Dünya Ekonomik Forumu (WEF), gençlere, COVID-19 sonrasında nasıl bir eğitim süreci hayal ettiklerini sordu. Gençlere göre, COVID-19, zaten kötü olan eğitim sistemini, çok daha kötü bir konuma getirmiş durumda.
COVID-19 süreci dünya genelinde gençlerin hayatına uzun süreli bir perde çekti Eğitim süreci kesintiye uğradı, uzaktan eğitim uygulamaları devreye girdi.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF), COVID-19 sonrasında nasıl bir eğitim süreci hayal ettiklerini bu kez gençlere sordu. Gençlere göre, COVID-19 zaten kötü olan mevcut eğitim sistemini çok daha kötü bir konuma gelmiş durumda. Pandemi öncesinde eğitim sistemi ile iş dünyasının beklentileri arasında çok büyük bir uyuşmazlık varken; bugün 1 milyarın üzerinde genç okuldan uzaklaşmış; iş gücüne katılmaya hazırlanan milyonlarca genç ise iş bulamaz konumda.
İçinde bulunduğumuz süreç, eğitim sisteminin ve geleceğin dünyasına cevap verecek yetkinliklerin yeniden şekillenmesi adına büyük bir fırsat sunuyor. Bu konu sadece hükümetlerin ve iş dünyasının üstesinden geleceği bir durum değil.
Dünya Genç Yetenekler Günü nedeniyle Cezayir, Arjantin ve Güney Afrika'dan gençleri online ortamda bir araya getiren WEF, "Eğitim sistemini yeniden tasarlasaydınız, bunu nasıl yapardınız?" diye sordu. Gençlerin ihtiyaçlarına cevap verecek yeni eğitim sistemi tasarımında öne çıkan dört unsur şöyle:
1- Eski model müfredat yerine, modern yetkinlikler
20. yüzyılın öğretmenleri, 21. yüzyılın öğrencilerine eğitim veriyor. Aslında temel sorun burada; çünkü arada tam 100 yıllık bir fark var. Mevcut okullar ve üniversitelerin gençlere yaşadığımız yüzyılın yetkinliklerini kazandıramamasının nedeni eski model müfredata bağımlı kalmaları, teknolojik gelişmeleri hayata geçirememeleri. Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nde okuyan Rafik Amrani'nin dediği gibi, iş dünyasına bu süreçte önemli bir görev düşüyor. Amrani'ye göre, şirketlerin insan kaynakları konusundaki ihtiyaçlarını eğitimcilere anlatmaları gerekiyor.
2- İletişim, eleştirel düşünce ve dayanıklılık gibi ‘yumuşak' yetkinlikler şart
Gençlerin ihtiyaçlarını dile getirmek ve değişimi başlatmak için iletişim, eleştirel düşünce ve dayanıklılık gibi ‘yumuşak' yetkinliklere ihtiyacı var. Bir diğer konu da hayat boyu eğitim; yani değişen dünyanın ihtiyaçlarını doğru okumak. Buenos Aires Üniversitesi çevre mimarisi öğrencisi Ulises Brengi'nin ifade ettiği gibi, yetkinlik sadece üst düzey akademik bilgi anlamına gelmiyor; tam tersine insani duyguları öne çıkarmak anlamına geliyor. Brengi; “COVID-19 krizinin bizi sadece kar amaçlı değil, daha sorumlu bir ekonomiye yönlendireceğini umuyorum. Bunun içinde ‘yumuşak' yetkinlikleri güçlü olan insanlara ihtiyacımız var” diyor.
3- Online eğitim
COVID-19 süreci, online eğitimin mümkün olduğunu gösterdi. Yetenek paylaşımı, eğitimi ve öğrenimi için dijital araçları nasıl kullanacağımızı öğretti. Gençler dijital eğitimin uzun vadede devam etmesini istiyorlar ve dünya genelinde daha fazla gencin erişimini mümkün kılmak için, farklı yöntemlerin devreye girmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Ulises Brengi'nin hayalinde, dünyanın her yerinde yaşayan gençlerin cep telefonuna ya da internete ulaşımının mümkün olması var; çünkü ancak bu şekilde daha adil bir gelecek inşa etmek mümkün olacak.
4- En zayıf toplumlara ulaşmak “Sudan'da büyüdüğünüz zaman mühendis olmayı hayal
“Sudan’da büyüdüğünüz zaman mühendis olmayı hayal etmezsiniz; sadece birisinin karısı olmayı hayal edersiniz. Bunun değişmesi gerekiyor” diyor 25 yaşındaki Maryam Elgoni.
Gençlere göre; eğitimin ‘merkezileştirilmesinin' sonunun geldiğini ve artık “sınıf”la sınırlı kalmadığını herkesin anlaması gerekiyor. Bu süreçte en fazla ön plana çıkması gereken unsur ise, en zayıf toplumlara ulaşmak olarak ön plana çıkıyor. Elgoni, “İş dünyası, en kırılgan toplumlara iş fırsatları yaratmalı. Hiçbir genç, yaşadığı şartlardan dolayı hayallerini sınırlandırmak zorunda kalmamalı. Hayat şartları ne olursa olsun, kazanmak istediği yetkinliği kazanabilmeli” diye ekliyor.