Gençlerin ev hayali kuramaması ekonomiye büyük zarar veriyor

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Hikaye 1992 yılında İstanbul Fatih’te küçük bir dükkânda başlıyor. Fuzul Otomotiv o tarihte faizsiz tasarruf sisteminin temellerini atıyor ve dar gelirli vatandaşların küçük bütçelerle araba sahibi olabileceği, temeli dayanışmaya dayalı bir finansman modeli geliştiriyor. Bu model, bir Anadolu geleneği olan “altın günleri”ne dayanıyor.

FuzulOto’da uygulanan bu sistem daha sonra gayrimenkul sektörüne uyarlanıyor. FuzulEv markası Türkiye’deki pek çok kişinin “ev sahibi olma” hayallerine mümkün olan en kısa sürede kavuşması için, “Faizsiz, Peşinatsız, Kredisiz” konut edindirme sistemi (FPK) ile normal şartlarda ev alma gücü olmayan çok sayıda aileyi bir araya getiriyor ve böylece ödeme gücü kazandıran bir paylaşım ekonomisi yaratıyor. Aslında şirketin felsefesi, ilk günden itibaren alım gücü düşük hedef kitle ve desteğe ihtiyaç duyulan farklı alanlarda alternatif çözümler geliştirip, gerçek bir sosyal şirket tanımının hakkını vermeye dayanıyor.

Bugün inşaat, gayrimenkul, konaklama, sigorta, otomotiv ve finans alanlarında faaliyet gösteren Fuzul Holding, şimdi de Fuzul Topraktan ile yeni bir dönem başlatıyor. Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal bu dönemi, “paylaşım ekonomisi versiyon 2” olarak tanımlıyor.

Toplum mühendisliği

Akbal’a göre, Anadolu’dan aldığı kültürü ülke genelinde ‘kazan kazana’ dönüştürmeyi hedefl eyen bu modelin temelinde “toplum mühendisliği” yatıyor. Yani toplumu dinlemek ve toplumu doğru analiz etmek… Bu kapsamda, Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi’ni hayata geçiren Fuzul Topraktan; plan ve projesi belli, imarlı konut arazilerinde uygun bütçelerle topraktan yatırım yapılmasına olanak tanıyor. İlk aşamada kişilerin arsa yatırımları değer kazanırken, ikinci aşamada ise kişiler arsa paylarına düşen inşaat maliyetini karşılayarak arsa üzerinde yapılacak konut projesinde uygun bütçelerle ev sahibi oluyor. Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi; topraktan arsa yatırımı ile bütçe avantajı sağlarken, aşamalandırılmış sistem sayesinde ulaşılabilir fiyatlarla ev sahibi yapıyor. Başakşehir, Pendik ve Ispartakule projelerinin ardından şimdi de Yeni Arnavutköy projesini hayata geçirmeye hazırlanan şirket, ilk etabı 500 konuttan oluşacak projenin arsa payını satışa sunacak.

Erişebilir ve ekonomik konutlar

Faizlerin yükselmesi ve krediye ulaşımın zorlaşmasının yanı sıra arsa ve inşaat maliyetlerinin de yükselmesiyle birlikte konuta erişimin orta ve dar gelirli vatandaş için neredeyse imkansız bir hal aldığını söyleyen Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, ‘’Fuzul Topraktan olarak konut üretimindeki ekstra maliyet yüklerini ortadan kaldırarak, ekonomik ve erişilebilir konutlar üretmeyi hedefliyoruz. Yatırımcılar aşamalı olarak önce toprak sahibi, daha sonra da inşaatın başlamasının ardından ev sahibi olabilecek. Tüm projelerimizde vatandaşlarımıza tam donanımlı sitelerde neredeyse maliyet fiyatına ev sahibi olma imkanı sunuyoruz. Yakın zamanda lansmanını gerçekleştirdiğimiz Yeni Arnavutköy projemizi de hayata geçirmek için de çalışmalara başladık. Yine yatırımcılarımıza yüksek katma değerli bir proje sunacak olmanın heyecanı içindeyiz” diyor.

Temel barınma ihtiyacına yönelik üretilen konutta ciddi bir açık var

Faruk Akbal şu bilgileri veriyor: “Geçtiğimiz yıl paylaşım ekonomisinde Versiyon 2’ye başladık. Fuzul’un çeşitli alanlarda yatırımları var. Eş zamanlı yürüyen dört farklı şantiyemiz var. Binden fazla konut üretiyoruz. Bugün sadece zenginler markalı konut alabiliyor. Oysa talebin yüzde 70’i orta grupta yoğunlaşıyor. Dolayısıyla birbirini karşılamayan bir arz-konut talebi var. Lüks konutta üretim fazlayken, düşük-orta gelire hitap eden üretim çok düşük.

Temel barınma ihtiyacına yönelik üretilen konut sayısında ciddi bir açık var. Arsa maliyetlerinin geldiği nokta, sizi daha fazla katma değer üretmeye yönlendiriyor. O katma değer de lüks anlamına geliyor. Lüksü alacak da büyük bir kitle var. Orada bir kriz yok. Çünkü sermayenin dağılımındaki eşitsizlik, zengini daha çok zengin etti. Dolayısıyla bu geribildirim bizi şuna itti: Biz eğer gerçekten olmayan bir şey yapmak istiyorsak, ki bizim kodlarımızda farklı düşünmek ve toplumun ihtiyaçlarını doğru tespit ederek onun önceliklerine göre üretmek var, o zaman biz orta ve düşük gelir grubuna inmeliyiz. Burada kendi imkanlarımızla, sermayemizle hayata geçirebileceğimiz bir model ortaya koyduk. O da Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi oldu.”

Barınma sadece ekonomik değil, sosyal bir meseledir

“Anadolu’da bir vatandaş ev sahibi olmak için ne yapar? Önce toprağını alır” diyen Akbal, şöyle devam ediyor: “Konuya sadece barınma olarak bakmıyoruz. Barınma, sadece ekonomik bir mesele değildir. Barınma konusu kültürel bir meseledir; sosyal bir meseledir. Sosyal bir mesele de, kamunun topluma karşı en büyük yükümlülüklerinden biridir. Gençlere bakıyoruz. Bugün her iki anlamda da “evlenemiyorlar”. Çünkü her şeyden önce ev alabileceklerine inanmıyorlar. Bunu hayal bile edemeyince, buna yönelik tasarrufa gitmiyorlar. Bu milli tasarrufu yok eden bir durum. Ev almak için tasarruf etmekten vazgeçen bir genç, tüketime yöneliyor. Gençlerin ev sahibi olma hayalinden uzaklaşması, ekonomiye vereceğimiz en büyük zararlardan biri. Oysa, bu süreci bileşenlerine ayırdığınızda, yönetmesi daha kolay oluyor.”

Paylaşım ekonomisi “versiyon 2”

Fuzul Topraktan ile; plan ve projesi belirlenmiş dairelerden birisinin daire başına düşen arsa payı satın alınıyor. Topraktan yapılan yatırım sonrasında, inşaat maliyeti taksitler halinde ödenerek ev sahibi olunuyor. İnşaat maliyetinin herhangi bir nedenden dolayı karşılanamadığı durumda, arsa payını bir başkasına satmak veya inşaat maliyetini Fuzul Topraktan’ın karşılamasını talep etmek mümkün. Bu durumda, dairenin satış hakkı Fuzul Topraktan’a ait oluyor. Gerçekleşen satış bedeli üzerinden sözleşmede belirtilen oran tutarınca elde edilecek gelirden pay alınıyor.

Tüm yazılarını göster