Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDVK) 48. maddesi uyarınca “Bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergileri hakkında Gümrük Kanunu’ndaki esaslara göre işlem yapılmaktadır. Ancak, indirim hakkı tanınan işlemlere konu eşyanın serbest dolaşıma girdiği tarihin içinde bulunduğu veya sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak vergi dairesine verilen beyannamelere göre ödenen katma değer vergisi (sorumlu sıfatıyla ödenenler hariç) ithalde hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle tahsili gereken katma değer vergisinden düşülür.”
İthal edilen eşya ile ilgili olarak; katma değer vergisinden müstesna olduğu halde yanlışlıkla alınan veya fazla alındığı anlaşılan katma değer vergisi, indirim hakkına sahip olmayan mükelleflere, Gümrük Kanunu’na göre iade olunur.
Gümrük Kanunu ile diğer kanunlar gereğince gümrük vergisi teminata bağlanarak işlem gören her türlü madde ve kıymetlere ait Katma Değer Vergisi (KDV) de aynı usule tabi tutulur.
İhraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin ithalinde ödenmesi gereken KDV’yi teminata bağlatmak suretiyle işlem yaptırmaya, teminata tabi işlemleri tespit etmeye, teminatın türü, şekli ve miktarı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Gümrükte tarh edilen KDV, tarh sırasında hazır bulunan mükellefe, kanuni temsilcisine, adına hareket eden komisyoncusu ile gümrük veya geçiş işlemine mutahap olanlara tebliğ edilir.
Bu tebliğ üzerine açılacak davalar için Gümrük Vergisi’nin tabi olduğu usul ve esaslar uygulanır.
Mükelleflerin ithalde beyan ettikleri matrahla tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut teftişe yetkili kılınanların buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında Gümrük Kanunu uyarınca Gümrük Vergisi’ndeki esaslar dairesinde ceza uygulanır. (KDV md: 51)
Gümrük Vergisi’nin maktuen alındığı hallerde, tek ve maktu tarife, ithalde alınacak Katma Değer Vergisi de dahil edilmek suretiyle tespit olunur.
Bu Kanun’da geçen fatura ve benzeri vesikalar tabiri Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen vesikaları (belgeleri) ifade etmektedir.
1) Katma değer vergisi mükellefleri, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlemek zorundadırlar. Şöyle ki;
Bu kayıtlarda en az aşağıdaki hususların açıkça gösterilmesi şarttır:
a. Vergi konusu işlemlerin mahiyeti, vergisiz tutarları, hesaplanan vergi, indirilebilir vergi miktarları,
b. Vergiden istisna edilen işlemlerin, indirim hakkı tanınan ve tanınmayanlara göre mahiyeti ve ayırımı ile hesaplanan indirilebilir vergi miktarı,
c. İndirim konusu yapılamayacak işlemlerin niteliği ve bu işlemlerle ilgili vergi miktarları,
d. Matrah ve indirim miktarlarındaki değişmelerle, ödenen, terkin edilen ve iade olunan vergiler,
2) Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde veya envanter defterinde, hesap dönemi sonunda mevcut emtiayı Katma Değer Vergisine tabi olan ve olmayanlar itibariyle tefrik edip (ayrılarak) göstermeye mecburdurlar.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca “Mükelleflerin fabrika, imalathane, ticarethane, şube, satış mağazası ve depolarında mevcut ilk madde, yarı mamul ve mamul madde stokları, üçüncü şahıslara satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, KDV ile zam ve cezalarının teminatı hükmünde olup, bedellerinden ilk önce sözü edilen hazine alacağı tahsil olunur.”
Şöyle ki;
1) Maliye ve Gümrük Bakanlığı; imal ve inşa işlerinde, hammadde, yardımcı madde,enerji, işçilik ve benzeri ölçüleri esas alarak belli iş ve sanat kolları itibariyle asgari randıman oranları tespit etmeye, alım - satım ve hizmet işlerinde ise asgarî birim satış bedellerini belirlemeye yetkilidir.
2) Mükelleflerin KDV, bu oranlara ve birim satış bedellerine göre hesaplanacak KDV’den düşük (aşağı) olamaz.
Perakende satışı yapılan mallara ait etiketlerde, KDV’nin satış fiyatına dahil olup olmadığı açıkça belirtilir. Vergi satış fiyatından hariç ise bunun miktarı ayrıca gösterilir.
KDV’nin fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesine gerek görülmeyen işlemlerde yukardaki hüküm uygulanmaz.
Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ile mükellefçe indirilebilecek KDV, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.
Bu kanunla yürürlükten kaldırılan vergilerle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu ile diğer kanunlarda yer alan ve bu kanuna aykırı olmayan hükümler; KDV bakımından da geçerli sayılır.
Kaldırılan hükümler:
a. 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu (Banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin hükümleri hariç),
b. 2456 sayılı İşletme Vergisi Kanunu,
c. 1318 sayılı Finansman Kanunu’nun Spor-Toto Vergisi’ne ilişkin hükümleri,
d. 6747 sayılı Kanun’un Şeker İstihlak Vergisi’ne ilişkin hükümleri, yürürlükten kaldırılmıştır.