Geçtiğimiz günlerde hem çiftçiyi hem de tüketiciyi yakından ilgilendiren, uluslararası düzeyde emsal kabul edilecek bir karar alındı. Ankara 18. İdare Mahkemesi, Alman Kimya Şirketi Bayer’in bünyesine katılan Monsanto’nun ürettiği tarım ilaçlarının etken maddesi glifosatın çevre ve insan sağlığına zararlı olduğuna karar verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği söz konusu etken maddenin ruhsatı iptal edilmiş oldu. Başka bir deyimle Türkiye’de kullanımı yasaklanmış oldu.
Meslek yaşamı boyunca çevre konusunda verdiği hukuk mücadelesi ile tanınan Avukat Senih Özay’ın açtığı dava ile verilen karar gereği hem çevreye hem de insan yaşamına zarar veren glifosatın Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından piyasadan toplatılması ve kullanımının yasaklanması gerekiyor. Ancak, bakanlık henüz bu konuda bir adım atmadı.
Türkiye’de en çok kullanılan ilaçlar arasında
Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan Roundup ile ilgili Avukat Senih Özay ve Bergama’dan iki çiftçi bu ilacın toplatılması için Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, ilacı toplatmayınca Avukat Senih Özay, ilaç için verilen ruhsatın iptali, yürütmenin durdurulması için dava açtı.
Ankara 18. İdare Mahkemesi 14 Temmuz 2020'de dava ile ilgili kararı verdi. Gerekçeli karar 2 Ekim'de Avukat Senih Özay’a ulaştı. Özay, 5 Ekim’de bununla ilgili basın toplantısı yaptı. Avukat Senih Özay, yaptığı açıklamada mahkemenin verdiği kararın çok önemli olduğunu belirterek: " Kalifornia Mahkemesi’nin 2018 yılında verdiği karar rekor ceza ile sonuçlanmıştı. Bu ilacın lenf kanserine neden olduğu ispatlanmıştır. Bu durumda olanlara dava yolu açılmıştır. Yurttaşlar tarımla uğraşmasalar bile tarım ürünlerini tüketmeleri, havayı solumaları onları taraf haline getirmiştir. Biz bu kararı İngilizceye çevrilerek, Amerika’daki mahkemelere, ilgili uluslararası kurumlara da göndereceğiz" dedi.
Ders niteliğinde karar
Ankara 18.İdare Mahkemesi, Başkan Sadık Akgül, Üyeler Ensar Tugay Dutulmaz, Şükrü Cesur’un oybirliği ile verdiği kararda özetle şu bilgilere yer verildi: "Dava; glifosat isimli kanserojen madde barındırdığı iddia olunan ilaçların lisanslarının ve ruhsatlarının iptal edilmesi, piyasadan toplatılması glifosat isimli kimyasal maddenin tarım ilaçlarının üretiminde kullanılmasının yasaklanması talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.” denilmektedir.
Kurumlardan görüş alındı
Dava konusu olayda, Mahkememizin 14/02/2020 tarihli ara kararı ile davalı idareden, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden ve Veterinerlik Fakültesi’nden, Ziraat Odaları Birliği’nden, Ziraat Mühendisleri Odasından, Tıbbi Onkoloji Derneği’nden (TTOD), Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden, tarım sektöründe kullanılan zirai ilaçlar içerisindeki glifosat isimli maddenin insan, hayvan, bitki ve doğaya zararları konusunda yapılan çalışmalarının bulunup bulunmadığı ile bu konuda yapılan araştırmalara ve dünyada bu konuda yapılan araştırmalara ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istendiği, Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 12/03/2020 tarihli ara karar cevabında; “...dava konusu aktif madde veya karışımlarını içeren bitki koruma ürünleri ülkemizde ruhsatlı olup, halihazırda Avrupa Birliği’nde olduğu gibi ülkemizde de bazı bitki veya bitkisel ürünlere arz olan yabancı otlara karşı kullanılmaktadır.
Yukarıya alınan mevzuatın incelenmesinden, çevre ve insan sağlığının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasının devletin ödevleri arasında yer aldığı, zararlı organizmalar ile mücadelede kullanılacak faydalı organizmaları üretenlerin, ithalatını yapanların, piyasaya arz edenlerin ve kullananların bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorunda olduğu, bitki koruma ürünleri, ziraat mühendisleri, kimya mühendisleri veya kimyagerlerin sorumluluğunda üretildiği ve bu ürünlerin kalite kontrolünün, Bakanlık tarafından uygun görülen laboratuvarlarda yapılacağı, kullanılmasına izin verilecek ürünler hakkında, kurulacak komisyonlardan, bağımsız, tarafsız, şeffaf ve bilimsel esaslara göre risk değerlendirmesi yapılması gerektiği, risk değerlendirmesinin tavsiye niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bakanlık risk değerlendirmesi yapmadı
Bu durumda; alınan kurum görüşlerinden, dünyada kullanımına izin verilen glifosat içerikli tarım ilaçlarının kimi ülkelerde riskli bulunarak yasaklandığı, ancak zararları konusunda bilimsel olarak net bir çalışmanın bulunmadığı görülmekte ise de; idare tarafından, glifosat içerikli tarım ilaçlarının Avrupa Birliği müktesebatı esas alınmak suretiyle kullanımına izin verildiği, mevzuat gereğince oluşturulması gereken komisyonlarda risk değerlendirmesi yapılmadığı gibi tarım ilaçlarının kullanımına izin verilmesinde yeterli inceleme ve araştırma yapıldığı yönünde laboratuvar değerlendirmelerinin bulunmadığı görüldüğünden, bu yönüyle eksik incelemeyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 14/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Özetle, mahkeme, risk değerlendirmesi yapılmadan glifosat için verilen ruhsatı iptal etti. Bu etken maddenin ve kullanıldığı ilaçlar Türkiye'de yasaklı hale geldi. Tarım ve Orman Bakanlığının mahkeme kararını yerine getirerek bu ilacı piyasadan toplayarak imha etmesi gerekiyor. Yurttaş olarak, tüketici olarak hepimiz Avukat Senih Özay’a şükran borçluyuz. Yargının bu kadar tartışıldığı bir dönemde Türkiye’de avukatlar var, yargıçlar var dedirtti.
Bayer, Amerika'da 10.9 milyar $ ceza ödedi
Glifosat uzun bir süreden beri Amerika'da, Avrupa'da en çok tartışılan ve mahkemelere konu olan bazı tarım ilaçlarının etken maddesi. Glifosat etken maddesi içeren çok sayıda ot ilacı var. En çok bilineni ise Roundup. Bazı ülkeler bu ilacı yasakladı. Monsanto'nun ürettiği Roundup tarım ilacının etken maddesi glifosatın kansere neden olduğu iddiası ile 2014'te ABD Kaliforniya eyaletinde bahçıvan Dewayne Johnson'un açtığı davada, 2018'de mahkeme Monsanto'yu 289 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm etti. Bu davayı emsal göstererek çok sayıda dava açıldı. Monsanto'yu 2018'de 65 milyar dolara satın alan Bayer, dava açanlarla anlaşarak 10 milyar 900 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Bu aynı zamanda ilacın kansere neden olduğunu da kabul etmek anlamına gelmiyor mu? Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından hazırlanan raporda da glifosatın insanlar için kanser yapma riski taşıdığı dile getirilmişti.