Gen3 Formula E

Okan ALTAN OTOMOTİVİN İÇİNDEN

Tam elektrikli her yeni otomobil modeli, tek bir şarjla daha fazla mesafe katetmeye başladı… Örneğin; Leaf'in normal sürücücüler için menzili, 2014'te 135 km iken, 2022’de 384 km'ye çıkarak yüzde 184 arttı… Böylece BEV'ler, işe gidip gelmeler ve daha uzun yolculuklar için içten yanmalı motorlu araçlara gerçekçi bir alternatif haline geliyorlar…

Bir çok üretici marka, ABB Formula E serilerine girdiklerinden bu yana, yarış ekiplerinden öğrendiklerini normal yol otomobillerine kanalize ettiklerini ve enerji verimliliğindeki geliştirmelerini normal araçların sürüşlerine aktarabildiklerini açıklıyorlar. Yarışların ekstrem döngülerinden toplanan verilerle tahmine dayalı enerji optimizasyonu, gerçek üretim otomobillerinde uygulanmaya başladı.

ABB Formula E kendi başına bir gösteri olsa da, yarıştan kazanılan gerçek yaşam kullanımları için iyileştirmeler, tam elektrikli araçların teknolojileri için bir katalizör görevi görüyor. 5’inci sezondan bu yana seride koşan Nissan’ın pistte öğrendiklerini Leaf'e uygulamasıyla batarya kapasitesinde de yüzde 181’lik artış, yani 8 yıl içinde 22 kWh'den 62 kWh'ye çıkabilmelerini de sağladı.

2014 yılında Pekin'de düzenlenen ilk ABB FIA Formula E Şampiyonası yarışının startı verildiğinde, elektrikli araç teknolojisi emekleme dönemindeydi… İlk nesil Gen1 yarışçılar piste çıkarken, dünyada 500 binden az BEV satılılıyordu… Şimdi ise, dünya çapında BEV satış rakamları yüzde 1.220 artarak 2021 itibariyle 6,6 milyona ulaştı. Araç parkı da, kademeli olarak daha düşük emisyonlu ulaşım taşıtlarına geçiyor ve özellikle şehirlerdeki hava kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı oluyor…

Gen1'den Gen3'e doğru daha fazla güç, hız ve yenilenme yaşayan bu elektrikli Formula yarışlarında 2014 yılında 200 kW'lık mütevazi bir güç üretimiyle 225 km/h’lik ciddi azami hızlara ulaşıyorlar, 100 kWh'lık gücü rejenere edebiliyorlardı… Dünyanın en büyük şehirlerinin kapatılan caddelerinde meraklı izleyicilerin önünden geçerlerken, motorsporlarının rekabet doğası gereği radikal şekilde geliştirilmeye devam ettiler ve o zamanların etkileyici performans ve verimliliği katlanarak yükselmeye devam etti.

2018'de daha radikal görünüm ve kapalı ön çamurluk kemerleri ile BMW, Audi ve Mercedes-EQ’nun da olduğu daha güçlü Gen2 araçlar, teknolojilerde büyük bir adım ileri giderek 250kW'lık güç paketleriyle 280 km/h’lik maksimum hızlara çıktılar.

Şimdi Gen3 araçlarla yepyeni bir Formula E çağına girilirken, dünyanın dört bir yanındaki cadde pistlerinde sekiz yıllık deneyler, testler ve uyarlamalar sayesinde elektrik teknolojisinin ölçülemeyecek kadar iyileştiğini görüyoruz.

Küresel BEV satışları da, tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarken; Cupra, DS, Jaguar, Mahindra, Maserati, McLaren, NIO, Nissan ve Porsche gibi üreticiler, ABB Formula E serisinin dokuzuncu sezonu 2023’te 10'dan fazla ülkede tam 17 yarışta tam elektrikli teknolojilerde ulaştıkları en üst seviyeyi sergilemeye devam edecekler.

Yeni sezon için savaş jetlerine benzeyen tasarımlarıyla ve daha fazla parça taşımalarına rağmen 60 kg daha hafif yeni Gen3’lerin merakla beklenen gelişiyle, 322 km/h hız yapabilen ve 600 kWh gibi şaşırtıcı bir enerjiyi yeniden üretebilen 350 kW güce sahip otomobiller hazırlandı. Gen1 otomobiliyle karşılaştırıldığında, dar cadde pistlerinde daha kolay lastik lastiğe mücadele edebilmeleri için kısalan boylarına rağmen Gen3 Formula E yarışçıları, yüzde 75 daha güçlü, 95 km/h daha yüksek azami sürat ve altı misli güç yenileme kapasitesine sahipler!..

Temel özelliği gücün artması olan Gen3 Formula E araçları, ilk kez arkadaki 350 kW'lık motora 250 kW'lık geri kazanım kapasitesi ekleyecek, enerji geri kazanımını önden sağlayacak yeni bir ek motora sahip oluyorlar.

Böylece Gen3 araçlarının toplamda 600 kW geri dönüştürülmüş elektrik enerjisi kullanabileceği ortaya çıkıyor.

Bu arada arka aksta fren olmayacağı için; arkadaki durdurma gücü tamamen tahrik motoruna bağlı üretilecek… Böylece araçtan en doğru performansı çıkarmak ve motora en iyi seviyede fren uygulatmak için mühendisler, yazılım nitelikleriyle de yarışacaklar.
Verimlilik ve sürdürülebilirlik konularında üst çıtayı belirleyen Gen3 araçlarının tekniği için, markalar, takımlar ve sürücüler için çok zorlu geçen iki yıl boyunca uğraşılmış. Ön tarafta sadece enerjiyi geri kazandıran bir motor olması ve ön diferansiyelin olmamasıyla birlikte, ön ve arka akslarda doğru ilişkiyi bulmak için ve ayrıca arka aksta gerçek fiziksel bir fren diskinin de olmamasıyla da mühendisler tüm kabiliyetlerini göstermişler.

ABB Formula E'nin 9. yeni sezonu 14 Ocak’ta Meksika’da başlamadan önce, bu hafta İspanya’da son gerçek testler yapılacak. 2023 yılı Temmuz sonuna kadar Suudi Arabistan, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya, Almanya, Monako, Endonezya, ABD, İtalya ve İngiltere’nin büyük şehir caddelerinde devam edecek olan yarışlarda ayrıca, Gen3’lerle birlikte yarış araçlarının üretiminde sürdürülebilir materyaller kullanılabileceği de hatırlatılacak.

2023'ten itibaren ABB Formula E'nin lastik sağlayıcısı olmayı bırakacak olan Michelin’in yerine gelecek olan Hankook, yüzde 25 oranında daha sürdürülebilir maddelerle lastiklerin üretiminde doğal hamurlar ve geri dönüştürüşmüş fiberler kullanacak.

Williams Advanced Engineering tarafından kullanım ömürlerinin sonuna geldiğinde geri dönüştürülebilecek şekilde tasarlanmış bataryalar da, piste saçılan parçalar da dahil araçlardaki herhangi bir karbon fiber parça artığı da başka alanlarda kullanabilmek için geri dönüştürülebilecek.

Otomotivde çevreciliğin ve elektrikli araç teknolojisinin sınırlarını daha da zorlayan, dünyanın ilk karbon nötr sporu ABB Formula E ve Gen3 araçlarının asıl görevinin, yoldan piste ve pistten yola bilgi alışverişiyle markaların müşterilerine en iyisini sunmak için elektrikli teknolojilerinin ve elektrikli aktarma organlarının gelişimine katkıda bulunmak olduğunu söylemeliyiz.

Diğer yanda; ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası, elektrikli yarışlardan kaynaklanan emisyonları dengelemek için yarışların yapıldığı pazarlarda sertifikalı iklim koruma projelerine yatırım yaparken, 2020 başından itibaren net sıfır karbon ayak izi ile onaylanan ilk küresel spor olmayı başardı.

Markaların elektrikliye geçiş stratejilerini daha ileriye taşımak için heyecanlı bir laboratuvar olarak görülen Formula E-Prix’lere katılımıyla özellikle serideki ilk ve tek Japon marka olan Nissan da, sürdürülebilir düzenlemelerine uyumuyla FIA’nın sürdürülebilirlik sertifikası Çevresel Akreditasyon Programı’nda en yüksek derecelendirme olan üç yıldız derecesini aldı. Ambition 2030 ile 2050 yılına kadar ürünlerinin ve operasyonlarının yaşam döngüsü boyunca karbon nötr olmasını hedefleyen Nissan, merkezinde EV36Zero bulunan elektrikli bir geleceğe geçişi hızlandırmaya hazırlanıyor. Hatta, Formula E Gen3 dönemi boyunca elektrikli araç güç aktarma teknolojisini McLaren Racing’e bile tedarik etme seviyesine şimdiden ulaşmış…

Elektrikli araçların verimliliğini optimize etmek için tasarlanan e-sıvıları ve Recharge gibi diğer yeni enerji ürünleri dahil olmak üzere daha temiz enerji ürünlerinin geliştirilmesi ve üretimi için önemli bir test alanı olarak değerlediren Shell’i de, bu sezon Formula E kadrajlarında göreceğiz…

Yarış pistleri ve normal yollar arasında bilgi ve teknoloji aktarımı ile müşterilere daha iyi elektrikli araçlar sunma fikri, daha temiz, daha güvenli ve daha sürdürülebilir bir dünyaya doğru ilerlemeyi hızlandırmaya devam edecektir.

Tüm yazılarını göster