Hammadde, mamul ihracatına karşı

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Olmaz böyle şey demeyin ve kimse kızmasın…

Gerek tekstil hammaddeleri ve gerekse de demir çelik kullanan sektörlerdeki ihracatçı dostlarımızın yakınmaları duymamak mümkün değil.

Dün 21.06.2021 tarihli gazetemizde arkadaşımız Yener Karadeniz'in “Hazır giyimde hammadde krizi AB’de pazar kaybettirdi” başlığı ile yer alan haberi, bağlantı elemanları ve makine imalat sektörlerinde üretim yapan dostlarımızın da şikâyetlerini hatırlattı.

Haberin girişinde “Geçen yılın son çeyreğinde fiyatları hızla artan hammaddenin iç piyasa yerine yurtdışına satılması, hazır giyimde pazar kaybettirdi” ifadesi yer alıyordu.

Aynı çerçeveden yakınmaları, demir çelik hammaddeler kullanan diğer dostlarımızdan da duyuyorduk. Aslına bakarsanız benim de ticaretim için yaptırdığım ürünlerde, hammadde temininde ve fiyat dengesizliğinde aynı sıkıntıları oldukça yoğun bir şekilde yaşadığımı belirtmem gerekir.

Bağlantı elemanları yapan bir sanayici dostumuzun gerek iç piyasa ihtiyacı ve gerekse ihraç ürünleri için ihtiyaç duyulan hammaddeyi teminde çektiği güçlükleri yakından gözlemledim. Hem paranızı peşin yatıracaksınız ve hem de sipariş edilen hammaddenin gelişini bekleyeceksiniz.

Gerekçe ne imiş?

Demir çelik üreticilerinin yoğun olarak ihracata yönelmeleri ve iç piyasanın mal bulmakta güçlük çekmesi.

Çin tarafından, Şubat 2021'den bu yana beklenen demir çelik ihracatına sağlanan devlet desteğinin 146 ürün üzerinden kaldırılması ile ortaya çıkan arz boşluğu kuşkusuz bize yaradı.

Üstelik Türkiye demir çelik üretim kapasitesi kendi ihtiyacının üzerinde iken.

Eğer hâl böyle ise neden iç piyasa sıkıntı çekti ve tedarikteki sıkışma neden giderilemedi?

Çin tarafına baktığımızda, bu KDV desteğinin kaldırılmasının arkasında yatan nedenler arasında, yükselen sektör maliyetlerinin önüne geçilmesi, sektörün enerji tüketiminin kısılması, çevreye karbon salınımının azaltılması gibi bazı başlıklar öne çıkıyor.

Destek çekilen ürünler, katma değeri göreceli olarak az olanlar.

Öte yandan bu kararla katma değerli demir çelik ürünlerinin ihtiyacının da daha rahat karşılanması öngörüldüğü gibi bu ürünler üzerinden ithalatta alınan vergilerin kaldırılmasıyla da tedarikte rahatlama ve ucuzlama öngörülüyor.

Tamam, güzel, pazarda boşluk oluştu ve bizim demir çelik ihracat olanaklarımız arttı.

Yönetenlerimizin düşünmesini istediğimiz konu, Çin bu kararı alırken neleri dikkate almış?

Biz onların düşük katma değerli ürünlerini açtığı piyasa boşluğunu doldururken, o boşluğa düşerek iç piyasada, katma değeri daha yüksek olan ürünlerimizin ihtiyacı olan hammaddelerin tedarikinde sıkıntı yaratılmasına neden olmayalım.

Hep söylerim sevdiğim sözü “Planlamayı başaramayan, başarısızlığı planlar.”

Sayın Şeref Oğuz dünkü köşesinde “İhracatın milyar dolarları niceliktir, kilogram fiyatı ise nitelik…” diyerek, çokluk ile katma değer arasındaki farkı vurguluyordu.

Pamuk ipliğini, demir çelik hammaddeyi satarak ihracatta çokluğu sağlamaya çalışmak ile nitelikli ve katma değeri daha yüksek ürünler satarak ihracatın niceliğini yükseltmenin arasındaki farkı değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.

Onları satmayalım mı?

Elbette satacağız amma katma değerli ürünlerin ihracatının önüne engel çıkartmadan…

Tüm yazılarını göster