Hibrit santralleri de göz önüne alan bir enerji stratejisi, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 53 GW güneş kapasitesi hedefine ulaşmayı kolaylaştıracak.
Rüzgar ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji santrallerinin, yardımcı kaynak olarak güneşten enerji üretebilme potansiyeli, temiz enerji üretimin hızlandırılmasında ve Türkiye’nin enerji hedeflerini gerçekleştirmesinde önemli bir rol oynuyor.
Düşünce kuruluşu Ember tarafından yayınlanan analize göre, 2024 itibarıyla hibrit santrallerdeki toplam 510 MW’lık güneş enerjisi kapasitesi, Türkiye’nin toplam güneş kapasitesini 12,2 GW’a ulaştırarak, rüzgar enerjisi kapasitesini geride bırakmış durumda.
Hibrit enerji santralleri, elektrik şebekesine aynı noktadan bağlı ana ve yardımcı kaynak olmak üzere birden fazla kaynaktan üretim yapan tesisler olarak tanımlanıyor.
2023 yılı sonu itibarıyla, Türkiye’de üretim yapan ve planlama aşamasında olan 240 hibrit santralin tümünün yardımcı kaynağı güneş.
Santralde daha fazla üretim yapılmasına olanak sağlayan güneş, ana kaynak ile aynı bağlantı noktasını kullandığından altyapı maliyetlerini de azaltıyor. Dolayısıyla, yenilenebilir kaynaklar ile güneş enerjisi potansiyelinin beraber değerlendirilmesine olanak sağlayan hibrit güneş santralleri, Türkiye’nin temiz enerji hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir.
Türkiye’de 28 ilde hibrit santral bulunuyor. Kapasite dağılımı ise belirli illerde yoğunlaşmış durumda. En yüksek hibrit GES kapasitesine ev sahipliği yapan iller, her birinde birer hibrit santral bulunan Uşak (82 MW), Bingöl (80 MW) ve Sivas (50 MW). Bu üç il birlikte toplam hibrit GES kurulu gücünün yüzde 42’sini barındırıyor.
Hibrit santraller, kurulu güç verileri ve bulundukları illerin güneş potansiyeli doğrultusunda yıllık 798 GWh üretime ulaşabiliyor. Bu miktar Türkiye’nin 2023 yılı toplam güneş enerjisi üretiminin yüzde 4,2’lik bir kısmına denk geliyor.
Hibrit santraller ile birlikte güneş kapasitesi rüzgarı geride bıraktı
Resmi kurulu güç istatistiklerine göre 2023 yılının sonunda güneş 11,7 GW, rüzgar ise 11,8 GW kapasiteye ulaştı. Ancak bu verilerde hibrit santrallerde yardımcı kaynak olarak kurulu kapasitelere yer verilmiyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) elektrik üretim lisansı veritabanına göre Türkiye’de 2024 itibarıyla hibrit santrallerde 510 MW güneş kapasitesi mevcut. Bu da, toplam güneş kapasitesinin 12,2 GW ile rüzgarı geride bırakmasını sağlıyor.
Hibrit güneş kapasitesi rüzgar santrallerinde yoğunlaşıyor
Bu arada, hibrit santrallere ana kaynak türüne göre bakıldığında, kapasitenin rüzgar santrallerinde yoğunlaştığı görülüyor. Yardımcı kaynak olarak güneş kapasitesinin yüzde 63’ü ana kaynağı rüzgar olan 14 santralde kurulu.
Hidroelektrik ise, 80 MW’lık yardımcı kaynak güneş enerjisi santrali ile rüzgarın ardından ikinci sırada geliyor. Bu kapasitenin tamamı ülkedeki tek hidroelektrik- güneş hibrit santrali olan Aşağı Kaleköy Hidroelektrik Santrali (HES)’nde kurulu. Geriye kalan 110 MW’lık hibrit güneş kapasitesi ise diğer ana kaynaklara sahip santrallerde bulunuyor.
Ember Bölge Lideri Ufuk Alparslan, “Hibrit santraller güneş kapasitesinde önemli bir paya ulaştı, bu nedenle artık resmi istatistiklerde de yer almaları gerekiyor. Bunun yanında devlete ait çok sayıda barajlı hidroelektrik santrali güneş potansiyeli yüksek illerimizde yer alıyor. Yalnızca Atatürk Barajı’nın yüzde 3’lük bir kısmına panel kurulması halinde bile 2 GW’lık yüzer GES potansiyeli ortaya çıkıyor. Dünyanın en büyük yüzer GES’i Türkiye’de kurulabilir. Özellikle devlete ait barajlı HES’lerde büyük ölçekli yüzer güneş santrallerinin kurulabilmesi için YEKA benzeri ihalelerin düzenlenmesi gerekiyor” diyor.