. Böylelikle, bu yılın tamamı için öngörülen 138,9 milyar liralık bütçe açığı da temmuz ayı itibariyle aşılmış olacak. Bu durumda, bütçeye yeni gelir kaynağı arayışları ile birlikte ek bütçe zorunlu görünüyor.
Finansal kesim dışındaki firmaların döviz açığı daralıyor
Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonunda iyileşme sürüyor. Şubat 2018’de 222,7 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaşan döviz pozisyon açığı bu tarihten itibaren düşüş eğilimine girmiş ve Ocak 2019’da 200 milyar dolar sınırının altına inmişti. Döviz kurundaki hızlı artışın yaşandığı bu dönemde, özel sektörün net döviz açığındaki gözlenen azalma, kur kaynaklı finansman maliyetlerini belirli ölçülerde sınırlıyor. Döviz açığındaki daralma, ağırlıkla yabancı para kredilerin azalmasından kaynaklandı. Mayıs itibarıyla firmaların döviz varlıkları 123,9 milyar dolar, yükümlülükleri 288,9 milyar ve döviz pozisyon açığı da 165 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Geçen yılın aynı dönemine göre, nakdi kredilerde 18 milyar dolar ve ithalat borçlarında da 4 milyar dolar olmak üzere, yükümlülükler toplamı 22,2 milyar dolar azaldı. Firmaların döviz mevduatı 7,8 milyar dolarlık artış kaydetmesine rağmen, ihracat alacaklarının 10,7 milyar dolar düşüş kaydetmesiyle varlıklarda kayda değer bir değişim gözlenmedi.