Sayın DÜNYA okurları, bugünlerde gündemde olan bir konuyu da İhracat Genel Müdürlüğü, Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlükleri’ne duyuru yaparak şöyle çözmüş bulunuyor:
Şöyle ki; Tarım ürünleri ihracatı öngören Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) düzenlenmesi esnasında uyulacak esaslara iki geçici madde ilave edilmiştir.
Deniyor ki; 25/01/2021 tarih öncesinde tescil edilmiş gümrük beyannameleri hariç olmak üzere, ayçiçeği tohumu veya ham ayçiçeği yağı ithalatı öngörülen DİİB’ler kapsamında işbu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 30/06/2021 tarihine kadar (bu tarihler dahil), önce ithalatın gerçekleştirilmesini müteakiben ithal edilen eşyaya tekabül eden miktarda ihracat yapılmasına izin verilir.
Keza; 25/01/2021 tarihinden önce düzenlenen ve ihracat taahhüdü tamamlanmış ancak belge taahhüt hesabı kapatılmamış bulunan, rafine ve/veya ham ayçiçeği yağı ihracatı öngörülen ve ithalat listesinde 1512.11.91.00.00 GTİP’li ham ayçiçeği yağı bulunan DİİB’lerin taahhüt hesabının kapatılmasında 31/03/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) döviz kullanım oranı aranmaz.
Günün koşullarına göre ürün bazında mevzuatta değişiklik yapmak dinamik bir çözümleme yapma mekanizmasını gösterse de kuralları önceden belirlenmiş olan sistemler açısından pek sağlıklı bir yol olarak görülmeyebilir. Esasında ileriye yönelik öngörü sahibi kişi ve kurumlar temelleri sağlam atılmış bir sistemde değer taşıyabilir. Günübirlik düşüncelerle çözüm üretmek sadece günü kurtarır.
Neticede, ihracatı desteklemek ana amaç ise köklü reformların yapılması icap eder. Bu açıdan baktığımızda Dahilde İşleme Rejimi’nde bugüne kadar onlarca değişiklik yapılmasında dış ticaret şirketleri ile yeterince ilişki kurmayan kurumların rollerinin olduğu görülebilir.
Kamu idaresinin sahadaki gerçekleri görmesini sadece gümrüklerden beklemesi karar alıcılar açısından zafiyet alanı açar. Karar alıcıların ne kadar sahada ise ve sahada olan gümrük idaresi ile diyalogları ne kadar sağlıklı ise alınacak kararlar da o kadar doğru olabilir.