Duke Üniversitesi araştırmacıları öncülüğünde gerçekleştirilen yeni araştırma, iklim değişikliği nedeniyle ısı ve nem seviyelerinin yükselmesi sonucunda, açık havada gerçekleştirilen işlerin, günün daha serin saatlerine taşıma olasılığının önemli ölçüde azaldığını gösteriyor. Bu durum, dünya çapında önemli işgücü kayıplarına yol açıyor. Küresel ısınmanın günümüz sıcaklık ortalamalarına kıyasla 2 dereceyi aşması durumunda, işgücü üretkenliğindeki düşüş nedeniyle oluşacak ekonomik kaybın 1,6 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Analiz, bu durumdan en olumsuz etkilenecek kesimlerin Asya, Orta Doğu, Afrika ve Batı Pasifik'te yer alan tropikal ve subtropikal bölgelerdeki işçiler olacağını belirtiyor.
Duke Üniversitesi Nicholas School of the Environment’de iklim değişikliği araştırmacısı ve makalenin baş yazarı Dr. Luke Parsons, “Ne yazık ki, günümüzde yaşanan ve gelecekte yaşanacak işgücü kayıplarından en çok etkilenen ülkelerin ve insanların çoğu, sera gazı emisyonlarının önemli bölümünden sorumlu değil” diyor.
Parsons, “Tropik bölgelerde yaşayan birçok işçi, öğleden sonra havanın çok sıcak olması sebebiyle çalışmalarına ara veriyor. Neyse ki, bu sebeple yaşanan iş kayıpları, işgücünün yaklaşık yüzde 30'unun sabahın erken saatlerine taşınmasıyla geri kazanılabilir nitelikte. Ancak küresel ortalama sıcaklıklarda kaydedilecek her bir derecelik ek ısınma, günün en serin saat dilimlerinde dahi dış mekanlarda yürütülen iş kolları için hızla fazlasıyla sıcak hale gelmesi sebebiyle, işçilerin bu çalışma koşullarına uyum sağlama kapasitelerini hızla azaltıyor” diyor.
En fazla tarım ve inşaat işçileri etkileniyor
Analiz, işgücü kaybının en fazla yaşanacağını ülkelerin, nüfusun önemli bölümünün açık hava koşullarında faaliyet gösterdiği Hindistan, Çin, Pakistan ve Endonezya olacağını öngörüyor. Ancak kişi başına yaşanacak kayıplarda daha az nüfuslu 14 ülkenin daha fazla ekonomik kayıp yaşaması öngörülüyor. Bu ülkeler arasında Bangladeş, Tayland, Gambiya, Senegal, Kamboçya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Bruney, Gana, Togo, Benin, Sri Lanka ve Nauru yer alıyor.
Parsons, "Gerçekleştirdiğimiz analiz, küresel ortalama sıcaklık artışını 1 derece ile sınırladığımız durumda, yoğun emek gerektiren iş kollarının sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilmesiyle, işgücü verimliliğindeki kayıpların büyük bölümünü önleyebileceğimizi ortaya koyuyor. Ancak ısınmanın 1 dereceyi aşması durumda, bu önlemlerin hayata geçmesi oldukça zorlaşıyor. Sıcaklıklar arttıkça, işgücü verimliliğindeki düşüş katlanarak artıyor” diyor.
Bilim insanları, mevcut ve gelecekte yaşanması öngörülen işgücü kayıplarını hesaplarken, gözleme dayalı meteorolojik veriler ile iklim modellerinde yer alan projeksiyonları dikkate aldılar. Parsons öncülüğünde gerçekleştirilen yeni çalışmanın diğer ortak yazarları arasında Duke Üniversitesi’nden Drew Shindell ve Yuqiang Zhang, Stanford Üniversitesi'nden Michelle Tigchelaar ve Washington Üniversitesi'nden June Spector yer alıyor.
Yazın öğlen saatlerinde çalışmak mümkün olmayacak
Parsons, küresel ortalama sıcaklıkların günümüze kıyasla 2 dereceyi aşması durumunda, günün en serin saatlerinin yarısında yaşanan işgücü kaybının, günümüzde en sıcak saatlerin yarısında yaşanan işgücü kayıplarını aşacağını belirtiyor. Tarım ve inşaat gibi önemli sektörlerdeki işlerin, birçok yerde yaz aylarının öğlen saatlerinde güvenli şekilde gerçekleştirilmesi neredeyse olanaksız hale geliyor.