Hayatımızı evlere sığdırdığımız şu son günlerde hepimizin olmak istediği, gitmek istediği özlem duyduğu yerler var. Neyse ki normalleşme haberleriyle biraz nefes alarak, tatil planları yapmaya başladık. Ben de son günlerde Antakya’yı çok özledim. Eski sokaklarında kaybolmayı, o mistik havasıyla kendimi bulmayı... Yemekleriyle kendimden geçmeyi... Mozaik Müzesi’nde geçmişin izlerini sürmeyi... Harbiye Şelaleleri’nde huzur bulmayı...
Dünyadaki 23 medeniyetin 13 tanesi bu topraklarda yaşadığı, izler bıraktığı için midir bilinmez Hatay’ın insanı büyüleyen ayrı bir havası, ayrı bir tadı var. Hatay’a yaptığımız ziyaretlerimizde en çok duyduğum cümle, “Siz Suriye savaşından önceki halini görecektiniz” olmuştu. Yöre insanı Suriye’deki savaş öncesine dönmeyi diliyordu. Elbette bu artık çok zor. Misafirlerin kalıcı olduğunu bilen ve bu doğrultuda adımlar atan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, yerelden kalkınma, yereldeki imkanları, birikimleri bir çatı altında toplama, markalaşma ve onu ekonomiye dönüştürme fikrini 2021 Botanik Expo’sunu Hatay’a getirerek daha da güçlendirdi. COVID-19 salgınına rağmen tüm çalışmaları hızla devam eden Expo’nun Hatay’a çok şey kazandırması hedefleniyor. Antakya Expo ve Arsuz Expo olmak üzere iki bölümden oluşan Expo inşaatı etkinlik alanında her şey planlandığı gibi gidiyor. İletişim ve organisazyon danışmanlarıyla dijital ortamda değerlendirme toplantıları yapılıyor.
Expo’nun da içinde olduğu büyük bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanan Başkan Savaş, kadınların yöresel ürünlerini pazarlayamadığını, markalaştıramadığını görünce bir de Hatay’da Suriye krizi sonrası kırsal kesimde önemli kayıplar yaşanınca yöre insanının gelir seviyesini yükseltmek için kooperatifçiliği geliştirmek üzere harekete geçmiş. Kooperatiflerden birlik kurma, ürün paketleme, coğrafi işareti alma, başta Türkiye olmak üzere dünyaya çiçek, fidancılık ve tıbbi aromatik bitkileri pazarlama projesini geliştirmiş. Bu projeyi önümüzdeki yıl yapılacak Expo’da son aşamaya getirmeyi hedefliyor.
Hatay’ın toprak yapısı, fidancılık, çiçekçilik ve tıbbi aromatik bitkiler için çok uygun. İl sınırlarında 3 bin 500 bitki türü, 800 tıbbı ve aromatik bitki, 300 endemik bitki var. Toprak yapısı neredeyse her türlü çiçeği üretebilecek yapıya sahip. Ülkemizin sahip olduğu bitki türlerinin sayısı çok yüksek ama bunu ekonomiye kazandırma noktasında işin neresindeyiz, işte bu pek bilinmiyor. Son yıllarda Türkiye’de gelen talepler doğrultusunda tıbbi ve aromatik bitkilere ilginin giderek arttığını görüyoruz. Bu ilgiyi bölgesindeki potansiyeli harekete geçirerek ekonomik kalkınma modeli oluşturan Başkan Savaş'ın çalışmalarına COVID-19 salgınının darbe vurmamasını ve bölgesel kalkınma modeli olarak diğer bölgelerimize de örnek olmasını diliyorum.