17 Aralık tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 198 seri no.lu Gümrük Genel Tebliği ile Gümrük Kanunu’nun 131’inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usulsüzlük cezası 235 liradan 523 liraya yükseltildi. Aynı Tebliğ ile saatlik kişi başı gümrük fazla çalışma ücreti ihracat için 48,67 TL, diğer işlemler için 113,67 TL, Türk plakalı kamyonlar için fazla çalışma ücreti kamyon başına ihracat için 113,67 TL, diğer işlemler için 178,66 TL olarak belirlendi.
Gümrüklerde geri verme ve kaldırma limitleri de yükseltilerek, 1 milyon 654 bin TL’ye kadar olan işlemleri yapmaya ilgili gümrük müdürlükleri, 16 milyon 561 bin TL’ye kadar olan işlemleri yapmaya gümrük ve ticaret bölge müdürlükleri, bu meblağın üzerindeki işlemleri yapmaya da bakanlığın yetkili olduğu belirtildi.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, serbest dolaşıma giriş rejimi veya kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda, gümrük tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark %5’i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınmaktadır. Keza kıymeti üzerinden ithalat vergilerine tabi eşyanın beyan edilen kıymeti idarece belirlenen kıymete göre noksan bulunduğu takdirde, bu noksanlığa ait ithalat vergilerinden başka vergi fakrının üç katı para cezası alınmaktadır.
Buraya kadar bir sorun yok. “Yanlış beyanda bulunan cezasını çeksin” denilebilir. Sorun 234’üncü maddenin 6’ncı fıkrasında. Bu fıkra “Bir ila üçüncü fıkralara göre verilen cezalar 241’inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen miktardan az olamaz” hükmünü içeriyor. Beyannamenin bir kalem eşya ile ilgili olması halinde de sorun yok. “İthalatçı veya temsilcisi yanlış beyan yaptıysa cezasını çeksin” diye düşünülebilir.
Ancak, 10 kalemli hatta otomotiv sektöründe sıkça kullanılan 100-200 kalemli eşya içeren gümrük beyannamelerinde kıymet beyan farkları sorun yaratıyor. Örneğin böyle bir beyannamede 5 bin TL tutarındaki ek navlun bedelinin beyan edilmediği tespit edildi. Bu tutar önce beyannamedeki kalem sayısına bölünüyor. (5000 / 200) = 25 TL matrah farkı bulunduğunda, bunun için muhtemelen %2 oranında Gümrük Vergisi ve %18 oranında KDV tahakkuk ettiriliyor. Yani o kalem eşya için (25 /100) X 2 = 0,5 TL Gümrük Vergisi (25/ 100) X 18 = 4,5 TL tutarında KDV tahakkuk ettiriliyor. (0,5 + 4,5) = 5 TL vergi farkının üç katı da 15 TL olunca bu kalem eşya için 15 TL ceza tahakkuk ettirilmesi gerekirken, 234’üncü maddenin 6’ncı fıkrası gereği 15 TL yerine 523 TL para cezası kesiliyor. Tek kalem eşya için bu tutar belirlendiğinden (523 X 200) = 104.600 TL tutarında cezaya hükmediliyor.
Dünyanın hangi ülkesinde 5 bin TL matrah farkı belirlendiğinde, bunun 21 katı tutarını bulan 104 bin TL para cezasına hükmediliyor? Bildiğim kadarıyla hiçbir ülkede böyle bir uygulama yok. Bu nedenle, 234/6 fıkrası yeniden gözden geçirilmelidir diye düşünüyorum. Bu yönde hazırlanacak bir yasa değişikliği metninin ilk torba yasa metnine ilavesiyle 234/6 fıkrası değiştirilebilir.
Benim bu konudaki önerim anılan fıkranın “Tek kalem eşya içeren ve onaylanan gümrük beyannameleri hakkında bir ila üçüncü fıkralara göre verilen cezalar 241 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen miktardan az olamaz.” şeklinde değiştirilmesi yönündedir.
Diğer taraftan, 198 seri no.lu tebliğ ile yeni yıl için belirlenen gümrük fazla çalışma ücretlerinin 48,67 TL, 113,67 TL ya da 178,66 TL olarak belirlenmesini de konuya fazla hassasiyet gösterildiği yönünde değerlendirdiğimi de belirtmek isterim. Evet bu miktarlar yeniden değerleme oranlarında artırılıyor, ama kuruşlu meblağların yuvarlanmasında ne beis var? Doğrusu fazla mesai ücretini gümrük saymanlığı veznesine 49 TL olarak teslim ettiğimde, hangi babayiğit veznedarın bana 3 kuruş iade edeceğini merak ederim. Bırakın 1 kuruşu 50 kuruşların bile pratikte piyasadan çekilmesinin üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. Bu bakımdan, bir sonraki düzenlemelerde örneğin 48,67 TL’nin 49 TL olarak, 113,67 TL’nin 114 TL olarak ve 178,66 TL’nin 179 TL olarak belirlenebileceğini düşünüyorum.