Hatay’ın ihyası dünya gündemine taşınıyor

Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yaşanan can kaybının yarısına ev sahipliği yapan, Hatay, yaralarını sarmaya çalışıyor. Nüfusunun yüzde 80'inin yerinden olduğu kentin ihyasını T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla yaptığı protokollerle tasarlayan ve planlayan Türkiye Tasarım Vakfı, bu süreci uluslararası arenaya taşımaya hazırlanıyor. Birleşmiş Milletler’in düzenlediği ve kasım ayında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılacak Dünya Şehircilik Forumu’nda süreci anlatacak vakıf, eylülde Londra Dizayn Festivali’nin de bir gününe sponsor oldu.

Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Demirci, “Unutmak yok, umut var” sloganıyla çıktıkları yolda, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yıkılan ve kültürel yapılarını ile tarihi mirasını koruyarak yeniden inşa edilen Almanya’nın Münih ve Nürnberg şehirleri ile Japonya’da 2011’de deprem ve tsunaminin ardından yeniden ayağa kaldırılan Tohoku gibi kentler arasında dünyaya model sunduklarını söyledi.

Hatay'ın Antakya, Kırıkhan, Defne, Samandağ bölgelerinin ihyası için yaptıkları çalışmaları dünyanın en büyük organizasyonlarında anlatarak, hem gözleri Hatay’a çevireceklerini hem bir dayanışma ruhu sağlayacaklarını belirten Demirci, şunları söyledi: “Vakıf olarak 2016’da kurulduk. Türkiye'nin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin tasarım ekosistemini ve ekonomisini geliştirmeyi, yaşanabilir iyi tasarlanmış kentsel mekanlar yaratmayı, tasarımcıların yeteneklerini geliştirmeyi ve katma değerli üretimin tasarım aracılığıyla artırılmasını hedefliyoruz. Depremin ardından Hatay'ın tarihi ve kültürel mirasını koruyarak, kent kimliğini yeniden canlandırmayı ve daha güvenli bir kentsel yapı oluşturmayı amaçlayan ‘Hatay Yeniden Canlanıyor’ projesini hayata geçirdik. 37 toplantı yaptık. Bunların 6’sı halk buluşmasıydı. İnsanlar büyük acılar yaşadılar, tepkileri çoktu. Biz bir platform olduk ve yaptığımız şey aslında sosyal bir inovasyondu. İstanbul’a herkes bir yerden gelmiş, adeta kiracı. Güzel olan şu Hatay’da herkes ev sahibi. 300 yıllık aileler var. İnsanlar oraya dönmek orada yaşamak istiyor. İnsanlar kentlerine düşkün. Yaptığımız şey aynı zamanda değer mühendisliği de. Evler avlulara, avlular meydanlara açılacak. Biz projeyi teslim ettik. Şimdi orada bakanlık uygulamayı gerçekleştiriyor, inşaatlar devam ediyor.”

İstanbul için çözüm; Bilecik’i Tekirdağ’ı tasarlamak

Furkan Demirci’ye göre beklenen büyük İstanbul depremi için çözüm, kentin komşu illerinde, Demirci, “İstanbul'un çözümü İstanbul’un içinde bulunmuyor. Yani, İstanbul’daki sorunları sadece şehrin sınırları içinde yapısal değişiklikler yaparak çözmek mümkün değil. İstanbul’un gerçekten rahatlayabilmesi ve sürdürülebilir bir şekilde gelişebilmesi için çevresindeki şehirlerin de aynı özenle planlanması gerekiyor. Tekirdağ, Bilecik, Kırklareli, Sakarya gibi iller de iyi bir kentleşme sürecinden geçmeli ki İstanbul üzerindeki baskı azalabilsin. İstanbul’u geleceğe taşımak istiyorsak, bu sadece bu büyük metropolü değil, onu çevreleyen tüm şehirleri de kapsayan bütüncül bir planlama gerektiriyor” şeklinde konuştu. Demirci, kentsel dönüşümde iki önemli soru olduğu belirterek, “bunlardan biri ‘nasıl bir evde yaşayacağım’, diğeri, ‘ne zaman orada yaşayacağım’ işte bunların yanıtları verilirse, süreci tolere edebiliyor. Tasarım bir projenin maliyetinin yüzde 3’ü kadar. Bu uzun zamana yayıldığında yüzde 1’e kadar düşüyor. Dolayısıyla aslında bu bir sosyal iş” dedi.

Kent ekonomileri şehir plancılarını öne çıkardı

Türkiye Tasarım Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Serhat Başdoğan, dünyanın artık ülke ekonomilerini değil şehir ekonomilerini tartıştığının altını çizerek, “Kaliforniya tüm ABD ekonomisinin yüzde 35’i demek. Amerika’yı konuşacaksak New York ve Kaliforniya’yı konuşmalıyız. Türkiye’de de İstanbul böyle. O yüzden şehir plancıları artık çok önemli” dedi.

Başdoğan, vakıflarının Avrupa Tasarım Toplulukları Birliği’nin (BEDA) Yönetim Kurulu'na seçildiği vurgulayarak, Avrupa ile tasarım köprüsü olacaklarını da söyledi. Geleceğin tasarımcılarının yetişmesine katkı sunmayı hedeflediklerini de anlatan Başdoğan, “Finlandiya merkezli Arkki programını 2021’de Türkiye'ye getirdik. 20 farklı ilde 3 bin 500 çocuğa mimarlık ve tasarım eğitimi sunduk. 10 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Tüm yazılarını göster