Halk kendini korumaya aldı

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Victor Hugo, “yarınlar hep güzel olacak” sözüne şerh koyar; “oysa bugünler, dünün yarınları değil midir?” Ekonomik türbülanstan geçtiğimiz şu süreçte, daha iyi bir yarın talebindeki bizlerin, bugün yapacaklarımıza dikkat etmesi gerektiğini anlıyorum Victor Hugo’nun bu çağları aşan bilgeliğinden.

Bugün halk, etrafını kuşatan yalandan, dolandan bıkmış durumdadır. Güveneceği bir yönetim, inanacağı bir TÜİK, itimat edeceği bir Merkez Bankası, sığınacağı bir kamusal liman, siyasi bir iklim kalmamıştır. Bu durumda halk, kendini korumaya alarak, yarına dair kararlarında iç sesini dinliyor.

PİYASA VAKİTSİZ ÖTEN HOROZUN KAFASINI KESİYOR

Türkiye’de hane halkının finansal varlıkları, bu yılın ilk çeyreğinde, %67’lik artışla 12,9 trilyon liraya ulaştı. Bu dönemde dikkati çeken; yıllık bazda %251’lik büyümesiyle 2,3 trilyon liraya ulaşan yatırım fonları oldu. Kıymetli maden hesapları %137,4 artmış, KKM ve DDM ise %46,3 oranında gerilemiş.

Dövize dair finansal varlıkların 1,6 trilyon liraya gerilemesi, hane halkı yatırım tercihlerindeki değişime işaret ediyor ve TL bazlı tasarruf araçlarına olan ilginin arttığını gösteriyor. Şimdi faizle ilgili alınacak yanlış bir karar, TL’ye yönelen güveni tersine çevirebilecek, döviz için KKM 2.0 gerekecektir.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Faiz ne zaman inmeye başlar?

Kulaklara üflenen; Kasım’da 250 baz puanlık indirimdir. Yabancı raporlar ve bizdeki bazı ekonomistler bu söylemi çoğaltıyor. Fed’in 50 baz puanlık indirimini referans alarak… Oysa Fed; “devamında verilere bakacağım” derken, bizim Merkezciler ise siyasete bakacağından yanlış karar riski fazladır.

Peki, faiz erken inerse ne olur?

Olacağı şudur; yeni bir döviz atağı tetiklenecek, Merkez’in rezervleri hızla eriyecek, piyasa ile politika faizi makası açılacak. Bu durumda zaten aylardır baskılanan döviz, dizginlerinden boşalacak. Hükümete de yeni bir Nebati bulunacak, KKM 2.0 geliştirilecek, dolarizasyon dört nala atağa geçecek.

not/HETERODOKS TRENİ ANKARA GARI’NDA KALKIŞA HAZIR

Şu Dostoyevski’ye bayılıyorum. Söyledikleri, zamana direnip günümüze ulaşıyor ki bu yüzden klasik sayılıyor yazdıkları… Diyor ki; “yanlış trene bindiğinizde ilk istasyonda inmeye çalışın, çünkü mesafe ne kadar artarsa, dönüş maliyeti de o kadar artar.” Mücerreptir yani tecrübe etmişliğimiz vardır.

21 Aralık 2021’de Kur Korumalı Mevduatı da yanımıza alarak, adına “heterodoks” dediğimiz trene binmiş, Ankara Garı’ndan “epistomolojik kopuşla” bir meçhule doğru yol almıştık. Nebati makinistin %8,5’lik faiziyle giderken yol bitivermiş, yanlış trene bindiğimizi, 21 istasyon sonra kavrayabilmiştik.

Daha önce kovduğumuz Şimşek makinisti geri çağırmış ve bizi “rasyonele” geri getirmesini istemiştik. O da, faizi %8,5’ten %50’ye çıkaracak süreçte heterodoks enkazını kaldırmaya çalışmış ancak başarı gerçekleşmemişti. Şimdi de “dünya faiz indiriyor” diyerek, biz de “modaya” kendimizi kaptırıverdik.

Faiz ne zaman inmeli? Bunun tek cevabı var; zamanı gelince… Ne erken ne de geç… İyi de zamanı geldiğini nasıl bileceğiz? Vatandaşın TL’ye teveccühü başlamışken onları ters köşe yapmanın âlemi yok. Dolar zıplamaya hazır bir tay gibi bekliyor. Onu tutmak için daha kaç trilyon lira saçacağız?

Benim gördüğüm, Şimşek’e yönettirilmeyen ekonominin yeni bir yanlışa hazırlandığıdır. Heterodoks treni Ankara Garı’nda yeni bir meçhule doğru yol almak üzere istim üzerinde, bekletilmektedir…

Tüm yazılarını göster