Diyarbakır'ın duayen iş insanı rahmetli Raif Türk'ün kabristanında bir röpörtajında söylediği şu cümleler yer almakta.
"Diyarbakır denince aklıma bir avuç toprak gelmiyor. Evet doğduğum topraklardır. Gitsem herhangi bir yerde de kazanırım. Ama bu memlekette doğduk, yakınlarımız, daha çok tanıdıklarımız, çevremiz bu kentte. Yoksulluk bu kentte. Bir şey yapabiliyorsak yaparak onlara hizmet edelim, faydamız olsun istiyorum. Diyarbakır, yoksulu çok olan bir yerdir. Mümkün olduğu kadar biz hizmet edelim diyoruz.”
Diyarbakır gerçekten yoksulu çok bir şehir. Yaklaşık iki milyon nüfusa sahip. Bu yoksullukla mücadele etmek hepimizin görevi. Başta yerel yönetimler sonrada merkezi yönetim. Yoksullukla mücadele için yerelden başlaması gerek elbette. Bunun da en temel besin maddesi olan ekmekle yapmak. Diyarbakır'ın henüz halka hesaplı ekmek yedirecek bir işletmesi yok. Konu ile ilgili bir planlama var mı onu bilmiyorum. Ama kentin özellikle yoksul semtlerinin acil ucuz ve kaliteli ekmeğe ihtiyacı var. Sanırım Şubat ayında Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin yeni bir halk ekmek tesisi açıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin 2000 yılından itibaren halk ekmek tesisleri bulunuyormuş. Yeni açılan bu tesis veya diğer halk ekmek tesisileri incelenip model alınabilir.
Diğer elzem bir ihtiyaçta yine özellikle yoksul kesimin hesaplı yemek yiyebilecekleri kent lokantaları. Kent lokantalarının birinci muhatabı ihtiyaç sahibi öğrenciler olacak elbet. Hatta ihtiyaç sahibi normal vatandaş yada öğrenciler tespit edilip bunların ücretsiz ekmek ve yemekten faydalandırılması ve bu süreçte ise bu ihtiyaç sahiplerinin iş hayatına katılımına katkı sağlayacak projeler geliştirilmeli.
Diyarbakır'da üreten iş dünyasının öncelikli problemlerinin başında nitelikli- niteliksiz iş gücü bulamama sıkıntısı geliyor. Buda şaşırtıcı bir durum aslında. Bu kadar yoksulluğun ve işsizliğin olduğu bir kentte başta tekstil gibi emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren işletmlerin istihdam edecek insan bulamamaları.
Bir yerlerde bir şeyleri eksik yapıyoruz. Bunların ne olduğunu da artık kent için bir şeyler yapma adına el ele verip harekete geçerek çözebiliriz. Açlık ve yoksulluğun beraberinde neler getirdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.