Depremin yıktığı 10 ilde kırsaldan gelen taleplerin neredeyse tamamı hayvancılıkla ilgili. Çiftçiler, kırsalda yaşayanlar için hayvanları evin bireyi gibidir. Tek geçim kaynağı hayvancılık olanlar var. Kendisi kadar hayvanlarının yiyeceği yemi, suyu dert ediniyor. Hayvanlarının dışarıda kalmasına gönlü razı olmuyor. Bu nedenle yem istiyorlar. Hayvanları için çadır veya barınacak bir yer istiyorlar.
COVID-19 salgınının ilk günlerinde de yazmıştım. Fabrikaları, işyerlerini kapatabilirsiniz ama ineğin memesini kapatamazsınız. Düzenli olarak sağmak zorundasınız. Sağdığınız sütün toplanması, alınması gerekiyor. Süt bekleyince, soğuk zincire dahil edilmeyince bakteri üretir.
Deprem bölgesinde hayvanları olduğu için bölgeyi, köyünü terk edemeyenler var. Bu nedenle kurulan çadır kentlere gidemeyen çiftçiler var. Enkaz altında kalan hayvanlarının çıkarılmasını, yaşayan hayvanlarının beslenmesi için yem ve su istemeleri bundan. Kış şartlarında ve birçok yerde kar olması nedeniyle hayvanlar dışarıya, meraya da çıkarılamıyor. Bu nedenle kırsaldaki sorunu yerinde çözmek gerekiyor.
2022’DE DOMUZ HARİÇ TÜM IRKLARDA HAYVAN VARLIĞI AZALDI
Zaten büyük bir çıkmazda, krizde olan hayvancılık sektörü bu depremle yeni bir darbe daha yedi. Türkiye İstatistik Kurumu 9 Şubat’ta 2022 yılına ait “Hayvansal Üretim İstatistikleri”ni açıkladı. Veriler hayvancılıkta yaşanan derin krizi açıkça ortaya koyuyor. Büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvanları, kısacası sektörün tüm kesiminde bir küçülme var. Hayvan varlığında düşüş var.
Türkiye’nin toplam hayvan varlığı 2021 yılında 75 milyon 759 bin 569 baş iken 2022’de 73 milyon 472 bin 214’e düştü. Hayvan varlığı bir yılda 2 milyon 287 bin 355 baş azaldı.
Ayrıntılara bakıldığında Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 5,6 azalarak 18 milyon 36 bin 117 baştan 17 milyon 24 bin başa düştü.
Büyükbaş hayvanların yüzde 99’unu oluşturan sığır varlığı aynı dönemde 17 milyon 850 bin 543 baştan 16 milyon 851 bin başa düşerek yüzde 5,6 azaldı. Yaklaşık 1 milyon azalma, inek kesiminin boyutlarını gösteriyor.
Manda varlığındaki düşme ise daha yüksek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın manda yoğurdu tükettiğini söylemesinden sonra manda yoğurdu talebinin artmasına rağmen Türkiye’nin manda varlığı son 1 yılda yüzde 7,4 azaldı. Manda sayısı 2022’de geçen yıla göre 185 bin 574 baştan 171 bin 835 başa geriledi.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANDA EN BÜYÜK KAYIP KEÇİDE
Türkiye İstatistik Kurumu 2022 Hayvansal Üretim İstatistikleri’ne göre, küçükbaş hayvan varlığında da son 1 yılda 1 milyon 253 bin 454 baş azalma oldu. Koyun varlığı 45 milyon 177 bin baştan 44 milyon 687 bin başa düşerek yüzde 2,2 azaldı. Aynı dönemde keçi varlığında ise yüzde 6,2 azalma oldu. Türkiye’nin keçi varlığı 12,3 milyon baştan 11,5 milyon başa geriledi. Tiftik keçisindeki azalma yüzde 11 ile çok daha yüksek.
SADECE DOMUZ VARLIĞI ARTTI
Diğer hayvan ırklarında da önemli düşüşler var. Sadece domuz sayısında ise artış oldu. Deve sayısında yüzde 0,9 azalma olurken at varlığında yüzde 11,2 azalma, eşek sayısında yüzde9,8 ve katır sayısında da yüzde 14,2 düşüş oldu. Domuz sayısı ise 2021’den 2022’ye yüzde 21,8 artış kaydedildi. Türkiye’nin domuz varlığı 1353 baştan 1648 başa çıktı.
YAPAĞI, TİFTİK, YAŞ İPEK KOZASI ÜRETİMİ AZALDI, BAL ÜRETİMİ ARTTI
Bir önceki yıla göre yapağı üretimi 2022 yılında yüzde 1,2 azalarak 84 bin 885 ton, kıl üretimi yüzde 4,6 azalarak 6 bin 393 ton, tiftik üretimi ise yüzde 10,9 azalarak 417 ton olarak gerçekleşti. İpek böcekçiliği faaliyeti yapan köy sayısı bir önceki yıla göre yüzde 15,9 oranında azalarak 559 oldu. İpek böcekçiliği ile uğraşan hane sayısı yüzde12,9 oranında azalarak 1761 adet oldu. Açılan tohum kutusu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 7,5 oranında azalarak 5 bin 577 adet, yaş ipek kozası üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde10 oranında azalarak 76 tondan 69 tona geriledi.
Aynı dönemde bal üretimi ise 2021 yılına göre yüzde 22,8 artarak 96 bin 344 tondan 118 bin 297 tona yükseldi.
KÜMES HAYVANLARININ HEPSİNDE AZALMA VAR
TÜİK tarafından açıklanan 2022 Hayvansal Üretim İstatistikleri’ne göre, kümes hayvanlarında da bütün türlerde azalma var. Kümes hayvanı sayısı toplamda yüzde 7,9 azaldı. 2021 yılında 398 milyon 115 bin adet olan kümes hayvan sayısı 2022’de 31 milyon 531 bin adet düşüşle 366 milyon 584 bin adet oldu. Tavuk sayısında yüzde 7,7 azalma olurken, et tavuğunda yüzde 7,1 ve yumurta tavuğu sayısında da yüzde 9,3 düşüş kaydedildi. En büyük düşüş ise hindi varlığında yaşandı. Türkiye’nin hindi varlığı 2021 yılına göre 2022’de yüzde 22 azalarak 4 milyon 704 adetten 3 milyon 670 bin adede düştü. Aynı dönemde ördek sayısında yüzde 19,9 ve kaz sayısında da yüzde 6,2 azalma yaşandı.
DEPREM HAYVANCILIĞA YENİ BİR DARBE VURDU
10 ilde yaşanan deprem felaketi zaten zor durumda olan hayvancılığa yeni bir darbe vurdu. Türkiye, büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12’sinin küçükbaş hayvan varlığının ise yüzde 16’sının bulunduğu 10 ilde henüz tespitler tamamlanmasa da çok sayıda hayvanın telef olduğu biliniyor. Bölgedeki bazı üreticiler ellerindeki hayvanları satarak veya keserek bu işi bırakmak istiyor. Yem tedarikinde, et ve süt satışında yaşanan sorunlar nedeniyle hayvancılık yapmak istemeyenler var. Hayvancılık yaparken depremde yaşamını yitirenler var. Dolayısıyla bölgede hayvancılığın olumsuz etkilendiği ve toparlamanın ciddi zaman alacağı görülüyor.
KIRMIZI ET FİYATI FIRLADI
Deprem öncesinde de yükselmeye başlayan kırmızı et fiyatı son bir haftada zirve yaptı. Dana bıçak kesimi kilo başına 175 lirayı buldu. Yeterli sayıda hayvan olmadığı için fiyatlar günlük 5-10 lira artıyor. Telefonla görüştüğüm Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Özşenoğulları, depremin hayvancılık sektörünü de olumsuz etkilediğini belirterek Kahramanmaraş, Elibistan’ın dana temininde önemli merkezlerden biri olduğunu, Gaziantep, Diyarbakır ve Urfa’nın küçükbaş hayvancılıkta çok önemli olduğunu söyledi.
SETBİR Başkan Yardımcısı Hüseyin Şenoğulları: “Ben 40 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Böyle bir dönemi, hayvancılığın böyle bir kıskaç içerisine düştüğünü hiç görmedim. Hayvan varlığı zaten yok. İşletmeler, besihanelerde yeterli hayvan yok. Depremin etkileri ve şimdi Ramazan ve Kurban Bayramı geliyor. Turizm sezonu geliyor. Kurbanda kesilecek yeterli sayıda hayvan yok. Kesseniz fiyatlar daha çok yükselecek. Tüketici zaten et alamıyor. Bu kıskaçtan kurtulmak için hızlı bir şekilde çözüm üretmemiz gerekiyor” bilgisini verdi.
Özetle, hayvancılık sektörü uzun zamandan bu yana zaten sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Üstüne depremin yıkıcı etkisi eklendi. Ramazan, Kurban Bayramı ve turizm sezonu et talebini artıracak. Bu et nasıl temin edilecek? Hayvancılıkta yıllarca uygulanan yanlış politikaların ülkeyi getirdiği bu çıkmazdan üreticiye de tüketiciye de zarar vermeden çıkmanın yolu mutlaka bulunması gerekiyor.