Güneşten elektrikte sanayici hızlandı vatandaşın evi ‘statik engele’ takılıyor

Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye’nin, 2022 yılı enerji ithalat faturası 97 milyar dolardı. Bu sene aynı miktarda enerji ithalatımızın faturası (fiyatlar düştüğü için) yaklaşık 60 milyar dolar olacak gibi görünüyor. Ülkemizde 2023 Ekim ayı sonu itibariyle elektrik kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı, yüzde 29,8 hidrolik enerji, yüzde 23,9 doğal gaz, yüzde 20,6 kömür, yüzde 11 rüzgâr, yüzde 10,5’ güneş, yüzde 1,6 jeotermal ve 2,6 diğer kaynaklar şeklinde sıralanıyor. Aynı tarih itibariyle elektrik enerjisi üretim santrallerimizin dağılımı da 754 hidroelektrik, 68 kömür, 363 rüzgâr, 63 jeotermal, 344 doğal gaz, 10.784 güneş, 492 diğer santrallerden oluşuyor. Bu veriler bize enerjide ‘ithal fosil’ bağımlılığımızın ne kadar yüksek olduğunu ve yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmakla ‘ülkemiz için her açıdan en doğru ve kârlı elektrik üretimini’ artıracağımızı kanıtlıyor.

Birileri ‘yeşil enerji çözüm değil, hava hep güneşli ve rüzgârlı olmaz, buna güvenilmez’ diyebilir ama artık ‘enerji depolama teknolojilerinde’ çok önemli çözümler sağlanabiliyor. “Türkiye’de her 1000 MW güneş santrali yatırımı tamamlandığında 110 milyon dolarlık enerji ithalatından kurtuluyoruz” diyen de enerji bakanımızdır ki bu 110 milyon dolar da doğalgaz fiyatı 200 dolar baz alınarak hesaplanmıştı. ‘Güneş enerjisi teknolojileri ve yatırımlarında’ son gelişmeleri Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ’a sordum. Çünkü kendisi sektörün en eski girişimcilerinden ve aynı zamanda Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği’nin (GENSED) Danışma Kurulu Başkanı. Dernekteki gelişmeleri sorunca, “Derneğimiz daha da büyüdü güçlendi. Üye sayımız 180’e yaklaştı.

AB yavaş ilerliyor ABD ve Türkiye iyi gidiyor

Güneş enerjisi üretiminin iki yıldır çok konuşulduğunu, yatırımların dünyada ve Türkiye’de nasıl bir seyir izlediğini soruyorum. Yanıtı şöyle oluyor: “Rusya- Ukrayna savaşıyla Avrupa Birliği (AB) güneş enerjisi teknolojilerine ve enerji üretim yatırımlarına ciddi destekler sağlanacağını açıklamıştı ama oradaki bürokrasi çok ağır ve yavaş ilerliyor. Konuşuluyor, yürümüyor. Avrupa’da güneş enerjisi için en kolay yer evin çatısı, onun dışında güneş enerjisi yatırımları çok zor. ABD, AB gibi değil onlar Çin malına çok ciddi vergiler uyguluyor. ABD’de üretime çok iyi teşvikler veriyor. Biz de ABD’ye yatırım kararı aldık. Türkiye’de ise şirketler büyüyor, kapasiteler yükseliyor. Komple santral yapımları ve kurulumlarında Çin ile rekabet edebiliyoruz ama sadece panel satışı söz konusu olunca rekabet zor. Çok iyi bir yönetmelik devreye girdik ve sanayicilerimiz çok yatırım yaptı, yapmaya da devam ediyor. Çok ciddi kapasite başvuruları oldu.

Yıllık üretimler ciddi şekilde artıyor. Önümüzdeki sene daha da iyi olacak. Ayrıca çok firma güneş paneli üretimine girdi. Güneş hücresinin yerli üretimi için destek ve korumalar da artacak. Devletimiz güneş enerjisi teknolojilerini de enerji üretimini de stratejik görüyor. Güneş teknolojilerinin her aşamasında yerli üretim oranı yükseliyor. Bu alanda da yerli ve milli oluyoruz, rüzgâr teknolojilerinde de oluyor. Türkiye, güneş santralinin neredeyse her şeyini üretiyor, kurulumunu yapıyor. Biz de firma olarak yakında yerli hücre üretimine başlayacağız.”

Smart, cirosunu yüzde 400 artırdı

Smart Güneş Teknolojileri olarak 2023’ün ilk 9 ayında ciroyu geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 400 artırdıklarını belirten Halil Demirdağ, “Bu yıl için 6,5 milyar lira ciro hedefl emiştik o hedefe yakınız. İzmir Aliağa’da üçüncü fabrikamızı açtık. Hücre üretim yatırımı yaptık. Doğrudan çalışan sayımız 1.200 kişiye ulaştı. Ancak her proje kurulumunda çok sayıda geçici istihdama da yol açıyoruz” diyor. Bir dönem sanayicilerin bile ‘güneş enerjisi’ konusuna uzak durduğunu hatırlatarak şöyle konuşuyor: “Son dönemde kendi elektrik tüketimini üretmek isteyen sanayicinin önü açıldı ve onlar da güneş enerjisinin önemini iyice kavradı. Bazı sanayicilerimiz önceden bu konuya karşı çıkıyordu. Yeşil enerjinin fiyatına takmışlardı ama anlaşıldı ki normal şartlarda bile yeşil enerji olmasa genel elektrik maliyeti çok daha yüksek olacaktı. Pandemi ve savaşı görünce de hepsi ‘kendi enerjimizi üretelim, bize destek olun’ dediler, yeşil enerjici oldular.”

Bürokrasi, vatandaşın çatısına göz dikmiş bile!

Halil Demirdağ’a ‘vatandaşın kendi çatısında güneşten elektrik üretme hayalini’ soruyorum. Çok ilginç bir yanıt veriyor, şöyle anlatıyor: “Bir gün, bir enerji bakanımız yurt dışında bir toplantıya gidiyor ve toplantıda Türkiye adına bir övgüyle karşılaşıyor. Kendisine ‘Türkiye güneşten su ısıtma sisteminde dünyada ilk üçe girdi. Siz nasıl bir teşvik verdiniz de bunu başardınız’ diye soruyorlar. Bakan danışmanlarına soruyor, yanıt ‘hiç teşvik vermedik efendim, kendiliğinden yapmışlar’ oluyor. Kast edilen güneşi bol illerimizde neredeyse her çatıya 80-100 kilogramlık su tankı koyarak yapılmış güneşle su ısıtma sistemleriymiş. Bunu neden hatırlattım? İşte o 100 kiloluk su tankları için hiçbir şey istemeyen belediyeler şimdi çatıya 15 kilogramlık güneş paneli koyulacaksa ‘statik izin almanız gerekiyor’ diye sahneye çıktılar. Bisikletle işe gidip ne kadar çevreci olduklarını gösteren bazı belediye başkanlarımız bile vatandaş çatıya güneş paneli koyacaksa engel çıkarıyor. İstanbul başta olmak üzere birçok şehrimizde yapıların iskan belgesi zaten yok ve iskanı olmayan yapıya statik izni nasıl verilecek? Belediyeler ne koparırız diye bakıyor sanırım. Bazı illerde belediye ve valilik ‘statik izne gerek yok’ kararı alsa da ilçe belediyeler ‘biz statik isteriz’ diyerek uygulama yapıyor.”

Tüm yazılarını göster