2021’de 517 bin sanayi robotu iş başı yaptı. Aynı yıl, yapay zekâda önemli bir atılım olan GPT-3 teknolojisi hayata geçti. Bu ilerlemelerin sonucunda bize iş kalacak mı?
İnsanlık bu soruyla ilk kez karşılaşmıyor. 1500’lerin İstanbulu’nda matbaayı istemeyen hattat loncasından 1800’lerin Nottingham’ında balyozlarla dokuma makinalarını parçalayan Luddite’lere kadar, mesleği elinden kayıp giden kitlelerin anlaşılabilir tepkileri daha önce de yaşandı. Başlangıçta ciddi sorunlar yaşandıysa da orta vadede denge oluştu. Bu kez de yeni işlerin ortaya çıkışı, işlerin kapsam değiştirmesi (makina-insan işbirliği dahil) ve sosyal kontratın değişmesi ile problemlerin aşılacağını umuyorum.
Şirketlerimiz için önemli bir nokta, hangi görevlerin otomasyona tabi tutulmasına karar vermek. Dikkat ettiyseniz ‘pozisyon’ değil görev dedim. Zira çoğunlukla mesele bir pozisyonu/ kişiyi tamamen makina ile değiştirmek değil, onun üstlendiği bazı görevleri kaydırmak ve çalışanı daha etkin değerlendirmek.
Bunun için, işlerin hangi yetkinlikleri gerektirdiği konusunda bir haritamız olmalı. Yönetim danışmanlığı şirketi Bain beş yetkinlik kategorisi öneriyor: kişiler arası ilişkiler (öğretme, müzakere), yaratıcı faaliyetler (tasarım, strateji), problem çözme (süreç iyileştirme, tedavi önerme), bilgi işleme (kayıt, veri yönetimi) ve fiziksel işler (makina kullanma, yemek yapma). Çoğu çalışan bu kabiliyetlerin birden fazlasını kullanıyor.
İlk üç kategoride insanlar, son iki kategoride makinalar (yapay zeka ve robot) avantajlı. O halde, otomasyon kararları böyle şekillendirilebilir.
Bain’e göre sanat ve eğlence, yönetim, eğitim, profesyonel hizmetler, teknik destek gibi alanlarda kişiler arası ilişkiler, yaratıcı faaliyetler ve problem çözme büyük (en az yüzde 60) yer tutuyor.
Kişisel hizmetler, sağlık ve sosyal yardım ve satış gibi alanlarda söz konusu yetkinliklerin payı biraz daha geride (yüzde 50 civarı). Buralarda kısmi otomasyon ve insan-makina işbirliği görebiliriz. Örneğin doktorlara röntgen filmi okumakta veya reçete yazmakta yardımcı olan yapay zeka. Yahut satış elemanlarına optimum indirimi sunma konusunda destek veren, hatta otomatik sipariş alan yazılımlar.
Bain, imalat sanayi, tarım, lojistik gibi alanlarda, insanların avantajlı olduğu yetkinliklerin payının yüzde 20’den az olduğunu öngörüyor. İstihdam için risk burada. Bazı işler tamamen yok olabilir. Bu işlerin sahiplerine hem yeni yetkinlik eğitimleri vermek hem de gerekli sosyal destekleri sunmak önemli.
Üstelik, bundan çok daha geniş bir kitle için ‘ortaya çıkan zamanı’ ele almak şart. Birincisi, çalışan belli bir kabiliyete sahip olmalı ki, elindeki işlerin bir kısmını robot ya da yapay zekaya devredebilsin. İkincisi, çalışanın üzerinden zaman yükü kısmen kalktıktan sonra ortaya çıkan taze kaynağı verimli şekilde değerlendirmek gerek. Bunun için de yöneticilerin daha yüksek katma değer yaratmak için gereken odağı bilmeleri gerekiyor.
Otomasyon siyah ve beyazdan oluşan tek bir karar olmaktan çok, insan ve makinanın farklı görevlerde birlikte çalışabileceği, pek çok gri alandan oluşan bir kompozisyon. Yöneticilerimize kolaycılıktan kaçmalarını ve bunu akıllarında tutmalarını öneririm.