Havanda dövülen su elekle taşınırsa…

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

İşlerin ters gittiğinin çok kişi farkında ama trenden atılma korkusu yüzünden son istasyona dek gidilecek gibi. Son istasyon mu? Geri döndürülemez ufkun ekonomik akşamında bitkisel hayat…

Enflasyon, ekonomi yönetiminin sürekli olarak tekrarladığı; “düşecek” söylemiyle düşer mi? Her ayın başında açıklanan rakamlar tırmana dursun; “zirve yaptı, inecek” tekerlemesi; bir işe yarıyor mu? “En kötüsü geride kaldı” avuntusu, hayat pahalılığını aşağı çeker mi? Ya da lafla peynir gemisi yürür mü?

Elbette tüm bu soruların cevabı; “hayır” ama bu yalancı çobanlık, hangi kuzuyukurdun pençesinden kurtaracak? Son söyleme bakıyoruz; “enflasyon için tedbir almak yerine biz zam yapmayı seçtik.” İyi de enflasyonun büyümeyi şişmeyeekonomiyi krizehayatımızı cehenneme çevirmesine ne demeli?

Düşecek beklentisi direniyor

Sorun şudur ki piyasaları sürgit “enflasyon düşecek” söylemiyle oyalayabilir misiniz? Merkez Bankası’nın enflasyon beklenti anketine bakıyoruz; piyasa katılımcıları, 12 ay sonra %25,4 demiş. Reel sektör %43,8 ve hane halkı ise %58,8 tahmin etmiş. Geçen yıldan birkaç puan daha düşük tahminler.

Bildiğim şudur; hane halkını ikna etmedikçe Merkez’in marifetiyle enflasyon düşmez. Piyasa katılımcıları mı? Onlar Merkez Bankası yöneticiliği bekleyen ve gerçekçi tahmin yapınca işinden olan kesim, aldırmayın sakın. Reel sektör ise tahminden ziyade temennilerini zikretmek zorunda kalıyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Havanda su dövmek nedir?

Çözümü yanlış yerde aramaktır, kalabalıkları laf kalabalığıyla idare edebileceğini sanmaktır. Beyanatlar, vaatler, sahte müjdelerle yetinmek ve sorunun özüne dair yapılması gerekenlerden uzaklaşmaktır. Havanda su dövmek, sorunu kendi sorumluluk alanının dışına ötelemektir.

Elekle su taşımak nedir?

Olmayacak şeyleri denemektir. Misal faizi yönetirken, faize dair her değeri zıplatmaktır. Anti-enflasyonist politika uygularken enerjiye, otoyola zam yapmaktır. Kendisi %21 beklerken tüm kamu hizmetlerini %44 arttırmaktır. Kendi uygulamadığı perhizi iş dünyasından, ücretliden beklemektir.

not/ Yanlış sürdürülebilir midir?

Eğer merdiveni yanlış duvara dayamışsan, basamakları hızla çıkmak seni zirveye değil, düşeceğin uçuruma vardırır. Ekonominin gereğini yapmak yerine faizi NAS’a bağlayıp tüm makroekonomik değerleri bozmak, temel bir yanlıştı. Oysa çok nas, faiz usandırır. Usandırdı da… Hem de çok…

Şimdi bu yanlış yoldan hala dönmeye çalışıyoruz. Dostoyevski’nin ifadesiyle; “Yanlış trene bindiğinizde ilk istasyonda inmeye çalışın, çünkü mesafe ne kadar artarsa, dönüş maliyeti de o kadar artar.” Yanlış trene bindik 22 istasyon (22 ay) ters istikamete gittik hala dönebilmiş değiliz.

Biz, “sürdürülebilirlik” kelimesini gerekli gereksiz kullanıyoruz ya… Görünen o ki sürdürülebilirlik yanlışlarımızda… Kamu doludizgin harcarken enflasyon düşmez. Asgari ücretliemekliengelliyi bahane edip ekonomiyi yanlış yerden soğutmak sonuç vermez. Üretimi geriletmek büyük yanlış…

Netice; Merkez’in sıkı para politikasına Bütçe de eşlik etmek zorunda… Sunay Akın’ın dediği gibi; “İki rayı gibiyiz bir tren yolunun. Yakın olması neyi değiştirir son istasyonun. Bir tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun…”

 

Tüm yazılarını göster