Sayın DÜNYA okurları, Ticaret Bakanlığı’nca yerine getirilen iş ve işlemlere ilişkin tespit edilen hata, usulsüzlük ve yolsuzlukların gerçek veya tüzel kişilerce bildirimi ve personelce izlenecek usul ve esaslar konusunda şubat ayında ilginç ve önemli bir genelge yayımlamış bulunuyor.
Buna göre, gerçek ve tüzel kişilerin sözlü olarak, dilekçe yoluyla ya da elektronik ortamda bu konuları Bakanlığa bildirmeleri isteniyor.
İlgililer, idari işlem ve eylemi yapan birime bu işlem ve eylemle ilgili istek ve şikâyetlerini bir dilekçe vermek suretiyle bildirebileceklerdir. Başvurularda dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekli görülüyor. Başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanını, adresini, tüzel kişi adına işlem yapmaya yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile başvuru yapılması isteniyor.
Bu dilekçelerde, olayla ilgili inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor ise, bu hususlar ihbar kabul edilerek idarece işlem yapılabilecektir.
İlgililerin kendileri ve/veya Bakanlık ile ilgili dilek ve şikâyetleri konusunda Bakanlığa yaptıkları başvuruların sonucu hakkında dilekçe sahiplerine en geç 30 gün içinde gerekçeli olarak cevap verilmesi gerekiyor.
Keza; ilgililer, idari işlem veya eylemi yapan birimin üstü olan makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari işlem veya eylemin kaldırılmasını, geri alınmasını, değiştirilmesini veya yeni bir işlem yapılmasını idari dava açma süresi içinde yazılı olarak isteyebileceklerdir.
Bakanlıkça gerçekleştirilen idari işlem ve eylemlerden zarar gördüğünü veya haklarının ihlal edildiğini iddia edenler, uğramış oldukları zararın sulh yoluyla giderilmesini isteyebileceklerdir.
Bakanlıkça yürütülen idari işlem ve eylemlerde kamu görevlilerinin suç işlediklerine, hukuka aykırı veya yolsuz işlem yaptıklarına dair bildirimler, Bakanlık birimlerine yazılı olarak ihbar ve şikâyette bulunmak suretiyle yapılabiliyor. İhbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar ve şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması, ihbar ve şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması ihbar ve şikâyetlerin değerlendirmeye alınabilmesi için gereklidir.
Yapılan ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olduğunun anlaşılması halinde, idarece başvuru sahibinden somut bilgi ve belge gönderilmesi talep edilebiliyor.
Başvuru sahibi tarafından 7 iş günü içerisinde somut bilgi ve belge gönderilmemesi halinde ise başvuru işlemden kaldırılır. Ancak bu ihbar ve şikâyetlerde, olayla ilgili inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor ise, bu ihbar ve şikâyetler değerlendirmeye alınarak idarece işlem yapılabilir.
Hata, usulsüzlük veya yolsuzluk yapıldığını öğrenen personel ise geçerli usullere göre bildirimde bulunmakla yükümlü kılınıyor.
Keza; Personelin, amirleri veya Bakanlık tarafından kendilerine uygulanan idari işlem ve eylemlerden dolayı sözlü ve yazılı şikâyet hakkına sahip olduğu belirtiliyor.
Bildirimde bulunanların korunması bakımından da şu düzenlemeler yapılmış bulunuyor:
“İyi niyetle hata, usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili bildirimde bulunan kişilere haksız ve ayrımcı bir muamele yapılamaz, aleyhlerine hiçbir şart ve şekil altında karalama ve psikolojik taciz faaliyeti yürütülemez, asılsız olmamak koşuluyla bildirimlerinden dolayı bir disiplin cezası verilemez, doğrudan veya dolaylı olarak hizmet koşulları kısmen de olsa ağırlaştırılamaz ve değiştirilemez.” Deniliyor ve bildirimde bulunanların kimliklerinin gizli tutulması isteniyor.