Ülkemizin 500 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmini yönetenler kim? Kuşkusuz dış ticaret şirketleri diyeceksiniz. Gümrük ve dış ticaret mevzuatını ve bu mevzuatın hızlı değişimini ve de dünya koşullarını birlikte düşündüğünüzde bu ticaret hacminin uzman kişilerce yürütülmesi gerektiğini herkes kabul eder.
Peki! Bu uzman kişiler kim? Kuşkusuz cevap şudur: Gümrük müşavirleri, yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri, gümrük müşavir yardımcıları, stajyerler ve ofis çalışanları. Bunların nitelikleri gümrük mevzuatında sayılmıştır. Aileleri birlikte onbinleri bulan bu kitlenin ülke ekonomisine katkısının çok büyük olduğunu biliyoruz. Rakamsal bazda bir gün bunun ölçüleceğini umuyorum.
Gümrük müşavirlerinin ücretleri, yine gümrük mevzuatına göre Ticaret bakanlığı yılda bir kere yılbaşında belirliyor. 2022 yılı için yaklaşık yeniden değerleme oranında yüzde 36 civarında bir artış yapıldı.
Müşavirlerin aldığı ücretler, personelinin aldığı ücretler de bu oranda arttırıldı. Doğal olarak SGK ve Bağ-Kur primleri de arttı. Ofis giderleri yüzde yüzün üzerinde arttı. Kira giderleri hakeza, TÜİK verileri esas alınsa bile mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 73,5 Bu şartlar altında Müşavirler ve şirketleri maliyet artışlarını karşılamaktan uzak bir ücretle hizmet üretmek durumunda kalıyorlar.
Kısacası, hizmet ücretleri maliyetleri karşılamıyor. Denebilir ki; belirlenen ücret asgari ücrettir. Bunun üzerinde bir ücretle çalışmak müşavirler ve hizmet verdiği şirketler arasında bunun üzerinde ücret belirlenebilir.
Piyasa koşullarını ve dış ticaret şirketlerinin maliyetleri minimize etme politikalarını düşündüğümüzde bunun pek de mümkün olmadığı hemen anlaşılabilir.
Enflasyon karşısında kuşa dönen müşavirlik ücretlerinin yılda bir değil de iki kere artışa tabi tutulması hayati önemde bir öneri olarak ortada duruyor. Böylece güncel koşullara uyum sağlanmış olur.
Müşavir Dernekleri bu alanda çaba sarf ediyor ama tabandan gelen bu talebin/sesin bakanlıkça duyulması gerekiyor. Yetkili makam demeden kimse ücret arttırmaz. 2000 yıllarına kadar yüzdelerle ücret alınırken günümüzde bu oranlar bindelerle ölçülebiliyor. Devlet bütçesinden çıkan bir para da değil bu.
Önemli olan hakkaniyet ölçüsünde temmuz ayından itibaren hizmet ücretlerinin yeniden belirlenmesidir.