TÜİK’in tanımına göre, “hanehalkı” aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın, aynı adreste yaşayan bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluktur. Vikipedi’ye göre ise hanehalkı, aynı konutta ya da aynı konutun bir bölümünde yaşayan, bir veya daha fazla kişiden oluşan topluluktur. Bu topluluk, aralarında akrabalık bağı bulunsun veya bulunmasın, konutun hizmet ve yönetimine iştirak eden, kazanç ve masraflarını ayırmayan kişilerden meydana gelir. Bu tanımlar arasında büyük bir fark yoktur.
Hanehalkı, ekonomideki en küçük karar verici birimdir ve bu yüzden büyük bir öneme sahiptir. Çünkü:
- Ekonomilerde mal ve hizmet talep eden ana aktördür. Dolayısıyla ülke ekonomisinin hacminin ana belirleyicisidir. Eğer hanehalkı mal hizmet talep ederse üreticiler bu talebi karşılamak için üretim yaparlar ve ekonomilerde gayri safi yurtiçi hasıla artar.
- Hanehalkı sadece tüketmez aynı zamanda tasarruf da eder. Onların birikimleri bankalar ve finans kuruluşları kanalıyla toplanarak ekonomiye aktarılır. Yatırım yapmak isteyenler tarafından kullanılır. Onlar tasarruf etmezse yatırım da olmaz.
- Hanehalkı aynı zamanda ekonomilerin üretmek için ihtiyaç duydukları işgücünün de ana kaynağıdır.
Bu özellikleri nedeniyle hanehalkı, ekonomilerdeki temel ekonomik birimdir. Bu nedenle hanehalklarının geleceğe dair beklentileri, ekonomi yönetimi tarafından izlenmeli ve dikkate alınmalıdır.
Tüketimini erteleyen hanehalkı daha pahalı aldı
Türkiye’deki hanehalklarının sayısının 26 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Ancak bu hanehalkı, açıklanan resmi enflasyon hedeflerine ve tahminlerine güvenmiyor. Çünkü geçmişte bu hedeflerin gerçekleşmediğini gördü. Açıklanan hedeflere inanarak tüketim ve tasarruflarını yöneten hanehalkları zarara uğradı. Örneğin, Türkiye’de hanehalklarının tasarruflarının neredeyse yarısı mevduatta tutuluyor. Ancak son yıllarda özellikle TL mevduatındaki tasarruflar, enflasyon karşısında değer kaybetti. Resmi enflasyon hedeflerine inanarak tüketimlerini erteleyenler ise, aynı mal ve hizmetleri gelecekte çok daha pahalı almak zorunda kaldılar. Bu durum, halkın beklentilerini daha olumsuz hale getirdi.
Bu durum Merkez Bankası’nın açıkladığı sektörel enflasyon beklentilerinde çarpıcı bir şekilde görülüyor. Buna göre, Şubat ayı itibariyle 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri:
- Piyasa katılımcıları için 0,1 puan azalarak %25,3,
- Reel sektör için 1,9 puan azalarak %41,9,
- Hanehalkı için ise 0,4 puan artarak %59,2 olmuş.
Güveni kazanmak ancak uygulumalar ile mümkün olur
Sadece bizde değil, başka birçok ekonomide hanehalkı beklentileri ile diğer kesimlerin beklentileri arasında farklar vardır, ancak sağlıklı bir ekonomide bu kadar geniş bir farkın olması beklenmez. Bu tablo, ekonomide bir şeylerin yanlış gittiğini ve hanehalkının dezenflasyon programına güven duymadığını ve hedeflerin gerçekleşeceğine inanmadığını gösteriyor.
İşte ekonominin en önemli sorunlarından ve ekonomi yönetiminin en önemli ödevlerinden biri, ekonominin çarkını döndüren temel unsur olan hanehalkının güvenini tekrar kazanmaktır. Bu, ancak uygulamalarla ve elde edilecek olumlu sonuçlarla mümkün olacaktır.