Harvard, Stanford, Beijing üniversitelerinde dersler veren Britanyalı akademisyen- tarihçi-yazar Niall Ferguson, İkinci Soğuk Savaş’ın çoktan başladığını düşünüyor. ABD ile Çin arasındaki bu savaşın virüsten önce teknoloji alanında başladığına inanıyor. Önümüzdeki dönemde ilişkilerin daha da gerginleşeceğini belirtiyor. Ticaret savaşı ve gümrük vergileri, Tayvan mevzusu, Hong Kong’daki gelişmeler, salgın sonrasında karşılıklı suçlamalar. Sinir uçları sürekli kontrol ediliyor. Aslında işlerin boyut kazanıp kazanmayacağı yarın belli olur. Hong Kong’da sert güvenlik yasaları getirecek bir tasarı, parlamentoda yarın görüşülecek. Çin bunu hayata geçirirse, Hong Kong yönetimini atlayarak istihbarat birimleri oluşturabilecek. Hong Kong’da gösteriler tekrar başladı. ABD’nin tavrı burada önemli olacak. Trump yönetiminin virüs nedeniyle Çin’e yüklenmesi, başkanlık seçimi için bir yatırımdı. Bu politikanın işe yaradığı gözleniyor. Gallup’un son anketinde Trump’ın popülaritesi yüzde 49 çıktı. ABD’nin önceki başkanları Bush ve Obama, ilk dönemlerinin sonunda yüzde 47’lik kabul oranına sahiplerdi. Trump yönetiminin Hong Kong’daki gelişmelere göstereceği reaksiyon, Amerika’nın Çin konusundaki ciddiyetini gösterecek.
Çin ilk tepkisini alışıldığı gibi para birimi yuan üzerinden gösterdi. Çin Merkez Bankası, dolar/ yuan paritesini Şubat 2008’den beri görülen en yüksek seviyeye çıkardı. Spekülatörler, yuanın daha fazla değer kaybedeceğini düşünerek pozisyon alıyorlar. ABD yuan konusunda Çin’i, sadece bugün değil, geçmişte de suçluyordu. Dolar/yuan kuruna bakarak, ‘‘Yuan son 12 yılın en düşük seviyesinde. Çin yapacağını yaptı’’ düşüncesi akla geliyor. Dolar/yuan paritesinden ziyade, yuanın bir sepet karşısındaki değerini gösteren ticaret ağırlıklı endeks önemlidir. Bu endeks son haftalarda düşmesine rağmen, 2019’da gördüğü dip seviyelerin hâlâ üzerinde bulunuyor. Ben yuanda belirgin bir değer kaybının olmayacağını düşünüyorum. Öncelikle, korona virüs sonrasında dünya ekonomisinde bazı şeyleri yönetmek kolay olmayacak. Örneğin, yuanı iyice değersizleştirdikten sonra, Çin büyüme ve istihdam denklemini kolayca dizayn edemeyebilir. Yuanın değerinin hızla düşürülmesi, hane halkının harcanabilir gelirini düşüreceği için, tüketimin büyüme içindeki ağırlığı azalır. Tasarruflar artar. Mevcut konjonktürde tasarruf artışının faydası tartışılır. Kısacası, keskin hamleler yapmak riskli olabilir.
Kimine göre sert bir resesyon, bazısına göre depresyon yaşanıyor. Bu dönemlerde yapılmaması gerekenler ciddi şekilde tartışılıyor. Bugüne kadar açıklanan genişletici maliye politikalarının cömert olduğu ve bitmesi gerektiği vurgulanıyor. Ek olarak, korumacı politikalar ve ticaret savaşları dillendiriliyor. Ülkeler, ulusal güvenlik riski teşkil eden sektörlerini, şirketlerini koruyabilir. Ama bu kapalı bir ekonomik model olamaz. Reel ekonomiler için açıklanan teşvik paketlerinin sürmesi de elzemdir.