Donald Trump’ın ABD’de başkanlık koltuğuna oturmasından üç ay sonra, 2017 yılının Nisan ayında yayınlanan Dünya Trump’a mı Kalacak? başlıklı kitabımın giriş bölümünde şöyle bir kehanette bulunmuştum:
“Dünyada ve Türkiye’de yaşananlar eğer sizin de uykularınızı kaçırıyorsa ve Donald Trump’ın ABD Başkanı olması kaygılarınızı daha da arttırdıysa bir iyi, bir de kötü haberim var size. İyi haberle başlayayım. İnsanlığın geleceğini Trump, Putin, Erdoğan ya da yıldızı yükselmekte olan diğer popülist liderlerden biri belirlemeyecek. Bu liderler şu anda dünyada yaşanmakta olan sancılı geçiş döneminin kendine özgü koşullarından yararlanarak ülkelerinde umut haline gelebildi ama geleceğin dünyasını şekillendirme şansları yok, çünkü insanlığa yeni ufuklar açacak bir vizyona sahip değiller. Tersine geçmişi geri getirmeyi vadediyorlar. Kötü habere gelince: İçinde bulunduğumuz geçiş dönemi kısa sürede aşılacak gibi görünmüyor.”
Ben beş yıl önce bunları yazarken geçiş döneminin ne kadar uzun sürebileceği konusunda bir tahmin yapmamıştım. Şimdi beş yıl sonra gelinen noktada sözü Financial Times(FT) gazetesinin uluslararası politika yorumcusu Gideon Rachman’a bırakacağım.
Putin’in Ukrayna macerası
Güçlü Adamın Çağı (Age of the Strongman) başlıklı kitabı bu yıl yayınlanan Gideon Rachman, kitabının sonunda şöyle bir öngörüde bulunuyor: “Güçlü adam rejimleri yanlış ve istikrarsız bir hükümet modeline dayandıkları için çökmeye mahkum. Ancak tarihin çöplüğüne atılmadan önce hatırı sayılır boyutta kargaşaya ve acıya yol açabileceklerini unutmamak gerekiyor.”
Rachman, FT’de yayınlanan son yazısında, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna’ya savaş açması sonrasında yaşananların, Güçlü adam rejimlerinin neden başarısızlığa mahkum olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Rachman bu yola sapan liderlerin bir süre sonra megalomaniye kapılarak kendilerinde tarihi değiştirecek bir güç vehmetmeye başladığını ve hiçbir eleştiri kabul etmeyerek kendi fikirlerini herkese empoze ettiğini yazıyor.
Rachman, Putin efsanesinin Ukrayna’daki kanlı macerada ağır yara alacağını ve onun başarısızlığının diğer güçlü adam rejimlerinin geleceğini de sarsabileceğini belirtiyor. İlginç bir şekilde Birleşik Krallık silahlı kuvvetlerinin başkomutanı Amiral Sir Tony Redekin de bu görüşe katılıyor ve giriştiği savaşta hedeflerinin hiç birini gerçekleştiremeyen Putin’in başarı kazanma şansının sıfır olduğunu belirtiyor.
Güçlü adamların zor günleri
Gideon Rachman 2022 yılının yalnızca Putin’in değil, diğer ülkelerdeki Güçlüadam rejimlerinin de tökezlediği bir yıl olduğunu belirtiyor. Ömür boyu Devlet Başkanı olarak kalmayı garanti altına almış olan Çin lideri Şi Cinping’in bile pandemiyle savaş politikasının çökmesi nedeniyle zor günler yaşadığı bir dönemde güçlü adam efsanesine güvenen liderlerin kendilerini güvencede hissetmeleri zorlaşmış görünüyor.
Gideon Rachman yazısının son bölümünde, serbest seçimlerin hala yapılabildiği Türkiye gibi ülkelerde bile güçlü adam rolündeki liderlerin, kendilerine rakip olabilecek siyasetçileri ekarte etmek için her yola başvurduğunu belirtiyor. Rachman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’in kendisine rakip olarak gördüğü İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapis cezası almasının da bu çerçevede değerlendirilebileceğini ileri sürüyor.