Ticaret Borsalarının işlevsel olduğu yerlerde üretici bu kurumların yararlarını anlamış durumda. Örgütlü, kurallı ve düzenli işleyişe dayalı istikrar borsaların temel görevi. Yasal ve resmi işleyiş kamunun ortak gücünün desteğini arkasında buluyor. Birbirine komşu il ve ilçelerde borsanın işlevsel olmadığı yerde üreticinin “kayıpları” konusunda farkındalık artıyor. Borsadaki fiyat dalgalanmalarının, borsa işlemlerinin doğası gereği olduğunu çoğu üretici içselleştirmiş durumda. Özellikle Karacabey, Kemalpaşa, Bandırma, Gönen, Manyas ve Biga’yı kapsayan havzada üreticinin eğitim düzeyinin yükselmesi borsaların kurum olarak daha iyi kavranmasını ve anlaşılmasını hızlandırıyor. Ülkemizin bu mümbit topraklarında olup bitenleri birinci ağızdan öğrenmek için Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Sezgin’in kapısını çaldık. Edirne’den sonra Güney Marmara Havzası’nda gelişmeleri yerine izlemeye ve gözlemeye çalıştık.
Halit Sezgin, ticaret borsası yönetim kurulu başkanları arasında uzun yılların deneyim ve birikimine sahip başkanlardan biri. Sadece Bandırma Ticaret Borsası’nda değil TOBB bünyesinde çeşitli ihtisas birimlerinde de görev alıyor. Birikimlerini yerelden ülke ölçeğine taşıyanlar arasında. Gözlemleri ve değerlendirmeleri üretimin geliştirilmesi açısından önemli.
Halit başkandan öncelikle Bandırma Ticaret Borsası’nın bugünü hakkında bir değerlendirme yapmasını istiyoruz: “‘Dünyada mekan’ tanımlamasından başlayalım: Bizim borsamızın 110 bin metre karelik bir yerleşim alanına sahip. Toplamda 32 bin metre kare kapalı alanımız var. Yeteri kadar lisanslı depoya sahibiz, ihtiyaç olursa yenilerini ekleyeceğiz. Borsamızın idari hizmetleri, eğitim yapılan salonları ve işlem yapılan mekanları da yeterli… Sadece yapıları oluşturmak da yetinmiyoruz… İşlemleri herkese açık elektronik ortamda yapıyoruz, bunun için gerekli donanıma da sahibiz. Üreticinin yapılan işlemlerin her türlü verisine ve bilgisine erişmesinin önünü açıyoruz. Bandırma Ticaret Borsası’nın yapı bakımından yeterliliği olduğu kadar, işlevlerini yerine getirmesinin araç-gereç ve işini bilen insan kaynağı açısından da yeterliliğe sahip olduğunu söylemeliyiz. Bu iddiamız zaten herkesin gözü önünde olanı anlatıyor; üreticiye sorulduğunda bizi teyit edecektir” diyor.
Bandırma Ticaret Borsası’nın işlemleri ve hizmet kalitesi bakımından ülkemizin ilk on borsası arasında olduğunu söylüyor Başkan Halit Sezgin. Ülkemizde işlevselliğini geliştiren borsaların üreticiye neler katabildiğini öğrenmek istiyoruz kendisinden. Diyor ki, “ Önce sistem açık, TÜRKAK akreditasyon belgesine sahip laboratuvarlardaki analiz sonuçlarından, kalite-fiyat oluşumuna kadar bütün işlemlere erişilebilirliği sağladık. Dileyen üretici gelişmeleri izleme fırsatına kavuştu. Üretici kaliteye ne kadar özen gösterirse, ürüne borsada o denli fiyat alabildiğini görüyor. Ayrıca, yöremizdeki üniversitelerle işbirliği yaparak borsa işlemlerine ilişkin sistemli eğitimler veriyoruz. Kendi uzmanlarımız her an üreticinin isteklerine cevap veriyor. İşlemler sırasında gözlemleri anında geribildirimlerle saptanarak gerekli ayarlar yapılıyor; iyi olanlar geliştiriliyor, aksamalar ise düzeltiliyor. Hizmet kalitesi her geçen gün artıyor. TSE 9001-2018 hizmet belgesine sahibiz. Ayrıca TOBB’un oda-borsa akreditasyon sisteminin yıllardır içindeyiz. Seviye olarak A seviye akredite borsayız. Ülkemizdeki ilk on borsa arasında olduğumuzu rahatlıkla söylüyoruz”
Edirne Ticaret Borsası gibi Bandırma Ticaret Borsası’nda da hububat ve yağlı tohumlar ağırlıklı. Buğday, arpa, mısır, ayçiçeği gibi yaygın ürenler işlem görüyor. Bandırma Ticaret Borsası yöneticileri üreticiyle ilgili yaygın gözlem de yapabiliyor. Başkan Sezgin, “Kararlı tohum desteği üretimin artışını sağlayan önemli araçlardan biri. Ayrıca borsadaki işlemler fiyat, maliyet ve desteklerin etkileşimini de sağlıkla gözleyeceğimiz bir işlem alanı” diye ekliyor.
Başkan Sezgin’e, “borsa ekosisteminin bileşenleri ve etkileşimini” de soruyoruz: Üretici, tüccar, borsa işlemleri, işleme tesisleri ve tüketici arasında kararlı ve düzenli gelişmelerden nasıl etkilediklerini öğrenmek istiyoruz. Değerlendirmesi şöyle: “Toplumsal yaşamımızda gıda fiyatlarının istikrarı önemli. Borsalar geniş anlamdaki etkileşimi ele alındığında değer yaratmanın bütün aşamalarında yer alan aktörlerin yararını dengeliyor. Üreticiyi de, ticaret yapanı da, işleme endüstrisini de, lojistik ve dağıtımı da, son çözümlemede tüketiciyi de mağdur etmememe amacına ulaşmak için hizmet üretiyoruz”.
Borsa işlemleri ve verileri yakından izlendiğinde “girdi fiyatlarındaki dalgalanmanın etkileri” de gözlemlenebiliyor. Önemli olan dinamik bir yapıyla verileri sürekli değerlendirmek, geribildirimlerle sapmaları düzelterek birikim yeteneklerini geliştirmek ve kendini yeniden üretmeyi güven altına almak…
Bandırma’nın içinde yer aldığı Güney Marmara Havzası geniş ovaları, suları, iklimi, ulaşımı ile özel bir yer… Başkanın anlatımıyla ülkemizde yaklaşık dönüm başına 300 kg olan hububat verimi bu bölgede 600 kg. Bu avantajının yanına üretici bilinç düzeyini eklemek gerekiyor. Ayrıca lisanslı depolarda stopaj muafiyeti, depo maliyeti, taşıma destekleri, ücretsiz laboratuvar destekleri de üretimin gelişmesini etkileyen hususlar.
Edirne’de TMO depoları uzun dönemli kiralanarak işlevsel hale getirilmiş. Bandırma’daki TMO depoları kurum tarafından işletiliyor. Özellikle ithalatı yapılan ürünlerin depolanması için kullanılıyor. TMO altyapısı da ürünlerin değerlendirilmesi için katkı yapıyor.
İş yaşamının “tornistansız gemi” olmadığını biliyoruz. Sorunları çözmek için adımlar atılıyor ama eksiklerin olması da doğal. Bu konuyu da sorguluyoruz: “Sigortalama sisteminin geliştirilmesi” konusu dile getiriliyor.
Tohumlarda çok fazla çeşitlenme Güney Marmara Havzası’nda da çare üretilmesi gereken sorunlardan biri... Tohum ıslahının sürdürülmesi, tohumlarda dejenere olmanın önlenmesi, yatay depolamaların azaltılarak fire oranlarının düşürülmesi de gerekiyor. Yöre insanının birikimlerinin gerekli önlemlerin alınmasında yardımcı olacağı düşünülüyor.
Köylerde çalışma isteksizliği, çok küçük ölçekli işletmelerin geçindirmemesi, işgücü bulma zorlukları da üzerinde durulması gereken konular.
Bandırma’nın ezeli sorunlarından biri “hak ettiği yere ulaşamadığı algısı”…Balıkesir ilinin vergilerinin önemli bir bölümünü ödediği ama karşılığını alamadığını düşünenler yaygın.
Bandırma’da son yıllarda olumlu gelişmeler olsa da resmi ve sivil örgütlenmelerin ilgili bütün aktörlerin birlikte çabalayarak, etkin bir koordinasyonla sorunların üzerine gidilmesi konusunda görüştüğümüz üreticilerde ortak bir kanaat oluşmuş. Bandırma’nın “ilçe” değil “il” olmasının soruna çözüm üreteceğini düşünenler ve dillendirenler de yaygın… Yeni nesil OBS ihtiyacı Bandırma’nın da gündeminde yer edinmiş. Bandırma’nın trafik sorunu da her düzeydeki Bandırmalının dile getirdikleri bir sorun. Bu sorunların çözülebilmesi ve Bandırma’nın hak ettiğini alabilmesi için birlikte hareket edilmesi düşüncesi ön planda. Herkes siyasi kimlerini bir kenara bırakıp Bandırma Partisi etrafında birleşmeli ve bütünleşmeli deniliyor. Ceviz fidancılığında ülke ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan üreticilerdeki iç ve dış sorunların üzerine gidilmesi gündeme yerini alıyor.