GittiGidiyor’un kapanma gerekçesine bak, e-ticaret yasasını daha iyi anlarsın

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

YENİ teknoloji şirketlerini, e-ticaret sektörünü çok iyi bilen bir iş insanı aradı, 13 Temmuz 2022 tarihli yazımın başlığını okudu:

  • Yıllık 6 milyar lirayı aşan lisans bedeli, e-ticarette büyümeyi frenlemez mi?

Ardından ekledi:

-          Bu konuda sana anlatacaklarım var.

Söz konusu iş insanıyla buluştuk, Amerikalı ikinci el satış ve açık artırma platformu eBay’ın çoğunluk hisselerini 2011’de satın aldığı GittiGidiyor’un faaliyetlerine son verme gerekçesini okudu:

-          eBay’in Türkiye’de süregelen rekabet dinamikleri doğrultusunda aldığı kararla, GittiGidiyor olarak faaliyetlerimizi durdurarak platformumuzu kapatacağımızı üzülerek bildiriyoruz.

Arşive girdi, İtalya’dan Aralık 2021’de yayınlanan bir haberi gösterdi:

-          İtalya Rekabet Kurumundan Amazon’a 1.1 milyar Euro ceza.

Haberin detayına işaret etti:

-          İtalya Rekabet Kurumu, piyasadaki hakim pozisyonunu kötüye kullandığı gerekçesiyle ABD merkezli online satış platformu Amazon’a 1.1 milyar Euro ceza kesti.

Yeni ekonomi şirketlerinin, e-ticaret platformlarının gittikleri ülkelerde arkalarındaki sermaye, nakit gücünü kullanıp tekelleşme, oligopolleşme yolunda ilerlediklerini kaydetti:

-          Söz konusu şirketler ve kuruluşlar, hakim durumlarını daha da güçlendirmek için rakiplerini batıracak ölçüde rekabeti yıkıcı hale getiriyor. Bu durumu frenlemeye kesilen milyar Euro’luk cezalar da yetmiyor.

Benzeri bir durumun Türkiye’de e-ticaret sektöründe ortaya çıktığını vurguladı:

-          Ticaret Bakanı Mehmet Muş, dünyadaki örnekleri de inceleyerek bu sektörde “hakim durumun kötüye kullanılmasının, rekabetin yıkıcı hale gelmesinin” Rekabet Kurulu cezalarıyla frenlenemeyeceğini gördü, “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi” yasası için çok çaba harcadı.

Yasanın kritik yönlerini sıraladı:

  • Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Yasa, e-ticaret şirketlerinin büyümesine yüzde 30 pazar payı tavanı getirdi. Yani, pazar payı yüzde 30’u geçen e-ticaret şirketi her yıl işlem hacmine dayalı lisans bedeli ödeyecek.

Lisans bedeli konusunu şöyle açmaya çalıştı:

-          Pazarda payını yüzde 30’un üzerine çıkaran, büyümeyi daha ileri götüren şirketler, bedelini devlete ödesinler.

Kritik noktaları sıralamayı sürdürdü:

  • e-ticaret şirketlerine private label (şirket markası) sınırı getirildi. e-ticaret şirketleri, algoritmalarla kendi markalarını öne çıkarıp, aynı ürünün başka markalarını geri planda tutuyor. Getirilen sınır, bu tutumu da frenleyecek.
  • Güçlü bazı e-ticaret şirketleri parayı bastırıyor, neredeyse tüm reklam, tanıtım alanlarını kapatıyor. Rakibine reklam, tanıtım alanı bırakmıyor. Yasayla getirilen reklam sınırlaması da bundan kaynaklanıyor.
  • Zararına ürün satmak da rakipleri zora düşürmeye dönük “hakim durumu kötüye kullanma” adımları arasında yer alıyor. Yasa bu konuda da disiplin getiriyor.

Yasanın bir özelliğinin altını özellikle çizdi:

-          “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi” yasası, iktidar ve muhalefeti buluşturan bir destekle TBMM’den geçti. İktidar ve muhalefetin aynı yönde kullandığı nadir yasalardan biri oldu. Bu yönüyle bile ülkemizde e-ticareti düzenleyen yasa büyük önem taşıyor.

Yasa TBMM’den geçtikten sonra Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un verdiği şu mesajı aktardı:

-          Bizim yaptığımız “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi” yasası başka ülkelerde de örnek alınacak. Bu konuda dünya bizi izleyecek.

e-ticaret’in Türkiye’deki devleri, “Bu yasa e-ticaret’in büyümesini frenler” diye karşı çıktı, çıkıyor…

eBay’ın GittiGidiyor’u kapatma kararı aldığında yapılan açıklama, çıkan yasayla çizilen sınırların nedeni daha iyi anlaşılıyor.

Nitekim, dünyada Rekabet Kurumları cezalarıyla durdurulamayan “hakim durumu kötüye kullanma” örnekleri, yasanın gerekliliğini açıklıkla ortaya koyuyor…

Bayburt’taki doğal taş tesisinin temelinde Bakanlık desteği var

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle Hakan Güldağ ve Handan Sema Ceylan’la birlikte yaptığımız “Başkanlar Konuşuyor” programının geçen haftaki konuğu Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Seyhan oldu.

Süleyman Seyhan, Bayburt’un ekonomisini anlatırken, yaşadıkları sıkıntıdan söze girdi:

-          En büyük sıkıntılarımızdan birisi göç vermemiz. Köylerimiz boşaldı. İnsanlar şehre göç etti. Tarım ve hayvancılık önemli ölçüde azaldı.

Kentin sanayisindeki gelişmelere değindi:

-          Son yıllarda özellikle mermer ve doğal taş konusunda gelişme kaydettik. Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz, Bayburt Valiliği ve Bayburt Belediyesi birlikte bir proje düzenledik. Avrupa Birliği’nden (AB) bu projeyi geçirerek tamamı hibe ile bir doğal taş tesisi kurduk.

Kentte doğal taş sektörünü canlandırmak için çalıştıklarını kaydetti:

-          Kurduğumuz tesisin adı, Bayburt Doğal Taş Üretim ve Pazarlama Merkezi. Ankara’dan bu bölgeye kadar böyle bir fabrika yok. Bayburt’un taşını ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Taşımız camilerde ve dış cephe kaplaması olarak villalarda kullanılıyor.

Dünya Web TV’de yayınlanan programın bir özeti, gazetemizde de yer aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Hakan Güldağ’ı arayıp şu bilgiyi paylaştı:

-          Bayburt Doğal Taş Üretim ve Pazarlama Merkezi’ni başlangıçtan itibaren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız destekledi. Sonrasında da desteğimiz devam ediyor.

Sanayi tesisi açısından “yoksul” olan Bayburt için doğal taş merkezi önemli bir açılım gibi görünüyor…

Tüm yazılarını göster