Kurumlar vergisi mükelleflerinin elde ettiği bütün kazançlar ticari kazanç sayılıyor ve safi kurum kazancı ticari kazancın belirlenmesine ilişkin düzenlemeler çerçevesinde belirleniyor.
Ticari kazancın tespitinde tahakkuk ve dönemsellik esasları geçerli. Bir giderin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması yeterli, istisnaları dışında, ödenmesi gerekmiyor.
Bugün gider yazma zamanına ilişkin, seçilmiş bazı özelgeler ve yargı kararları üzerinden, İdarenin ve yargı organlarının konuyla ilgili bakış açısını yansıtmaya çalışacağım. Bir başka makalede de konuya ilişkin kişisel değerlendirmelerimi yapmak istiyorum.
Geçmiş dönemlere ilişkin olarak mahkeme kararıyla belirlenerek ödenen kira farkları
Geçmiş dönemlere ilişkin olarak mahkeme kararı ile belirlenerek ödenen kira farklarının, mahkeme kararıyla kesinleştiği kabul ediliyor. Dolayısıyla kira farkı hangi vergilendirme dönemine ilişkin olursa olsun, karar tarihi itibariyle gider kaydedilebileceği, genel olarak kabul görüyor.
Bu yönde verilmiş özelgeler var. Bunların bir kısmı kiralarla, bir kısmı kira benzeri giderlerle ilgili. Bunların tamamının yasal tabanı aynı ve yukarıda da belirtildiği gibi tahakkuk ve dönemsellik ilkesi çerçevesinde verilmiş görüşler. Konuyla ilgilenenler Gelir İdaresinin internet sitesinde yer alan 23.03.2023 tarih ve 28417 sayılı ve 19.02.2015 tarih ve 297 sayılı özelgeleri inceleyebilirler. Farklı görüşler de olabilir ama Gelir İdaresi’nin görüşü bu şekilde.
Zaman zaman yargı süreci devam ederken, taraflar kendi aralarında uzlaşarak ihtilafı sona erdirebiliyor. Bu durumda tarafların anlaşma yaptıkları tarihte giderin tahakkuk ettiği kabul ediliyor. Dolayısıyla anlaşılan kira farkı hangi döneme ait olduğuna bakılmaksızın, anlaşma tarihinde gider kaydedilebiliyor. (04.08.2020 tarih ve 567807 sayılı özelge.)
Mahkeme kararı veya uzlaşmayla kesinleşen vergi ve harçlar
İlgili olduğu dönemden sonraki bir vergilendirme döneminde, uzlaşma veya mahkeme kararıyla kesinleşerek tahakkuk ettirilen damga vergisi benzeri vergilerin ve harçların, ödendiği yılın kurum kazancının tespitinde dikkate alınacağına ilişkin özelgeler var.
Konuyla ilgilenenler uzlaşmayla kesinleşen damga vergisinin gider yazma zamanına ilişkin olarak verilen 22.08.2011/178 ve 15.11.2011/148 tarih ve sayılı, kaynak suyu harcının gider yazılacağı döneme ilişkin verilen 16.08.2012 tarih ve 779 sayılı özelgeyi inceleyebilirler.
Gelir kaydedildikten sonra iade edilen destek primi
Aslında soruyu, bir vergilendirme döneminde gelir yazılan destek primi daha sonraki bir dönemde iade edilirse, iade edildiğinde gider mi kaydedilir yoksa geçmiş dönem kayıtları düzeltilerek hasılat kaydı iptal mi edilir şeklinde sormak da mümkün. Sorunun cevabı ilgili kaydın düzeltilmesi gerekir şeklindeyse, dönem kapandığı için elbette ilgili dönem defterlerinde bir iptal işlemi olmayacaktır ama ilgili dönem beyannamesinin değiştirilmesi söz konusu olabilecektir.
Gelir İdaresi bu ve benzer sorulara, gelir yazıldıktan sonra iade edilen destek primi benzeri tutarların, iade edildiği dönemde gider kaydedilebileceği şeklinde cevap veriyor.
28.12.2011 tarih ve 2401 sayılı özelgede, alındığı tarihte kurum kazancına dahil edilen ve Yurt Dışı Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ’in 17. maddesine istinaden geri ödenen prim tutarının, geri ödendiği dönemde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği belirtilmiş.
Dolayısıyla, geçmiş dönem beyannamesinin değiştirilmesine, gelir yazılan tutarın düzeltilerek fazla ödenen verginin iadesinin talep edilmesine gerek yok.
Çalışanlara ödenen temettü ikramiyeleri
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, çalışanlara verilen temettü ikramiyelerinin gider olarak dikkate alınacağı dönem, ödeme zamanına bağlı olarak açıklanmış.
Tebliğde yapılan açıklamaya göre, beyannamenin verilme süresinin sonuna kadar ödenecek temettü ikramiyeleri, ilgili olduğu yılın kazancının tespitinde dikkate alınacak, daha sonra ödenen ikramiye tutarı ise ödendiği yılın kazancının tespitinde dikkate alınacaktır.
Çalışanlar ödenen kıdem tazminatı ve benzerleri
Mali İdare, kıdem ve ihbar tazminatının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için, işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerektiği, tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı görüşünde.
Mahkeme kararı gereği yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi ödemelerin de aynı şekilde, ödemenin yapıldığı dönemde gider yazılacağı yönünde özelgeler var. (İlgilenenler için 04.08.2020 tarih ve 567951 sayılı özelge.)
Mahkeme kararı gereği ödenen geçmiş dönem gideri
Gelir İdaresi, mahkeme kararına istinaden ödenen, niteliği gereği bir sabit kıymetin maliyetine eklenmesi gereken giderin, kararın çıktığı dönemde taşınmazın maliyet bedeline eklenmesi ve amortisman yoluyla giderleştirilmesi görüşünde. (07.04.2014 tarih ve 793 sayılı özelge.)
Geri kazanım payı
Mali İdare, Çevre Kanunu’nun ek 11. maddesi gereğince piyasaya arz edilen ürünler için ödenen geri kazanım katılım payının, beyan edilerek fiilen ödendiği tarih itibariyle, gider yazılabileceği görüşünde. (31.05.2024/11403 ve 30.07.2024/15544 tarih ve sayılı özelgeler)
Maden Kanunu gereği yapılan Devlet Hakkı ödemesi
Gelir İdaresi, Maden Kanunu gereği, bir önceki yıl faaliyetlerine ilişkin olarak her yıl nisan ayı sonuna kadar verilen bilgi formları üzerinden hesaplanan ve haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ödenmesi gereken Devlet Hakkı tutarının, fiilen ödendiği tarihte gider yazılabileceği yönünde görüşler veriyor. (19.02.2013 tarih ve 1 sayılı, 20.02.2013 tarih ve 230 sayılı, 12.03.2015 tarih ve 283 sayılı özelgeler.)
Gelir İdaresinin özetlenen görüşüyle paralel olmayan bir Danıştay kararı var. Maden Kanunu uyarınca ödenen Hazine paylarının ödendiği dönemde gider yazılmasını zorunlu kılan bir düzenleme olmadığı, Kanunda öngörülmeyen bir zorunluluğun özelgeler ile getirilerek, Hazine paylarının tahakkuk ettiği dönemde değil ödendiği dönemde gider yazılmasının, Kanun gereği sahip olunan giderleştirme hakkının kullanmasını engellediği, bu durumun verginin yasallığı ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığına karar veren Vergi Mahkemesi kararını hukuka uygun bulan Bölge İdare Mahkemesi kararı Danıştay Dördüncü Daire tarafından onanmış. (Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 22.12.2022 tarih ve E:2020/2366 K:2022/8946 sayılı kararı.)