Yaklaşık 1-1,5 aydır piyasalar vergi kanunlarında yapılacak değişiklik haberleri ile çalkalanmaktadır. Basında hemen her gün bu konuda bir değişiklik haberi yer almaktadır. Gelmesi olabilecek değişikliklere ilişkin spekülasyonlar mükellefleri, hukuk güvenliği ve istikrarını yok edecek derecede belirsizlik ve öngörülmezlik içerisinde yaşatmaktadır. Bunun sebebi de çalışmaların şeffaf olmayan şekilde, gizli kapılar ardında yürütülmesidir. Neredeyse kamuoyunun dedikodularla çalkalanması ve belirsizlikler içerisinde yaşatılması, sanki yönetimin hoşuna gidiyormuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor ve bu ortamda yatırım yapılması veya yabancı yatırımcının gelmesi bekleniyor.
Neyse ben de yukarılardan sızan haberlere göre okurlarımıza bu ve izleyen yazılarımda yorumlarımı da katarak bilgi aktarmak istiyorum. Siz bunların bazı dedikodulara dayandığını düşünerek de okuyabilirsiniz. Bu günkü yazımda ihdas edilmesi düşünülen asgari vergi konusunu aktarmaya çalışacağım.
Üç konuda asgari vergi ihdası plânlanıyor. Birincisi çok uluslu işletmelere, diğeri mevcut kurumlar vergisi mükelleflerine ve üçüncü olarak gelir vergisi mükelleflerine.
Küresel asgari vergi
OECD BEPS projesi kapsamında onaylanan mutabakat metni ile yıllık konsolide hasılatı 750 milyon Euro eşiğini aşan çok uluslu işletmelerin düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve işyerlerinin asgari bir tamamlayıcı vergilemeye tabi tutulması kararı alınmıştı. Yapılacak düzenlemeyle söz konusu mutabakat metni çerçevesinde, çok uluslu işletmenin Türkiye’deki işyerinin efektif vergi oranının, özellikle istisnalar dolayısıyla %15 oranının altında kalması durumunda, tamamlayıcı bir vergiye muhatap olması öngörülmektedir. Eğer bu tamamlayıcı vergi alınmadığı takdirde grubun merkezinin bulunduğu ülke bu vergiyi alacaktır. Bu maksatla Kurumlar Vergisi Kanunu’na “Yerel ve Küresel Asgari Kurumlar Vergisi” başlıklı bölüm eklenmesi öngörülmektedir.
Günümüzde nihai ana işletmesi Türkiye'de bulunan 57 grubun ülkemizdeki işletme sayısı 1431, yurt dışında bulunan işletme sayısı ise 1848’dir. Öte yandan nihai ana işletmesi yurt dışında bulunan 1.024 grubun ülkemizde 2.134 işletmesi bulunmaktadır. Bu sayılardan hareketle yapılan etki analizine göre Gelir İdaresi bu konudaki yapılacak düzenleme sonucu 2025 yılında bütçeye tahmini 40 milyar TL gelir elde etmeyi hesaplamaktadır. Bu konudaki değişikliklerin 1.1.2024 gelirlerine uygulanmak üzere (2025 yılında verilecek ayrı bir beyanname ile) yürürlüğe girmesi planlanmaktadır.
Kurumlara asgari kurumlar vergisi
1.143.344 kurumlar vergisi mükellefinden yaklaşık yarısının zarar ya da matrahsız beyanname verdiği ancak bu mükelleflerin 5,7 trilyon TL gibi bir bilanço kârı, 60 trilyon TL hasılatı olduğunun tespiti üzerine bir vergi güvenlik müessesesi asgari kurumlar vergisinin ihdası öngörülmektedir. Getirilmek istenilen düzenlemeye göre;
- Mevcut düzenlemedeki şekilde kurumlar vergisinin hesaplanacak,
- Kurum kazancının; tahakkuk eden kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar (iştirak kazancı, gemicilik kazanç istisnası, emisyon primi istisnası ve gayrimenkullerden elde edilen kazançlar hariç olmak üzere yatırım fon işletmeciliği kazanç istisnası hariç) düşülmeden önceki miktarının %10’u oranında asgari vergi hesaplanacak,
- Beyan edilen hasılatın %2’si (Banka ve finans kurumlarında aktif toplamının %2’si) matrah kabul edilerek %10 oranında asgari vergi hesaplanacak,
bunlardan yüksek olanı yıllık kurumlar vergisi olarak ödenecektir. Yıllık verginin hasılat esas alınarak hesaplanan asgari vergi üzerinden ödenmesi halinde, normal vergiye nazaran ödenen fark tutar, mükellef tarafından takip eden beş hesap dönemi boyunca asgari vergi üzerinde ödenmesi gereken kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Öte yandan yeni işe başlayan kurumlar vergisi mükellefleri için işe başlanılan dönem dahil 3 vergilendirme dönemi asgari vergi uygulanmaması da planlanmaktadır.
Asgari kurumlar vergisi uygulamasına, yasalaştığı takdirde 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere başlanılacaktır.
Gelir vergisinde asgari vergi
Gelir vergisinde asgari vergi ödeme yükümlülüğü sadece ticari, zirai ve mesleki kazançları nedeniyle yıllık beyanname veren mükellefler için öngörülmektedir. Bu mükelleflerin yıllık beyannamelerinde beyan ettikleri vergiye tabi kazançlarının (zarar beyan edenler dahil), gayrisafi hasılat/net satış tutarlarının yüzde onundan az olması durumunda mükelleflerin vergiye tabi kazançları; gayrisafi hasılatlarının/net satış tutarlarının %10’u kabul edilecek ve oluşan kazanç farkı üzerinden tarifeye göre hesaplanacaktır. Mükellef tarafından takip eden beş hesap dönemi boyunca asgari vergi üzerinde ödenmesi gereken gelir vergisinden mahsup edilebilecektir. Yeni işe başlayan gelir vergisi mükellefleri için işe başlanılan dönem dahil 3 vergilendirme dönemi asgari vergi uygulanmayacaktır.
Asgari gelir vergisi uygulamasına 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlar için geçilmesi durumunda yıllık ilave 58,6 milyar TL gelir etkisi olacağı düşünülmektedir.
Değerlendirme
Küresel Asgari Vergi, ülkenin vergileme hakkının bir başka ülkeye kaptırılmaması için getirilmesi gereken bir müessesedir. Diğer kurumlar için öngörülen asgari vergi ise anlaşılabilir ve kabul edilebilir niteliktedir. Bu şekilde vergileme belki, zombi şirketleri veya istisnaların arkasına saklanarak vergi dışı alanda kalanları silkeleyecektir. Buna karşılık gelir vergisi mükellefleri için de asgari vergi, zaten zor koşullarda faaliyet gösteren pek çok mükellefi olumsuz etkileyecek, ekonomik sıkıntılarını büyütecektir. Özellikle gider yazma hak ve olanakları azami ölçüde kısıtlandığından gerçek mali durumlarının üzerinde vergi ödeyen, telif kazançları istisnası dışında her hangi bir istisnadan yararlanma olanağı pek olmayan, hele vergi tarifesinin %15’le başladığı yerde %20 stopajlı kazanç elde eden serbest meslek erbabının kapsama alınması, bana göre biraz haksızlık oluşturacaktır. Bu nedenle gelir vergisi mükellefleri için öngörülen asgari vergi düzenlemesinden vaz geçilmelidir.