Hayatın vitrinine ne koyduğuna dikkat et

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Vitrin; bir malın sergilendiği yer. Camla ayrılan teşhir mekânı… İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap. Sergen… Vitrin, görünmesini istediğini sergilemeye yarar. Vitrini iyi olmayanın satışı düşük olur derler. Vitrine ne koyduğun, barındırdığın değeri ifade eder.

Vitrini zayıf olan içeride ne satıyor olursa olsun, yeterince mal satamaz. Ancak tersi de söz konusudur. Her şeyini vitrine koyanın, satacak malı da azalmış demektir. İnsan, biriktirdiği değeri sergilemek ister. Bunun için bir mekâna ihtiyaç duyar ve vitrini icat eder. Mesleği her ne ise vitrinindeki o olur.

Kabiliyetinden fazlasını sergileyenin vitrini cazibeli olabilir fakat sürdürülebilir kazancı olamaz. Vitrin, gösterdiğindir. İyi görünmek için gerçekten iyi olmak gerekir. Neticede vitrini zarf, dükkânı mazruf diye niteleriz. Mazruf, zarfa göredir. Değerli malın vitrini, en değerlilerinden oluşur.

Hayatın vitrinine her şey konulur mu? Misal aşk? Konulmaz, konulmamalı ama konuluyor. Aşk, mahremiyeti sever. Zaten saklanamaz da vitrine koymanın gereği yoktur. Aşkını vitrine koyan, maşukuna değil kendine âşıktır ve kusur sayılır.

İbadetini, kârını, başarısını hayatının vitrinine koyarken dikkat et; değersizleştirilebilirsin. Bugün pek çok insan kaynakları, her şeyini vitrine koymuş CV’lerle doludur ki çoğu abartılı, diploma, belge yığınıdır. Oysa kabiliyet, vitrine konulmaz. O kendisini, işi üzerinden belli edecektir.

ZARF, MAZRUFA GÖREDİR

Mazruf; zarfın içine konulandır. Zarflanandır. Tıpkı vitrin gibi… Hayat artık öyle bir hal aldı ki neyi vitrine çıkarırsak çıkaralım, içi görünüyor. Sana zarf geliyor ama açıp bakmıyorsun bile; içindekini ezberlemişsin çünkü…

Zarfın kalitesi mazrufu aşarsa, zarfa da yazık, zarfı açacak olana da… Vitrin, dükkânın sattığını aşıyorsa, hayata değer sunamıyorsun demektir.

Tüm yazılarını göster