Sayın DÜNYA okurları, bir önceki yazımda, gözetim uygulamasının kısır döngüsünü belirtmiştim. O noktadan devam ediyorum şimdi. İthalatçılar, gümrük yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra gümrük idarelerinden yurtdışı gider olarak beyan ettikleri kıymet farkına ilişkin ödenen gümrük vergilerinin iadesini istemekte, gümrük idareleri tarafından talep uygun bulunmamakta ve firmalar Vergi Mahkemeleri’nde dava açmaktadırlar. Dava sonuçlandıktan sonra, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2019/1 sayılı Genelgesi’nde yer alan, “gözetim belgesi sunulmaksızın işlem yapmasına izin verilmesini temin eden ek beyanın ortadan kalktığı ve beyanın başlangıcındaki duruma dönüldüğü kabul edilerek, gözetim belgesinin teminine yönelik olarak Gümrük Yönetmeliği’nin 181’inci maddesi ve 2016/9 sayılı Genelge’de belirtilen usuller takip edilerek alınacak sonuca göre işlemler tekemmül ettirileceği” ifadesinden yola çıkılarak, gümrük idareleri gözetim belgesi istemekte, ibraz edilemezse, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2016/9 sayılı Genelgesi uyarınca, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235-1/c maddesi gereğince, varsa, eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası uygulanıyor.
Söz konusu genelgede, fark vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211’nci maddesi gereğince iadesi talebinde bulunulması sonucunda yargı kararına göre geri verme işleminin yapılması halinde, “gözetim belgesi sunulmaksızın işlem yapmasına izin verilmesini temin eden ek beyanın ortadan kalktığı ve beyanın başlangıcındaki duruma dönüldüğünün kabul edileceği” belirtilerek yükümlüden tekrar gözetim belgesi ibrazı isteniliyor.
Bu süreçlerle ilgili olarak mahkemelere çok sayıda dava açılmış bulunuyor. Ancak, adli makamlar davalarda farklı kararlar verebiliyor. Yerelde, konuya yeknesaklık getiren bir durum oluşmamış gözüküyor,
Doğal olarak konu Danıştay’a taşınmış bulunuyor. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 2020/1 sayılı Kararı’nda, Bölge İdare Mahkemesi kararlarının arasındaki aykırılıkların giderilmesi talebine ilişkin olarak kararın düzenlendiği görülüyor.
Bu kararı bir sonraki yazımda değerlendireceğim sayın okurlar.