Hala 30 milyon turist gelecek diyen var mı?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Turist sayısında nisanda baz etkisi sayesinde kaydedilen olağandışı artış yanıltmasın, gidişat iyi değil.

✔ Türkiye'ye gelen her üç turistin biri Rusya, Almanya ve İngiltere'den ve bu ülkeler kapıyı adeta tümüyle kapatmış durumda.

Turizmi bizim kadar önemsemeyen(!) kimi ülkeler “Aşısı olmayanları kabul etmem” derken, biz “Turistin göreceği herkesi aşılayacağız” diye garanti veriyoruz vermesine ama nankör(!) yabancı yine de gelmiyor, yine de gelmeye niyetlenmiyor. Bize en çok turist gönderen üç ülkenin; Rusya, Almanya ve İngiltere’nin tutumu canımızı sıkmaya devam ediyor.

Turizm sezonunun tümüne ilişkin gidişat böyle ama nisan ayındaki turist sayısının inanılmaz bir artış gösterdiğini söyleyenin başı ağrımaz, çünkü bir bakış açısıyla bu doğru. Nisandaki turist sayısı geçen yılın neredeyse 32 kat üstünde. Bir değil, iki değil, beş ya da on değil, tam 32 kat üstünde!

Ancak “ufak” bir ayrıntı var. Geçen yıla göre 32 kat artış olmuş ama 2019’un yüzde 76 gerisinde kalınmış.

Daha basitleştirip şöyle söyleyelim:

2019’un nisan ayında 1000 turist gelmiş. 2020’nin nisanındaki turist sayısı yalnızca 7, evet 7 olmuş. Bu yıl nisandaki sayı ise 240 olarak gerçekleşmiş.

Eğer 2020 öncesini görmezseniz, dünyanın gıpta edeceği olağanüstü bir gelişme var. Yok eğer bu yılı bir de 2019 ile kıyaslarsanız, bardağın dörtte üçü boş. 2019’un hala yüzde 76 gerisindeyiz.

30 milyon hayal oldu

Turist sayısı 2019’un tümünde 45 milyonla rekor kırmıştı. Geçen yıl tam bir hayal kırıklığıydı ve 13 milyonda kalındı.

Bu yıl turist sayısında 30 milyon gibi bir hedef konuldu. Öyle ki geçen yılın yüzde 130 kadar üstüne çıkılacaktı. Bu hedefi yakalayabilmek için de yoğun bir çaba içine girildi.

Ama büyük umut bağlanan kapılar yüzümüze bir bir kapandı...

Önce şu 45 milyonla rekor kırılan 2019 yılındaki turist sayısında hangi ülkelerin öne çıktığını bir hatırlayalım.

2019’daki 45 milyon turistin 7 milyonu Rus, 5 milyonu Alman, 2.6 milyonu da İngiliz. Yani bu üç ülkenin toplamı yaklaşık 15 milyon. Bir başka ifadeyle Türkiye’ye gelen her üç turistin biri bu üç ülkeden.

Rusya, Almanya ve İngiltere’den bu yıl umut yok.

İki İngiliz takımı arasında oynanacak Şampiyonlar Ligi final maçı İstanbul'dan Lizbon'a niye alındı sanıyoruz. İngiltere istemedi. Bir maç için bile Türkiye'ye gidilmesine sıcak bakmayan İngiltere, milyonlarca vatandaşını tatil için buraya yollamaya sıcak bakar mı sanıyorsunuz.

Rusya’da zaten her şey bir kişinin iki dudağı arasında; “Kapıları açtım-kapattım”, bitti!

Durum böyleyken bizde birileri hala turist sayısında 30 milyona ulaşılacağını söylemeye devam ediyor.

Yalnızca belli tesislerdeki rezervasyonlara bakılarak gidişatın iyi olduğu sanılıyor ve bu görüş dile getiriliyorsa, onu bilemeyiz tabii ki.

KREDİLER TAKİPTE DEĞİL AMA SORUN YOK OLMUYOR Kİ

Turistik tesislerin kredi borçları bankalar tarafından geçen yılın mart ayından beri takibe alınmıyor. Bu uygulama işletmelerin geçici de olsa nefes almasını sağlıyor.

Ama ya sonra ne olacak? Kredileri takibe almama işlemine gün gelecek, son verilecek. Ve o gün geldiğinde borç bakiyesi iyice kabarmış olacak.

Tesisler bu borç yükünün altından kalkabilecek mi, yoksa yeni bir sürece mi girilecek?

Çoğu turistik tesis ödeme yapacak güçte olamayacağı için bu tesisler bankalara mı geçecek? Biraz öyle görünüyor.

Peki bankalar turizm işletmeciliği mi yapacak, hem de böylesine sıkıntılı bir süreçte... Yapmayacaklar tabii ki ve çok değerli tesislerin yok pahasına elden çıkarılması gibi bir dönem yaşanması gündeme gelebilecek.

Hele bir süre sonra kur daha da artmış olursa bu tesislerin birer ikişer yabancıların eline geçtiğine tanık olabiliriz.

Tüm yazılarını göster