Yılın sonuna yaklaşırken, güven endeksleri yataya dönmeye başladı. Yılın ikinci yarısında tüketici güveni gördüğü dip noktalardan hızlı bir çıkış yaptıktan sonra kasımda 76,6 puana yükseldi. Önceki aya göre artış 0,4 puan oldu. Üretici tarafında güven, sanayi ve hizmet sektörlerinde hafifçe gerilerken, perakende ve inşaat sektör endekslerinde küçük artışlar gösterdi. Türkiye’de tüketici güveni büyük oranda döviz kuruna ve kişisel gelirlere bağlı hareket eder. Enflasyon yüksekken kurda yatay seyir devam etmesi TL’ye reel olarak değer kazandırıyor. Geçen yılın sonlarında sıçrayan döviz kurlarının yarattığı negatif psikolojik şok ilk günlerdeki etkisinden uzakta. Diğer taraftan, temmuzda asgari ücrette yapılan artışının etkileri, üzerinden beş ay geçmesi nedeniyle zayıflamaya başladı ve bu nedenle temmuz-ekim döneminde yaklaşık 13 puan artan tüketici güveni kasımda daha sakin kaldı. Üretici tarafında, reel sektör güveni hem iç piyasa koşulları hem dış piyasa koşullarından etkileniyor. Dış gelişmeler aylar öncesinde sanayi sektöründeki güveni olumsuz etkilemeye başlamıştı. Bu, ihracat odaklı çalışan firmaların, mevcut ve yakın gelecekteki üretim ve satışlarını aşağı yönlü revize etmelerine neden oldu. İlaveten, artan maliyetlere rağmen, neredeyse sabit giden kurun ihracatçı firmaların karlılığına sekte vurması da güveni zedeliyor. İçeride ise kredi kullanımındaki zorluklar ve yüksek enflasyon nedeniyle beklentilerin zayıf seyrediyor olması güveni aşağı çekiyor. Aralık ayında her iki endeks grubunun yatay seyrini devam ettirdiğini görebiliriz. Beklenmedik bir gelişme olmaz ise 2023 başında artacak olan ücretler nedeniyle tüketici güveninde yeni bir yükseliş ivmesi bizi bekliyor. Bu, perakende ve hizmet sektörlerindeki güveni olumlu etkileyecektir. Ancak ana gösterge olan reel sektör güven endeksindeki zayıf görünüm yeni yılın ilk yarısında sürecektir.
3. çeyrekte daha yavaş büyüme
Bu haftanın en önemli verisi çarşamba sabahı açıklanacak olan 3. çeyrek ekonomik büyüme göstergeleri olacak. İlk iki çeyrekte hızlı büyüyen ekonominin hızının bu veride yavaşladığını göreceğiz. İlk iki çeyrekte yüzde 10’un üzerinde artan sanayi üretim endeksi, üçüncü çeyrekte yüzde 2’nin biraz üzerinde gelişme gösterebildi. Bu, COVID-19’un başladığı 2020 yılından bu yana en zayıf çeyreklik artış. Sanayi üretim endeksi büyümenin en önemli belirleyicisi.
PMI ve dış ticaret
Perşembe sabahı PMI endeksi açıklanıyor. PMI, marttan bu yana, yani tam sekiz aydır 50’nin altında değerler alıyor ve daralmaya işaret ediyor. Ancak daha önemli olan şey, göstergenin ekimde bu yılın en düşük düzeyine inmiş olması. Başka bir ifadeyle, PMI sanayide daralmaya işaret ediyor ve bu daralmanın dozu artıyor. Cuma sabah saatlerinde Ticaret Bakanlığı kasım ayı geçici dış ticaret verilerini ilan edecek. Son aylarda hızı giderek yavaşlayan bir ihracat artışına, inatla yüzde 30-40 aralığında artan ithalat eşlik ediyor. Bu haftaki veriyi önemli kılan şey ise, çoğu çift haneli olmak üzere son iki yıldır her ay artan ihracatın bu ay gerileme ihtimali.