Güçlü ralli, kısa vadeli riskler

Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Türk lirası cinsinden değerlenen varlıklar açısından son derece kuvvetli ve momentumu yüksek bir rallinin içerisinden geçiyoruz. Hikayenin tam burasında bitmek bilmeyen ve bitecek gibi de durmayan tartışma başlıyor: “Türk lirası bazında yükselen hisse senetleri Amerikan doları bazında, euro nezdinde ne yapıyor, ne sunuyor?”. O kısımdaki tartışma bitmez. Ancak, ülke borsasında kısa vadeli dinamikleri yerel başlıklar ve lokal işlemciler belirliyor ise yerel para nezdindeki prim de götürü de önemlidir. Takip edeni izleyeni vardır. Diğer önemli nokta ise yabancı para cinsinden performansta sadece varlık grubunun ne yaptığı yeterli değil. Ülke para biriminin seyri önemli. O vakit soru şu: Türk lirası uzun yıllara yayılan bir değerlenme sürecine girer mi? Girmeli mi? Girmesi için kamu iradesi var mı? Olur mu? Görüldüğü üzere çok bilinmeyenli değişkenler kümesi.

Cevapsız sorular. En azından bizlerin yanıtlaması güç. Öyleyse trendin ne olduğu ve rüzgarın karşısında durmamanın önemi ile yolumuza devam edebiliriz.

Bu köşedeki son yazıların tamamındaki tema seçim öncesi ve sonrasında kısa vadeli değişkenleri kestirebilmek üzerine kurgulandı. Dikkat: genel yaklaşımımızın tersine orta ve uzun vadeden ilerlemedik. Neden? O kısım henüz kestirmesi kolay değil. Kısadaki sorun başlıkları ve haber akışındaki hız çok daha önemli. Bir diğer husus ise kısa vadede olan biteni anlamanın en azından portföylerde kazançtan ziyade korumayı sağlamak açısından önemli olması.

25 Mayıs kapanış fiyatını sıfır başlangıç noktası kabul edersek Türk hisse senetlerinde yerel para birimi (TL) bazında %51 gibi (Cuma kapanışına göre) ciddi bir performans izledik. Bankacılık hisse senetlerinin de sanayi grubunun da dahil olduğu ve adı gerçekten de “ralli” olan bir süreç yaşandı, belki de bir süre daha yön arayışı ile birlikte yaşanmaya devam edecek. Meraklıları için USD bazındaki durum ise %12 yükseliş olarak şekillendi. Bunlar gerçekten de önemli rakamlar. Yıl içerisindeki yatırımcı algısı bozulması ve dip fiyatlardan gelen tepki işlemlerinden seçim sonrasındaki gelişmelere dek geniş yelpazenin farklı başlıkları ana etken. Peki, sonrası?

Normal şartlar altında (NŞA) politika faizi düzeyi bir ülke para politikasının en önemli ayağıdır ve varlık sınıflarının fiyatlamalarındaki kritik değişkendir. Ancak, diğer yanda ise algı ve yatırımcıdaki eğilim de fiyatlamalar açısından önemlidir. Türk varlıklarını bir de böyle okumak, belki de gerçekten sadece böyle bakmak bir süre için sağlıksız olsa da portföyler açısından önem arz edebilir. Bir de şu var; 2 yıllık para politikalarındaki genişleme döneminin ardından Türkiye’de para politikası bir şekilde sıkılaşıyor, politika faizi düzeyi artıyor, yakın geçmişe kıyasla söylemler ve yaklaşımlar değişiyor. Tüm bunlar politika faizi düzeyinin önemi kadar fiyatlamalardaki “algı kanalı” açısından kritik gelişmeler. Daha serbest kur işlemleri, artması istenen rezervler, siyaset cephesindeki hareketlilik ve ülke risk primindeki geri çekilme kolay göz ardı edilecek başlıklar değil.

Yerel varlıklar açısından önemli bir fiyatlama süreci geçirdik. Ancak, bir takım makro gelişmeler de kendilerine buldukları geri sıralara düşme durumunu ilelebet sürdürecek değil. Yakın dönemin en önemli başlığı kuşkusuz Enflasyon Raporu sunumu olacak. Hatırlayalım, Mayıs ayında TCMB 2023 sonu için orta noktada %22.3, 2024 yılında ise %8.8 seviyelerin öngördüğünü açıklamıştı ki o zaman dahi piyasa beklentileri 2023 için en az %35-40’larda şekilleniyordu. Şimdi ise gelinen noktada liranın Amerikan doları karşısındaki 2023 performansı %44, euro için %50 ve pound cephesinde ise %53 değer kayıpları olarak şekilleniyor. Üstelik bu zayıflıkların çok önemli kısımları seçim sonrasında gerçekleşti ve zaten erozyona uğramış ve kontrolden çıkmış olan enflasyon beklentilerine ek yük getirdi. Bu nedenle kısa vadenin en önemli gelişmesi Enflasyon Raporu sunumu olacak. TCMB’nin hızlı gelişmelere gebe son 2 ayın ardından enflasyonu 2023 ve 24’te nerede gördüğü konusu “algı” açısından önemli ve değerli. Bu da kısa vadeli fiyatlama başlıklarına etki etme potansiyeli barındırıyor.

Tüm yazılarını göster