Hata yapmak insana mahsus. Herkes hata yapabilir. Ama aynı hataya tekrar tekrar düşmemek gerekir.
Türkiye 2020 yılında dış ticaretinde bir seçim yaptı. Küresel gelişmeler nedeniyle ihracatında düşüş varken, ekonomisindeki daralmayı hafifletmek için iç talebi teşvik etti ve bu da ithalatın artmasına neden oldu. Küresel piyasada artan altın fiyatı, Türkiye’de klasik bir yatırım aracı olan altına olan talebi artırdı. Bu nedenle altın ithalatı 25 milyar dolara ulaştı. Sonuç olarak Türkiye 2020’de ihracatı gerilerken, ithalatı artan ender ülkelerden biri oldu. 2019’da 30 milyar dolar civarındaki dış ticaret açığı 2020’de 50 milyar dolara çıktı.
Paramızın değer kaybettiği ve ülke risk primlerimizin yükseldiği bir dönemde, dış ticaret açığımızın artıyor olması hiç de tercih edilecek bir durum değildi. Ticaret Bakanlığı, buna önlem olarak ithalata uygulanan gümrük vergilerini artırdı. Amaç yabancı malların iç piyasada daha pahalı olmasını sağlayarak talebini yavaşlatmaktı. Ama ilave vergilere rağmen ithalat artmaya devam etti. Vergiler artırılmasaydı, ithalat artışı daha yüksek olur muydu? Belki öyle; ancak buna bizim net bir cevap vermemiz zor. Bakanlık bir açıklama yaparsa göreceğiz. Ama şunu söyleyebiliriz: Sert bir faiz indirimi ve kredilerin teşvik edilmesi ile artan ithalatı yavaşlatmak için ilave gümrük vergisi getirmek son derece verimsiz, etkisiz ve demode bir önlemdir. Bu önlem içerideki fiyatları artırdığı için enflasyonu beslediği gibi başka ülkelerin de bizim mallarımıza vergi koymasının önünü açar. Yapılması gereken ithal mallara olan talebi bastırmak değil, bu mallara talebin doğmasını (örneğin içeride üretimi artırarak) engellemektir.
Neden bunları konuşuyoruz? Bu hafta kasım ayı cari dengesi açıklanacağı için. İlk 10 ayda 31 milyar doları aşan cari açık, yılsonunda muhtemelen OVP hedefini 10 milyar dolar aşarak 35 milyar dolar civarına ulaşacak.
Türkiye daha önce benzer tecrübeler yaşadı. İzleyen dönemde alınan tedbirler ile TL’de aşırı değerlenme, daha sonra sert faiz indirimleri ile yeniden ithalatta sıçramalar gördük. Artık hatalardan ders çıkarmamız ve bu döngünün dışına çıkmamız gerekiyor.
Bu sabah açıklanacak olan işgücü göstergeleri dışında haftanın önemli diğer verileri sanayi üretimi, konut satışlar ve c uma günü açıklanacak olan TCMB beklenti anketi. Piyasanın para politikasındaki değişiklik ve TCMB’nin verdiği mesajları nasıl algıladığını gösterecek olması açısından ben, içlerinde en çok beklenti anketine ağırlık veriyorum.
YURT İÇİ
Pazartesi 10.00: Ekim ayı işgücü istatistikleri
Pazartesi 10.00: Kasım ayı ödemeler dengesi
Çarşamba 10.00: Kasım ayı sanayi üretim endeksi
Çarşamba 10.00: Kasım ayı perakende satış verileri
Perşembe 10.00: Aralık ayı konut satışları
Cuma 10.00: Ocak ayı TCMB beklenti anketi
YURT DIŞI
Çarşamba 16.30: ABD aralık enflasyon
Cuma 16.30: ABD aralık perakende satışlar