TUM; Cengiz Holding, Kalyon Holding, İbrahim Çeçen Holding ve Saat&Saat’in ortaklığıyla 2017 yılında kuruldu… TUM, İstanbul Havalimanı’nda pastane, kafe, bar, restoran, kahve zinciri ve fast-food restoranlarının olduğu 34 bin metrekarelik yeme içme alanını yönetiyor. Burası dünyada tek çatı altında hizmet veren en büyük yeme içme alanı… Türkiye açısından baktığımızda orta halli bir alışveriş merkezinin toplam kiralanabilir alanı anlamına geliyor. Toplamda bu alanda gelir noktası olarak nitelendirilen 125 kiralanabilir mağaza var. Hali hazırda 92 işletmenin faaliyet gösterdiği alanda bu yılsonuna kadar tüm noktalar dolmuş olacak. Ulusal ve uluslararası markaların sıraya girdiği alanın genişletilmesi için TUM ve İGA yönetimi değerlendirmelere başlamış.
TUM’un genişleme planlarını ve havalimanına gelecek yeni markaları CEO Hüseyin Dönmez ile konuştuk. 6 binden fazla adım atarak gezdiğimiz yeme içme alanında 2022 yılında 20 milyondan fazla yolcu hizmet almış. 46 ulusal ve uluslararası markanın alanda hizmet verdiğini anlatan Dönmez, yeni markalardan çok ciddi talep geldiğini vurguluyor.
‘Yer kalmadı, pandemide fırsat kaçıranlar pişman’
Dönmez, “Pandemi süreci havacılıkla ilgili soru işaretleri oluşturdu ama İGA o dönemde de durmadı ve çok ciddi bir avantaj sağladı. Bunu gören ve zaten içerde olanlar yeni yerler de açtı. O dönemde dışarda kalanlar tabir yerindeyse treni kaçırdı. Biz o dönem birçok markaya ‘Fırsatı kaçırmayın’ dedik. O gün kafasında soru işareti olan özellikle bazı yabancı şirketler çok pişman olduklarını söylüyor. Türk Havayolları ve İGA, 2019 rakamlarını ilk yakalayan ve geçenler oldu. Çok ciddi ve hızlı bir büyüme yakaladılar. Şirketlerde bunu gördü ama yeme içme alanında yer kalmadı” diye konuşuyor.
Yoğun talebin de etkisiyle yeme içme alanının büyütülmesinin gündemde olduğunu kaydeden Dönmez, ekliyor: “İGA ile değerlendiriyoruz. Çok iyi bir planlama yapmamız gerekiyor. Yolcu artışıyla paralel yeni alanlar değerlendirilebilir. 2025-2026 yeni alanlar olabilir.”
Nusret’in Salt Bae’si geliyor, Novikov ile görüşmeler sürüyor
TUM’un işlettiği alanda ulusal ve uluslararası markalar var. Her müşteri kitlesine uygun yer bulmak mümkün. Dış hatlarda lüks restoran ve barların ve ünlü şeflerin konsept restoranları dikkat çekiyor. Mehmet Gürs, Ömür Akkor, Didem Şenol ve Sahrap Soysal gibi gastronomi dünyasında tanınan şeflerin restoranları da dış hatlarda ilgi çeken yerlerden. Hüseyin Dönmez’e yeni gelen ve yakın zamanda gelmesi planlanan markaları soruyorum. House Cafe’nin yeni açıldığını ve büyük ilgi gördüğünü anlatıyor. Yeni gelecek birçok markayı sayıyor, ancak epey marka var ve onları başka bir yazıda anlatacağım. Birkaç markayı şimdiden yazayım. Dönmez’in verdiği bilgiye göre, Arkadiy Novikov’un kurucusu olduğu ünlü Rus restoran-bar zinciri Novikov ile büyük bir alan için görüşmeler devam ediyor. Son dönemde Katar’daki Dünya Kupası finalinde sahaya inen ve olumlu-olumsuz çok fazla tepki çeken Nusret Gökçe’nin markası Salt Bae ile de anlaşma yapılmış. Salt Bae epey büyük bir alanda hizmet vermeye hazırlanıyor. Godiva Cafe yakında dış hatlarda yerini alacak. Wagamama da dış hatlara gelmek isteyen yeni markalar arasında…
Özel bireylerin çalıştığı Cafe Yanımda dış hatlara da taşınacak
TUM, geçtiğimiz Aralık ayında İstanbul Havalimanı İç Hatlar’da Cafe Yanımda’yı açtı. Cafe Yanımda, fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan bireylere istihdam olanağı sağlayarak ekonomik ve sosyal yaşamda daha aktif rol almalarını amaçlıyor. Cafe Yanımda; TUM ve İGA iş birliğinde, Erişilebilir Her Şey danışmanlığında ve Arnavutköy Belediyesi’nin istihdam konusunda verdiği destek ile fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan 9 bireye iş yaşamında alan açtı.
Hüseyin Dönmez, Cafe Yanımda ile ilgili şunları söylüyor: “Bir sosyal sorumluluk girişimi olarak da nitelendirebileceğimiz Cafe Yanımda, dünden bugüne ortaya çıkmış bir proje değil. Üzerinde uzun uzun düşünülmüş, her ayrıntısı tartışılmış, fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan bireylerin sosyal yaşama entegrasyonu konusunda önemli çalışmalara imza atan STK’larımızdan destek alınarak tasarlanmış bir girişim. Cafe Yanımda’nın tüm gelirleri, bu bireylerin sosyal yaşamdaki hak ve özgürlüklerini geliştirme yönünde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerine bağışlanacak. Buradaki çalışanlarımızı özel eğitimlerden geçirdik. Dış hatlara da Cafe Yanımda’yı açmak istiyoruz ama orada yabancı dil konusu önemli. İç hatlardaki personelimize yeterince tecrübe edindikten sonra yabancı dil eğitimi verip onları dış hatlara aktarmayı planlıyoruz. Onların yerine de yeni elemanlar alarak daha fazla bireye ulaşmayı hedefliyoruz. Nihai hedefimiz başkalarına da ilham kaynağı olmak.”