Google’ın suyu ısındı

Ussal ŞAHBAZ Global İşler

ABD’de dijital kodamanların suyu ısındı. 1914’ten beri esaslı bir değişikliğe uğramayan rekabet kanunları ilk defa başta Google olmak üzere dijital pazarları tekelleştiren şirketlere karşı değiştiriliyor. Geçen hafta ABD Senatosu’nda ilgili komitede kabul edilen kanunun ismi Amerika’da İnovasyon ve Çevrimiçi Seçim Hakkı Kanunu (American Innovation and Choice Online Act). Gelin bakalım bu kanun hayatımızda neleri değiştirecek.

Kanuna göre pazar gücü yüksek olan dijital platformlara özel kısıtlamalar getiriliyor. Benzer bir kanun yakınlarda Avrupa Birliği Parlamentosu’na da gelmişti. ABD’deki eşikler; kullanıcı sayısı, tedarikçi sayısı, toplam satış ve piyasa değeri üzerinden konmuş. Eşikler öyle bir belirlenmiş ki kanun sadece Google, Facebook, Apple ve Amazon’a uygulanacak. Aynı Avrupa’da tartışılan kanun gibi.  Zira bu şirketlerin her biri Deli Dumrul gibi kendi bulunduğu yerde darboğaz oluşturup, üzerinde çalışan tedarikçilere istedikleri koşulları dayatıyor.

Dijital kodamanlar ne yapamayacak?

Peki bu şirketler ne yapamayacak? Birincisi, kendi ürününü başkasının ürününün üzerine çıkaramayacak. Yani Google aramasında Google’ın alışveriş tercihi sizinkinin üzerinde çıkamayacak. Türkiye’de Rekabet Kurumu bunu engellediği zaman Google, New York Times’da Türkiye’deki otoriter yönetim Google’ı kısıtlıyor diye haber çıkarttırmıştı. Bakın aynısı kendi ülkesinde de oluyor. İkincisi, dijital kodamanlar her tedarikçisine istedikleri şartları sözleşmelerinde dayatamayacak. Şu örnekle açıklayalım: Türkiye Google’dan hak ettiği ölçüde vergi alamadığı için, Google’ın yurtdışındaki şirketi üzerinden verilen dijital mecralara %15 stopaj koymuştu. Google zaten tekel olduğu için bu stopajı önce olduğu gibi reklam veren KOBİ’lere zam olarak yansıttı. Sonra kendi sevdiği, birçoğu da global iş ortağı olan bazı ajanslara Türkiye’den fatura kesip bunlara avantaj sağladı. ABD’de olsa böyle keyfi uygulamalar yapamayacaktı.

İBB dezenformasyonu Google’a reklam verilerek öne çıkarılmış

Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında bazı mecralarda yapılan politik dezenformasyonun Google’a reklam verilerek arama sonuçlarında öne çıkarıldığı ortaya çıktı. Google tabii ki hiçbir tedbir almadı. Birçok internet platformunda doğruluğu teyit edilmeyen politik haberleri böyle parasıyla öne çıkaramazsınız. Google tabii kendini ulus devletlerin de insanlığın ortak etik değerlerinin de üzerinde gördüğü için Google’da çıkarabilirsiniz. Herhangi bir Türk girişimcisi bir iş kursa, rakibi onun markasını kullanarak Google’a ilan verebilir, aynı ürünü rakibinin isminin taramasından çıkan sonuçlarla satabilir. Google buna ifade hürriyeti diyor.

ABD’de yasama sürecinde ilerleyen kanuna karşı Google’ın lobi çalışmaları başladı. İlk etapta 12 emekli paşaya bu kanun ABD’nin ulusal güvenliğini riske sokar diye mektup yazdırmışlar. Malum bugün Google sigara ve ilaç şirketlerini geçerek ABD’nin en büyük lobi harcamasını yapan şirket durumunda. Türkiye’de de e-ticaretin regülasyonu tartışmaları alevlendiğinden beri gazetelerde sayfa sayfa Google KOBİ’lerle işbirliği yapıyor ilanları gördüğünüze bu nedenle şaşırmayın. Dünyada dijital piyasalara dair yapılan tüm düzenlemeler global tekellerin gücünü kesmeye yönelik. Türkiye’de hem KOBİ’leri güçlendirmek hem de demokrasiyi yalana karşı korumak için bizim de aynısını yapmamız lazım. Bu nedenle e-ticaret ve sosyal medya düzenlemelerinin beraber yürütülmesinde fayda var.

Tüm yazılarını göster