Orhan Veli’nin en kısa şiiri bu… Yazımın başlığına sığdı bile… Yıllarca Bursa’dan Yalova’ya giderken Gemlik tırmanışında okurdum bu mısralarını… Duyguyu çok güzel yakalamıştı. Yokuşu tırmanıyorsun ve sırtı devirince karşında Gemlik…
Gerçi şimdi otoyol Orhan Veli’nin güzergâhını değiştirse de Gemlik için söylenmiş en güzel söz kabul ederim bu şiiri… Gemlik’i zihnimde şekillendirecek yani bir kavram daha var şimdi; yerli otomobil fabrikası…
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ile Türkiye’nin otomobilini konuşuyoruz; “fabrikanın altyapısı bitmek üzere… 2020 Nisanı'nda temel atılıyor. Teknosab’da kurulacak 160 tesisin çoğu yerli otoya çalışacak.”
Burkay; Gemlik Haralar Bölgesi’ndeki TSK arazisi üzerindeki 4 milyon m2’lik alan, Bursa’nın yüksek teknoloji üssü olacağını söylüyor. Daha önce bu alan; Volkswagen’e önerilmiş ancak şirket; “rekabet yoğun olur” gerekçesiyle Manisa’yı tercih etmişti.
Yeni ekonominin kurallarını dijitalleşme belirleyecek ise yerli oto, bu çağın en güçlü platformu olacak. Burkay; “yeni ekonominin yeni kuralları olacak ve onlar şimdiden inşa etmeliyiz” diyor. Ne gibi? “Misal, eski ekonomiye göre tasarlanmış teşvikler artık yeni nesil olmalı.”
Zenginliğin artık kârlılıkla değil, yaygınlıkla ölçüldüğü bu yeni çağda Gemlik’e doğru sadece denizi değil, yerli otomobili de görmeye zihnimizi hazırlasak iyi olur.
YENİ YOLDA YENİ AYAKKABIYLA YÜRÜMELİ
Yeni yol; dijitalleşme… Türkiye’nin otomobili de bu yeni yolun yeni ayakkabısı…
Yeni yolda eski ayakkabıyla yürürsen, çağdaş uygarlık menziline varamazsın. Teknolojisinden teşvikine dek zihin yapını yenilemek zorundasın.